"Rabb olarak Allah'tan, din olarak İslâm'dan, peygamber olarak da Muhammed (s.a.s)'den razıyız" (Buhârî, İlim, 29, İ'tisam, 3; Müslim, İman, 56, Fedail, 134-136; Tirmizi, İlim, 10).

Hayırlısıyla bir noel (yılbaşı) daha geride kaldı.

Müslüman alemi de Hıristiyan alemi kadar coşkuyla kutladı.

Sorsanız noel nedir diye acaba kaç kişi gerçekte noelin ne  olduğunu bilir?

Bilende ya  yılbaşı kutlaması olarak yada Hz. İsa'nın doğumu olarak bilir.

Ancak gerçek hiçte öyle değildir.

Gerçek bir papazın yüz yıllar öncesi  muhteşem reklam zekası ve yeteneğine dayanır.

Şartlarda zamanla olgunlaşır ve M.S. 325 yılından  günümüze kadar  bu reklam furyası devam eder gider.

Gerçekte noel (yılbaşı) kutlamalarının Hz. İsa'nın doğumuyla herhangi bir ilgisi yoktur.

Noel Baba efsanesi sonradan Saint Nicola adlı papazın uydurmasından başka bir şey değildir.

Hıristiyanların geleneksel bayramı olan Noel, şu anda halkı müslüman ülkeler arasında da rağbet duyulmaya ve özel teşvik görmeye başlamıştır.

 İşin korkunç yanı da artık noel denilen kutlamalar Saint Nicola'nın reklamı olmaktan çıkmış bir kültür emperyalizmine dönüşmüştür.

Efendim şimdi bu yeni yılın ilk günlerinde bunu da mı nerden çıkarttım.

31 Aralık 2007 akşamı televizyonları başına geçenler görmüşlerdir. 

Akşam haberlerinden hemen önce   show tv ve kanal d televizyonları  yeni yıl kutlamalarını küçük yaş grubu seyircileriyle başlattılar.

Malum onlar küçük ekenden uyuyacaklar.

Onların kutlamaları erkenden olmalı dimi?

İki kanalda çizgi film koymuşlar.

Hoş güzel..

Ancak konulan çizgi filmler artık ülkemizde parayla satın alınacak büyüklerin tükenmeye başladığının delili gibiydi.

Ya da bu coğrafyada adam ticareti maliyetlerinin yükseldiğinin göstergesi gibi

Batının kültürünü küçük yaşta tertemiz müslüman Türk çocuklarına enjekte etmeye başladıklarına göre insanın aklına başka türlüsü gelmiyor.

2007 kilise tamiratlarıyla geçmişti.

2008'in de kilise müdavimlerine payandalık yapmakla geçeceğini istemeyerekte olsa görüyoruz.

Ey Türk milleti artık gözünü açmak ve efsanelerde anlatılan Çin emperyalizminden yüzyıllar sonra batı emperyalizmine de dur demek vaktidir.

Kan uykusundan uyanmak ve gerçekleri görmek vaktidir.

Her geçen gün bir adım daha batı değerlerine angaje olmaktan kurtulup öz değerlerimizle medeniyetimizi dünyaya kabul ettirmek vaktidir.