Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım, “1 orta boy nar yaklaşık 100 kcal dir, 26 gram karbonhidrat içerir. Mükemmel bir C ve K vitamini, iyi bir lif, potasyum, tiamin, folat, manganez ve bakır kaynağıdır. 122 adet fitokimyasal içerir. Fitokimyasallar bitkiler tarafından üretilen bileşiklerdir, hücreleri korumak için birlikte çalışırlar. Bütün meyveler arasında en kuvvetli (flavonoidler ve polifenoller) antioksidandır. Antioksidanlar hücre hasarını önlemek için serbest radikalleri nötralize ederler. Kanser karşıtı ve bağışıklık destekleyici etkileri mevcuttur. Anti-aging (yaşlanma karşıtı) ve anti inflamatuar (iltihaplanma karşıtı) özelliktedir” dedi. 

Narın hücresel fonksiyonlarda gençleştirici etkiye sahip olduğunu ifade eden Yıldırım, “Kalp krizi, felç ve emboli hastalığına (akciğer hast.) neden olabilecek kan pulcuklarının toplanmasını engeller. Prostatik (prostat) kanser antijenlerinin azaltılması ve meme kanser hücre çoğalmasının önlenmesinde etkili olduğu çalışmalar mevcuttur. Güneş ışığının zararlı etkilerine karşı koruyucudur. Deride görülen kızarıklıklar ve hafif yanıklardan korunmada etkilidir” diye konuştu. 



“KOLESTEROL VE DİĞER KARDİYAK RİSK FAKTÖRLERİNİ AZALTIR” 

Kan basıncını düşürmeye fayda sağladığını kaydeden Yıldıırm, “Her gün nar suyu içmek sistolik kan basıncını düşürmeye yardımcı olabilir. Ancak nar suyunun uzun vadede genel kan basıncını düşürebileceğini belirlemek için daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir. C ve E vitamini gibi bağışıklığı arttıran vitaminler sayesinde nar suyu hastalıkları önleyebilir ve enfeksiyonla mücadele edebilir. Nar ayrıca laboratuvar testlerinde anti bakteriyel ve anti viral (virüs karşıtı) olarak gösterilmiştir. Yaygın enfeksiyonlar ve virüsler üzerindeki etkileri için çalışmalar devam etmektedir. Depresyon ve osteoporozdan (kemik erimesi) korunma ve etkilerini azaltmada faydalıdır. Yapılan bir araştırmaya göre, günlük 227 ml nar suyu içmek, öğrenme ve hafızayı artırabilir. Nar suyunun antioksidan konsantrasyonu ve oksidatif stresi etkileme yeteneği, kadınlarda doğurganlığa faydalı olabileceğini göstermiştir. Oksidatif stresin sperm disfonksiyonuna neden olduğu ve kadınlarda doğurganlığı azalttığı çalışmalarca gösterilmiştir. Nar suyunun plasentada da oksidatif stresi azaltmaya yardımcı olduğu gösterilmiştir, ancak araştırmacılar, bunun sağlayabileceği kesin faydaları henüz bilmemektedirler. Nar suyu içmek hem kadın hem erkeklerde hormonlarının ana hormonlarından olan testosteron seviyelerinde artış sağlamaktadır. Nar geleneksel olarak Orta Doğu ve Hindistan’da diyabet için bir çare olarak kullanılmıştır. Narın diyabet üzerindeki etkileri hakkında hala çok şey bilinmezken, insülin direncini azaltmaya ve kan şekerini düşürmeye yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Vişne ve pancar suyundan sonra nar suyu da yeni spor performansı ve dayanıklılık arttırıcılar arasında yerini almaktadır. Nar suyu, ağrının azalmasına ve güç kazanımının iyileştirilmesine yardımcı olabilmekte, ayrıca egzersizden kaynaklanan oksidatif hasarı azaltmaktadır. İnsan çalışmalarında aterosklerotik plakları (damar sertleşmesi) tersine çevirmede etkili olduğu bulunmuştur. 1 bardak nar suyu kırmızı şarap, yeşil çay, yaban mersini, açai üzümü ve turna yemişinden daha fazla antioksidan içerir” ifadelerini kullandı. 



“DÜZENLİ KULLANIM ÖNCESİ DOKTORUNUZA BAŞVURUN” 

Ulusal Sağlık Enstitüleri’ne göre orta derecede. Narı düzenli kullanımdan önce doktora danışılması gerektiğini belirten Yıldırım, bazı ilaçlarla da etkileşime girebildiğini söyledi. Uzman Diyetisyen Yıldırım, bu ilaçları şöyle sıraladı: 

“Kolesterol düşürücü ilaçlar, antikoagulanlar (pıhtılaşma önleyiciler), yüksek tansiyon ilaçları.”