Dr. Öğretim Üyesi İlkay Gök, ’’Yüksek biyolojik değere sahip protein, demir, çinko, selenyum ve B12 vitaminine sahip olan kırmızı etin doğru miktarda tüketiminin bağışıklık sistemini güçlendirir’’ dedi.

Gittikçe artan kronik hastalıklar, kanser ve kardiyovasküler hastalıklar, tüketilen gıdalara daha fazla odaklanmayı ve oluşturduğu riskleri araştırma isteğini arttırdı. Uzmanlara göre, yeni tip koranavirüs salgını nedeniyle evde kalınan bu dönemde özellikle bağışıklık sistemini güçlü tutmak için tüketilen gıdalara dikkat edilmesi gerekiyor. İstanbul Okan Üniversitesi Gastronomi Bölüm Başkanı ve Bonfilet Gastronomi Danışmanı Dr. Öğretim Üyesi İlkay Gök, yüksek biyolojik değere sahip protein, demir, çinko, selenyum ve B12 vitaminine sahip olan kırmızı etin doğru miktarda tüketiminin bağışıklık sistemini güçlendirdiğine dikkat çekti.

Çinko, vücudun enfeksiyonlarla savaşmak ve hücre üretmek için kullandığı bir mineraldir. Yaraları iyileştirmek ve tüm hücrelerdeki genetik planı taşıyan DNA’yı oluşturmak için oldukça önemlidir. Özellikle kırmızı ette bol miktarda çinko olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi İlkay Gök, ’’Çinko minerali bakımından zengin olan en önemli besin kaynaklarının kırmızı et ve istiridyedir. Yapılan çalışmalar et ve et ürünlerinin sağlığımız için önemli bir rolü olduğunu gösteriyor. Kırmızı etin, bebeklik hatta anne karnındaki dönemden itibaren çocukluktan ergenliğe kadar ki dönemde zeka gelişimi destekliyor. Büyümeyi tamamlayana kadar çok daha yüksek miktarda kaliteli proteine ihtiyaç var ve bunu et tüketerek sağlayabiliriz’’ şeklinde konuştu.

’’ÇİNKO EKSİKLİĞİ ENFEKSİYON RİSKİNİ ARTIRIR’’

Vitamin açısından en yüksek miktarın büyük baş hayvan etinde bulunduğunu aktaran Dr. Gök, ’’Et ve et ürünleri biyoyararlılığı çok yüksek B12 vitamininin mükemmel bir kaynağıdır. 100 gr et günlük ihtiyacımızın üçte ikisini, ayrıca riboflavin, niasin, B6 ve pantatonik asitin yüzde 25’ini karşılar. Karaciğer mükemmel bir A vitamini ve folik asit kaynağıdır ve günlük ihtiyacın yaklaşık yüzde 80’ini karşılar. Et ve et ürünlerinde bulunan D vitaminin ergen dönemi çocuklarda (11-18 yaş) yüzde 35’ini, ergenlik sonrası dönemdekilerin (19-64 yaş) ise yüzde 30’unu karşılar’’ dedi.

Etin selenium, sodium, bakır, magnezyum, kalsiyum, potasyum, fosfor içerdiğini ve aynı zamanda önemli bir demir ve çinko kaynağı olduğunu belirten Dr. Gök, sözlerine şöyle devam etti: ’’100 gram et yetişkinin günlük demir ve çinko ihtiyacının en az dörtte birini karşılar. Çinko eksikliği enfeksiyona yakalanma, oksdatif stresi ve genetik yapıda bozulma riskini arttırır. Kansere karşı vücuda destek sağlayan selenyumun günlük alınması önerilen miktarı 55 mikrogramdır. 100 gram taze ette yaklaşık 35-45 mikrogram selenyum bulunur’’.

’’CANSIZ VE SOLUK SAÇLAR EKSİKLİĞİN BELİRTİLERİNDEN’’

Çinko eksikliğinde saçların cansız ve soluk olduğunu kaydeden Dr. Gök, ’’Sürekli saç dökülmesi yaşarsınız. Cildiniz mat ve soluk gözüküyorsa, teninizin renginde fark edebileceğiniz kadar renk açılması görüyorsanız ve bazı cilt hastalıkları meydana gelmeye başladıysa bunun sebebi çinko eksikliği olabilir. Çinko yetersizliği sebebiyle tırnaklarınız hem çok yavaş uzar hem de kolay kırılır. Karaciğer ve böbreklerinizin çalışma fonksiyonu zayıflar ve sürekli yorgunluk hissi yaşarsınız. Aşırı strese neden olur. Stres arttıkça da idrarla çinko yıkımı artar ve çinko eksikliğiniz katlanarak büyür. Bu nedenle oldukça önemlidir’’ diye konuştu.

(İHA)