Sınırları yolgeçen hanına dönen devletler yıkılır.

Sınır bir gözetleme kulesi ya da tel örgü değildir.

Sınır bir anlayıştır, ruhtur, inançtır.

Sınır aşktır, sevdadır, ufuktur.

Sınır kanın toprağı özlediği yerdir.

Sınır güvenlik ister.

Sınırı asker bekler, millet korur.

Ardahan sınırı için Yozgat tetiktedir.

Edirne için Diyarbakır teyakkuzdadır.

Van’ı Malatya, Artvin’i Mersin bekler.

Bizim için sınır, bizatihi Türkiye’nin tamamıdır.

Bu yüzden biz sınırlarımızı koruruz, koruyacağız.

Bu gün sınır ötemize yuvalanan terör tehdidi, emperyalizmimden beslenen ihanet şebekeleri, namlusu topraklarımıza çevrilmiş bil cümle eşkıyanın şantaj ve tehdidine asla göz yumamayız.

“Yurtta sulh, cihanda sulh” felsefemizin, merhamet ve iyi niyetimizin zaaf olarak algılanmasına müsaade edemeyiz, etmeyeceğiz.

Sınırlarımızı koruyacağız.

Sınırlarımıza dokundurtmayacağız.

Peygamber ocağımızın yiğit erleri, şanlı ordumuzun kahraman neferleri, aziz milletimizin tamamının dua ve desteğiyle sınırlarımızın ötesine zeytin dalı uzatmıştır.

Bu zeytin dalı aynı zamanda;

Washington’a uzatılmıştır.

Moskova’ya uzatılmıştır.

Brüksel’e uzatılmıştır.

Pekin’e uzatılmıştır.

Tahran’a uzatılmıştır.

“Yurtta sulh, cihanda sulh” felsefemizi doğru anlayamayan herkes bilsin işitsin.

Biz sınırlarımızı koruruz.

Bugün sınır güvenliğimizi tehdit eden unsurları Afrin’den temizliyoruz.

Uzattığımız zeytin dalını tutan her el dostumuzdur, reddeden her kim olursa olsun, sınırlarımızı korumak için onun da tepesine bineriz.

Bizim için okyanus ötesi, süper güç ya da her hangi bir topluluk fark etmez.

Sınırlarımıza göz dikenin gözünü oyarız.