Prof. Dr. Mehmet Erdil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insanların normal zamanda yoğun bir rutin hareketlilik içinde olduğunu ancak salgınla beraber hareketliliğin düşük bir seviyeye indiğini belirtti.

Salgının insanları birçok yönden etkilediğini aktaran Erdil, şunları kaydetti:

"İlki hareket açısından oldu. Eskiden yaptığımızın belki 10'da bir oranında hareket ediyoruz. Rutin olarak yaptığımız birçok hareket vardı. Şu anda evlerimizin içinde sıkışık bir hayat yaşıyoruz. İkinci etkilenen şey ise beslenme. Eskiden üç öğünle sınırlıyorduk, arada öğün bile atladığımız oluyordu ama şimdi evde boşluktan sürekli bir şeyler yiyoruz. Beslenmemizi bozduk. Üçüncüsü bunlara bağlı olarak psikolojimiz bozuluyor. Bunları aşmak için birçok şey yapıyoruz ama başarılı olamıyoruz. Kilo alıyoruz ve psikolojimizi daha çok bozuyoruz. Hareketimiz azalıyor ve daha çok kilo alıyoruz. Böyle kısır bir döngü içerisinde devam ediyoruz."

- "Evi hareket alanı haline getirmemiz gerekiyor"

Prof. Dr. Mehmet Erdil, insanların salgın sürecince daha çok evde zaman geçirmeleri gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sokağa çıktığımızda da sosyal mesafemizi korumamız gerekiyor. Evde bir şekilde hayatımızı düzenleyeceğiz. Evi bir hareket alanı haline getirmemiz gerekiyor. Evde yeni hareketler yapmamız, beslenmemizi düzenlememiz gerekiyor. Bunu yaptığımızda psikolojimiz düzelecek. Pandemi öncesinde ne kadar hareket ediyorsak, pandemi sürecinde de aşağı yukarı o kadar hareket etmek lazım. Daha önce ortalama 15 bin adım yürüyorsak, pandemi sürecinde bu 15 bin adımı bir şekilde tamamlamak gerekiyor. Evin içindeki bir koridor bizim için çok iyi bir yürüyüş alanı olabilir. Belirli bir saat tempolu yürüyerek bunu yapabiliriz."

İnsanların evde belli sporları ve hareketleri yaparak vücutlarını zinde tutmaları gerektiğini aktaran Erdil, "İnternetteki birçok adreste aerobik tarzda, pilates tarzında herhangi bir alet gerektirmeden yapabileceğimiz çeşitli sporlar var. Bunlar kas ve iskelet sistemi için gayet yararlı sporlar. Esneme ve germe egzersizleri, kaslarımızın hem zinde kalmasını sağlıyor hem de beslenme bozukluklarını önlüyor. Bu açıdan bu egzersizleri mutlaka yapmak gerekiyor." diye konuştu.

Erdil, kas ve iskelet problemi olan insanların spor ve egzersiz yapmadan önce doktorlarına danışmaları gerektiğini vurgulayarak, "Yani dizinde menisküs olan bir hasta, doktorunun izni halinde belli egzersizleri yapabilir. Ancak genelde baktığımızda dizi ağrıyan bir insan vücudunun üst tarafını çalıştırabilir. Omzunda bir rahatsızlığı olanlar ise vücutlarının alt tarafını çalıştırabilir. Bu tarz düzenlemelerle egzersizlerimizi yapma durumumuz olabilir. Yine yaşlı hastalarımız için yürüme egzersizleri var. Yerimizde adım atarak yapılan egzersizler var. Bunlar da hem kalp sağlığımız hem de kas ve iskelet sağlığımız açısından yararlı egzersizler." değerlendirmesinde bulundu.

- "Koronavirüs, hareketsiz ve kötü beslenenlerde daha ağır seyrediyor"

Prof. Dr. Mehmet Erdil, hareketsiz kalmanın birçok sağlık sorununa neden olduğunu dile getirerek, "Vücudumuzun dizaynına baktığımızda hareket etmek için yaratıldık. Şimdi pandemiyle beraber iyiden iyiye hareketsiz kalan bir vücut var. Bu da her türlü sıkıntıya yol açacak bir ortam sağlıyor. Bunu mutlaka engellemek gerekiyor. Pandemiden dolayı zaten evde kalmanın verdiği bir psikolojik problem var. Buna başka sıkıntıların eklenmesi daha sonra bambaşka problemlerle karşılaşmamıza neden olabilir." şeklinde görüş belirtti.

Spor yapan ve zinde olanların koronavirüsü daha çabuk yendiğine yönelik araştırma sonuçlarının olduğunu anlatan Erdil, "Hareketsiz ve kötü beslenen insanlarda koronavirüs maalesef daha ağır seyrediyor. Bu açıdan da bakmak lazım. Pandeminin ne kadar süreceği de ön görülemiyor." ifadelerini kullandı.