Sağlık Bakanlığınca Kurban Bayramı sürecinde sağlıklı ve doğru beslenme için tüketilmesi gerekenleri gösteren örnek bir “sağlıklı bayram sofrası” hazırlandı. Bayramda dengeli beslenmek için dikkat edilmesi gerekenler ise Sağlık Bakanlığında görevli diyetisyenler tarafından anlatıldı.

Sağlık Bakanlığı tarafından Kurban Bayramı sürecinde sağlıklı ve dengeli beslenme için tüketilmesi gerekenleri gösteren örnek bir “sağlıklı bayram sofrası” hazırlandı. Hekimevi’nde düzenlenen etkinlik kapsamında hazırlanan sofrada, et yemeklerinin yanı sıra bulgur pilavı, mercimek çorbası, yoğurt, sebze yemekleri, kahvaltılık olarak yumurta, domates, peynir, zeytin, tatlı olarak da sütlaç yer aldı. Sağlık Bakanlığında görevli diyetisyen Berna Karakaş, Kurban Bayramı sürecinde sağlıklı ve dengeli beslenmek için dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.

Kurban Bayramında et tüketiminin artacağına dikkat çeken Karakaş, en azından kahvaltıda et tüketiminden kaçınılması gerektiğine işaret etti.

Etin sertliği geçene kadar buzdolabında dinlendirmek gerektiğini belirten Karakaş, dinlendirme işleminden sonra eti tüketmek gerektiğinin altını çizerek, “Aslında ideal olarak 24 saat dinlendirme diyoruz ama bazı durumlarda, belki biraz daha azı ya da çoğu, kestikleri hayvanın kesilen kısmına da bakarak bunu algılayabilirler. İlk koydukları sertlikle sonradan dinlenmiş hayvan etinin sertliği arasında farklılık vardır zaten. Hem pişirmede hem de sindirimde bu sertliğin geçmesi bizim için önemli. O sertlik geçene kadar buzdolabında dinlendirmek en olması gerekenidir” dedi.

Kronik rahatsızlıkları olan kişilerin et tüketiminde dikkat etmesi gereken hususlar hakkında bilgi veren Karakaş, “Özellikle kronik kalp hastalığı, hipertansiyonu, diyabeti, mide bağırsak sindirim sistemi hastalıklarına sahip olan kişiler gerçekten eti tüketirken dinlenmiş et tüketmeye özen göstersinler. Porsiyonunu kendilerine uygun bir şekilde tüketmeye özen göstersinler. Diyetisyenden öneri alabilirler ya da en basitinden yetişkinler ve gençler için Türkiye Beslenme Rehberinden öneri vermek gerekirse, pişmiş bir et için el ayası kadar ya da ızgara köfteler olursa 3-4 ızgara kadar et bir porsiyona giren et miktarıdır. Bu kişiler, etleri görünür yağlarından olabildiğince ayıklayarak ve et pişirirken ekstra yağ koymadan etleri pişirebilirler. Ufak ufak yapılan bu müdahaleler aslında eti sağlıklı hale getiren müdahalelerdir” diye konuştu.

Karakaş, hazırladıkları örnek sağlıklı bayram sofrasının Sağlık Bakanlığı tarafından önerilen sağlıklı yemek tabağı modelinin genişletilmiş bir örneği olduğuna dikkat çekti. Sofrada bulunan yemek grupları hakkında konuşan Karakaş, “İki çeşit et yer alıyor, porsiyonlara uygun. El ayası kadar. Biz etleri yakmadık. Yakmadan ızgara yapmak çok önemlidir. Yandığında kömürleşme oluyor ve bu kömürleşme sürecinde de bazı kanser yapıcı ögeler oluşabiliyor. Bu sağlığımız için bir tehdittir. Yanlarına sebze koyduk. Etin yanına sebzeler olsun. Sür grubundan yoğurt ya da sebzeli yoğurt seçeneğimiz var. Tahıl grubundan çorbamız olabilir, lif açısından zengin bulgur gibi pilavlar olabilir. Bunlara yine sebze eklenebilir. Tam tahıllı, çok tahıllı ekmek seçenekleri olabilir. Bu gördüğünüz çok çeşitli, olması gereken bir ana öğün sofrasıdır” şeklinde konuştu.

Karakaş, eti pişirirken fazla tuz ve baharat kullanımından kaçınmak gerektiğini vurguladı.

Bayramda tatlı tüketiminde dikkat edilmesi gerekenleri aktaran Karakaş, “Özellikle C vitamini içeriğini düşündüğümüzde, taze meyveleri tatlı seçeneği olarak en üste koysun vatandaşlarımız. Belki hoşaf kompostoları belki bunları şekersiz yapabilirler. Ya da meyve tatlıları, sütlü tatlılar yapabilirler. Şeker eklemeden yapacakları tatlı alternatifleri sofrada yerini alabilirler” dedi.

Sıvı tüketiminin önemine dikkat çeken Karakaş, mide ya da sindirim sistemi hastalıkları olmayan kişilerin sofrada su bulundurmasının faydalı olabileceğini söyledi. Karakaş, yetişkin bir bireyin günde 2 ile 2 buçuk litre arasında sıvı alması gerektiğini hatırlattı.

(Neşra Durmaz/İHA)