KOAH'ın sigara kullanımı veya partiküllü gazlardan kaynaklandığını ve akciğeri tıkayarak  balgam oluşturan bir hastalık olduğunu söyleyen Doç. Dr. Çelik, "Ciddi nefes darlığı ve güçsüzlük gücün kaybı şeklinde seyreden bir hastalık ayrıca maliyeti çok pahalı.KOAH genelde ilaçla tedavi ediliyor.Tamamen tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu söylemek mümkün değil. Ama hastalığın ilerlemesi durdurulabilir. Hastanın hayat kalitesi arttırılabilir" diye konuştu.

SON GELİŞTİRİLEN TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Son geliştirilen tedavi yöntemleriyle KOAH'ın herhangi bir cerrahi kesinti ve ameliyat yarası olmadan tedavi edildiğini aktaran Doç. Dr. Çelik, "Özellikle hastalar tabi akciğer naklinde büyük cerrahi kesiler ve büyük yaralarla tedavi ediliyorlar. Bu yeni yöntemde endoskopik yani bronkoskopik girişimler uyguluyoruz. Burada herhangi bir cerrahi kesisi olmuyor hastaların. Bir ameliyat yarası yok sadece genel anestezi altında yapılıyor. Nefes borusuna ucunda kamera olan ışık olan bir bronkoskopi dediğimiz aygıtla giriyoruz, ve hastalıklı olan akciğer bölümlerinin hastalıksız olan kısımlarının sağlıklı şekilde çalışmasına izin verecek şekilde devre dışı bırakılmasını sağlıyoruz" ifadelerini kullandı.

"HER 10 KİŞİDEN 8'İ KOAH OLDUĞUNU BİLMİYOR"

Türkiyede eğer sigara içen erkek oranın yüzde 68'lere vardığını ve her kırk yaşın üstünde sigara içen, egzersiz kapasitesinde de azalma olan her hastanın aslında KOAH olduğunu hesaba katmak gerektiğini aktaran Doç. Dr. Çelik, "Türkiye'de ki hastaların aslında bir çoğu KOAH olduğunu dahi bilmiyor.10 kişiden 8'i  olduğunun farkında değil, rakam çok yüksek. Temelde ilk faktör yani 100- 150 yıllık bizim başımızın belası olan sigaranın terk edilmesi. Çünkü hastaların büyük bir çoğunluğunda asıl maruz kalınan etken sigara. Öncelikle sigarayla beraber gelen hayat alışkanlıkların değiştirilmesi lazım. Eğer ki maruziyetin sebebi mesleki ise çalıştığı ortamdaki gazlar ve partiküller ise belki iş değişikliği ya da bunların önlenmesine yönelik mesleki önlemler alınması gerekiyor. Sigara içen bir çok insan başlayan bir öksürüğü ya da daha ağrılaşan durumu hep sigaraya bağlıyor. Bizim insanımızda birazda inkar davranışı vardır.Bu akciğer kanseri içinde geçerli" diye konuştu.

KOAH'ın temel belirtisinin öksürük ve balgamla başladığını söyleyen Doç. Dr. Çelik, "Bizim kronik bronşit diye halkında tabir ettiği durum. Daha sonra nefes darlığı gelişmeye başlıyor. Bu sonuçta akciğerin içine girip de çıkamayan bir hava. Bu tıkanıklığa bağlı olan bir hastalık olduğu için tabi nefes darlığınla beraber hareketlerde bir kısıtlanma başlıyor, kas gücünde kayıp başlıyor. Bu ileri dönemlerde hastanın ileri derecede kilo vermesine ve oksijene bağlı olmasına kadar gelen ciddi bir portföyde hastalık" ifadelerini kullandı.

İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Meslek Yüksekokulu öğretim üyesi Murat Dündar, üniversite adına bu tür etkinlikleri önemsediklerini söyledi. Dündar, "Bugün ki seminerimiz KOAH hastalığında tanı ve tedavi yöntemleriyle ilgili. Üniversitemiz adına bu tür farkındalık etkinliklerini çok önemsiyoruz. Konuğumuz Doç. Dr. Reha Çelik, KOAH hastalığında tanı ve tedaviyle ilgili söyleşimiz devam ediyor. Üniversitemiz öğrencilerinden baz alarak genelleyecek olduğumuzda da gençlerimde   sigara alışkanlığı maalesef ki  çok yüksek. Bu bilinçlendirme ve bu farkındalık çok önemli bizim için" dedi.