“Fazla su tüketimine gerek yok”
Cildi nemlendirmek için gereğinden fazla su içerek vücuda su yüklemeye ihtiyaç olmadığına değinen Pekmezci, şu bilgileri verdi: “Yeterli su alımıyla, alınan su vücudun ihtiyacı oranında tüm organlara dağılır. Fakat kış mevsimine özgü olarak atmosferin nem düzeyi düştüğünden, ciltte özellikle yatkın bünyelerde belirgin kuruluk görülebilir. Bu kuruluk ciltte tahrişleri de artırabilir. Korunmak için düzenli olarak uygun nemlendirici ürünler kullanmakta yarar var. Kışın mevsim özelliklerine bağlı olarak tüm vücut cildinde genel bir kuruluğa eğilim vardır. Aşırı kuruluk cildin bariyer fonksiyonu dediğimiz dış etkenlere karşı koruma özelliğini de zayıflatır. Buna bağlı olarak kaşıntı, yanma, batma gibi ekzematöz belirtiler ortaya çıkabilir. Bu yüzden kış aylarında düzenli olarak günlük ve banyo sonrası nemlendiriciler, ayrıca nemlendirici özellikli şampuanlar ve vücut jelleri kullanmak rahatlatıcı olacaktır.”

“Güneş kremini tüm yıl kullanın”
Pekmezci, kışın güneş kremi kullanımının önemini ise şöyle açıkladı: “Uzun dönemde erken cilt yaşlanmasının ve kırışıklıkların en büyük nedeni güneş ışınları yani ultraviyole ışınlarıdır. Yıllar içinde vücut ultraviyole ışınlarına ne kadar uzun süre maruz kalırsa, cildin yapısına ve bu ışınların dokuda yaptığı birikici hasarlanmaya bağlı olarak kırışıklıklar artacaktır. Bundan dolayı güneşten koruyucu ürünleri özellikle yüz için sadece yaz veya karlı kış günlerinde değil, tüm yıl kullanmayı öneriyoruz.”