Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Canan Ateş, daha çok bahar aylarında ortaya çıkan kronik nezlenin nedenleri ve korunma yolları hakkında bilgi verdi.

Bahar aylarının gelmesi ile birlikte sıcak havayı fırsat bilenler, park, bahçe ve piknik alanlarının yolunu tutuyor. Uzmanlar özellikle çocuklarda bahar aylarında görülen nezle ve grip, çocukların yaşam kalitesini düşürürken, anne ve babaları da zor durumda bırakabildiğini belirtiyorlar. Medicana Çamlıca Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Canan Ateş, daha çok bahar aylarında ortaya çıkan kronik nezlenin nedenleri ve korunma yolları hakkında bilgi verdi.

ALERJİK BRONŞİTİN BELİRTİLERİ

“Alerjik bünyeli bireylerde nefes borusunun aşırı duyarlılığı sonucu gelişen alerjik bronşit, giderek sanayileşip kalabalıklaşan kentlerde oldukça sık görülmektedir. Hava kirliliği, sigara ve egzos dumanı, havadaki ani sıcaklık ve nem değişikliği, viral üst solunum yolu hastalıkları ve egzersiz gibi nefes yolunda iritasyona sebep olan durumlar bu hassas çocuklarda; öksürük nefes darlığı, balgam artışı, hırıltılı solunum ve karı ağrısı gibi belirtilerle kendini gösterir. Özellikle koşunca, ağlayına efor sarfedince beliren öksürük, nezle ve gripal enfeksiyon sırasında görülen hırıltı veya solunum sıkıntısı, gece ve sabaha karşı öksürük nöbetiyle balgam çıkarma öyküde sıkça mevcuttur. Çocukları korumak için genel hijyen kurallarına dikkat ederek ellerin gerektikçe su ve sabun ile yıkanması, hasta bireylerden uzak durmak, çocuğu temiz havalandırılmış ortamlarda tutmak, oda ısısının gündüz 20-22C gece 18-19 C olmasını sağlamak, bol sıvı alımı ve taze sebze meyve tüketimi önerilmekle birlikte uzman doktor takip ve tedavisine uyulmalıdır.

ALERJİK RİNİT TANISI

Alerjik rinit havada bulunan ve solunum yoluyla alınan alerjenlere bağlı burun, göz veya boğazda kaşıntı, akıntı ve burunda tıkanıklık hissi gibi tekrarlayan şikayetlerle karşımıza çıkar. Bu şikayetlerin çocukta sıklıkla tekrarladığını veya uzun süre devam ettiğini görmek aslında alerjik rinitten şüphelenmemizi sağlar.

ALERJİK RİNİT İLE ALERJİ ARASINDAKİ FARK

Vücudumuzda alerjik reaksiyon oluşturan maddelere alerjen denir. En sık rastlanan alerjenler ev tozu akarı, polenler, küf mantarı ve hayvan tüyleridir. Anlaşılacağı üzere ‘alerji’ genel bir tabirdir. Alerjik rinit duyarlı bireylerde üst solunum yolunun alerjene verdiği aşırı cevabın bir sonucudur.

ÇOCUKLARDA ASTIM SIK GÖRÜLEN BİR HASTALIK MIDIR?

Bilimsel çalışmalara göre çocuklarda astımın görülme sıklığı yüzde 10-20 arasında değişmektedir. Bu oran Türkiye’de yüzde 18’e ulaşmıştır.

NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

Solunan havanın kirliliği, taşıtlardan salınan egzoz gazları, evde sigara içimi, kimyasal içerikli temizlik maddelerin kullanımı ve yetersiz havalandırılan ortamlar astıma zemin hazırlar. Genetik olarak alerji potansiyeli taşıyan (ailede astım veya alerji öyküsü) çocuklarda astım gelişimi kolaylaşır. Evin düzenli havalandırılması, kimyasal temizlik maddelerin yerine doğal ürünlerin tercih edilmesi, ev tozu akarların barınabileceği, uzun tüylü halıların, perde ve pelüş oyuncakların uzaklaştırılması, yatak örtüsü ve yastığa akar geçirmeyen kılıfların geçirilmesi, evde asla sigara içilmemesi, çocuğa abur cubur veya hazır gıdaların yedirilmemesi gibi alınacak tedbirler büyük oranda hastalığın alevlenmesini önleyecektir

TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Tedavi yöntemleri birkaç basamaklıdır. Çoçuğun yaşadığı evin ve çevresinin düzenlenmesi gerekir. Astımı tetikleyen ajanlardan korunmasına yönelik tedbirler alınmalıdır. Tedavide 2 farklı ilaç kullanılır. Bunlar sprey veya buhar şeklinde uygulanır. Birisi hızlı etki eden, hızlı rahatlama sağlayan kısa süreli (5-7) kullanılıp bırakılan diğeri ise uzun etki eden uzun süreli kullanılan ve kortizon içeren ilaçlardır. Kortizon aileleri tedirgin eden bir ilaç gibi görünse de solunum yoluyla çok düşük dozda alınması ve uzman doktor takibiyle kullanılması sebebiyle çocuk gelişimini etkilemez yan etki görülmez.

Mevcut alerjinin kökten çözümlenmesini sağlayan aşı tedavisidir. Dilaltı damla aşı tedavisi solunum alerji uzman doktoru tarafından yapılır ve 3-5 yıl sürebilir.

Son olarak; birçok astım hastasında var olan reflünün tedavisi yapılır. Mide girişindeki kapakçığın astımlı çocuklarda gevşek olması nedeniyle mideden yukarı yemek borusuna oradan nefes borusuna çıkan asitli, mide içeriği öksürük ataklarını sıklaştırır. Reflüye yönelik tedavi ve reflü önleyici diyet hastalığın ilerlemesini durduracaktır”.

(İHA)