Saldım çayıra Mevla'm kayıra

 

Maşallah, maşallah…

Hem de kırk bin kere maşallah.

Aman nazar değmesin desek yeridir.

Çünkü…

14 yıldır iktidarda olan muktedirlerin söylediklerine bakılırsa,

Türkiye 2015 yılında “yüzde 9,5” oranında…

2016’nın ilk çeyreğinde ise “yüzde 2,8” oranında büyüme kaydetmiş.

Fakat bu büyüme,

2016’nın ilk çeyreğinde hasılaya “yüzde 3,4” olarak yansımış.

“Şakamı bu” dediğinizi duyar gibiyim.

Bunu ben değil Maliye Bakanlığının resmi verileri söylüyor.

Dahası,

Kişi başına düşen milli gelir düzeyinin “11 bin 444 dolara ulaştığını” söylüyorlar.

Hatta bununla da kalmayıp,

Bu rakamın 2023 yılında “25 bin dolara” ulaşacağını iddia ediyorlar.

Gerçekten de kırk bin kere maşallah değil mi?

*

Peki, “bol keseden” atılan tablo bu da,

Gerçek tablo ne?

İktidar hesabı neye göre ve ne üzerinden yapıyor bilinmez ancak,

Başta asgari ücretli olmak üzere,

Ne işçinin, ne memurun, ne de emeklinin,

Bu rakamları rüyasında bile göremediğini biliyoruz.

Bildiğimiz tek şey,

Elektriğe yüzde 10…

Suya yüzde 12…

Doğalgaza yüzde 18…

Benzine ise haftada bir zam yapılıyor!

Merkez Bankası verilerine göre,

2015 yılında 8,5 milyar TL tutarındaki 926 bin senet protesto olmuş.

2016 yılının ilk yarısında ise bu rakam,

5,2 milyar TL’ye ulaşmış.

*

Yani demem o ki,

Felaket tellalı değiliz ama…

Dış ticaret açığı…

Cari açık…

Faize giden para…

Vs… Vs…

Tüm bunları alt alta sıralayınca,

Bir yanda açlık sınırı altında yaşayan üç milyon Türk vatandaşı,

Diğer yanda üç milyon Suriyeliye,

Beraberinde TOKİ den ev ile birlikte verilen vatandaşlık ibaresi.

Şimdi kişi başına düşen milli gelir ve büyüme rakamları safsatalarına bakarak,

Öküz altında buzağı falan aradığımı zannetmeyin.

Çünkü bu hesap ne matematik kurallarına uyuyor,

Ne de fizik.

Sözün özü;

Türkiye tek kelimeyle sırtüstü düşmüş tosba (kaplumbağa) misali,

Çırpındıkça çırpınıyor.

Ülkenin Başbakanı mı?

O hasta hanelerin acil servisinde gelinlik kız bakıyor.

Ne diyelim böyle ülkeye böyle başbakan.

Saldım çayıra Mevla’m kayıra.