Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, toplam 4 aşı adayının hayvan deneylerini başarıyla tamamladığını ve Faz 2 klinik aşama için de hazırlıklar yaptıklarını belirterek, "İnsan deneylerine geçmek için gerekli olan güvenli üretim onayını iki tesisimizden bir tanesi aldı” dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, video konferans yöntemiyle TÜBİTAK Covid-19 Türkiye Platformu Aşı ve İlaç Konferansı’na katıldı. Toplantıda açıklamalarda bulunan Bakan Varank, ”Platformun ilk toplantısını yaptığımız ocak ayından bu yana ülkemiz yerli aşı ve ilaç teknolojilerine yönelik önemli kabiliyetler edindi. Bilim insanlarımız ilk günden bu yana adeta zamana karşı bir yarış halinde olduklarının bilincinde hareket ediyorlar. Salgınla mücadelede sağlık emekçilerimiz sahada insanüstü bir gayretle çalıştılar. Vefat edenler oldu, Allah rahmet eylesin. Aynı onlar gibi bilim insanlarımız da laboratuvarlarında sabahladılar, büyük bir sorumluluk ve seferberlik ruhu içerisinde çalışmalarını sürdürdüler. Bu platform çatısı altında 49 farklı kurum ve kuruluştan 500’e yakın araştırmacımız bir araya geldi. Bilgilerini, emeklerini ve kaynaklarını birleştirdiler. Ortak tehdide karşı farklı disiplinleri bir araya getirdiler, araştırma altyapılarını paylaştılar. İşte Covid-19 Türkiye Platformu’nun bu birlikte geliştirme ve birlikte başarma yaklaşımı uluslararası alanda yenilikçi bir model örneği oldu. Asya’dan Güney Amerika’ya kadar birçok ülke bu modeli hem takdir hem takip etti. Bugün geldiğimiz noktada Covid-19 Türkiye Platformu çatısı altındaki bilim insanlarımız, tedavi odaklı 9 ilaç geliştirme projesi ve bağışıklık kazanılmasına yönelik 8 aşı geliştirme projesi olmak üzere toplam 17 proje yürütüyorlar. Ben bu vesileyle kahraman bilim insanımız başta olmak üzere bu 17 projeye emek veren bütün arkadaşlarımı, hocalarımı canı gönülden tebrik ediyorum. Bugün ayrıca Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’nın destekleriyle yürütülen 5 aşı projesinden iki tanesinin yürütücüsü de bizlerle birlikte. Bunlardan biri faz çalışmalarına geçen, diğeri de faz aşamasına yakın olan aşı adaylarından biri. Ben bu vesileyle Erciyes Üniversitesi’nden Aykut hocaya ve Hacettepe Üniversitesi’nden Serhat hocaya da hoşgeldiniz demek istiyorum” ifadelerini kullandı.

“SAĞLIKTAN EĞİTİME, GÜVENLİKTEN ULAŞIMA VE İSTİHDAMA KADAR DİNAMİK VE KAPSAYICI TEDBİRLER GELİŞTİRDİK”

Pandemi sürecinde değişikliklere hızlı bir şekilde adapte olduklarını belirten Bakan Varank, ”Küresel salgın hız kesmiyor. Önleyici politikalara, alınan sayısız önleme rağmen ülkeler hala yeniden kapatmaları, daha kapsamlı kısıtlamaları konuşuyor. Özellikle iki hususta ülkeler için büyük bir yük söz konusu. Birincisi ekonomi, ikincisi sağlık sistemi. Güçlü ve proaktif yönetim anlayışına sahip olmayan, sağlık altyapılarına gerekli yatırımları yapmayanlar ne yazık ki başarılı bir sınav veremiyor. Hamdolsun Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin etkin ve hızlı yönetim anlayışı sayesinde Türkiye bu sınavı başarıyla veren ülkeler arasında. İlk günden itibaren ilgili bakanlıklarımızın da gayretiyle yerinde ve doğru adımlar attık. Sağlıktan eğitime, güvenlikten ulaşıma ve istihdama kadar dinamik ve kapsayıcı tedbirler geliştirdik. Değişikliklere hızla adapte olabildik ve üretim kabiliyetlerimizi en doğru biçimde yönlendirdik. Güçlü sanayi altyapımız, gelişmiş Ar-Ge ve inovasyon becerilerimiz ve uyguladığımız etkili politikalarla birçok alanda pozitif ayrıştık. Bu dönemde arz sıkıntısı çekmediğimiz gibi, çok sayıda dost ülkeye yardım elimizi uzattık, mazlumlara nefes olduk. Bilimi de teknolojiyi de insanlık yararına kullandık” şeklinde konuştu.

“TASARIM, PROTOTİP AŞI VE HAYVAN ÇALIŞMALARI AŞAMALARI SONRASINDA TOPLAM 4 AŞI ADAYIMIZ HAYVAN DENEYLERİNİ BAŞARIYLA TAMAMLAMIŞ DURUMDA”

Faz 1’in ötesinde Faz 2 klinik aşama için hazırlıklar yapıldığının altını çizen Varank, ”Hiçbir salgın gibi korona virüs salgını da sonsuz değil. Belki de bu gündem aylar sonra hayatımızdan tamamen çıkıp gidecek, unutulacak. Ancak bu sürecin sonunda aşı teknolojilerinde yerli ve milli çözümler geliştirip üretebilme kabiliyetine sahip bir Türkiye kalacak. İşte gerek Covid-19 Türkiye Platformu’nda, gerek TUSEB destekli projelerde çalışan siz değerli bilim insanlarının atacağı her adım, ülkemizdeki aşı ve ilaç sektörüne çağ atlatacak. Ben, platformdaki aşı ve ilaç geliştirme çalışmalarımızdan da kısaca bahsetmek istiyorum. Biliyorsunuz kamuoyu bu süreçleri çok yakından takip ediyor. Halkımız bu işlere ilgi duyuyor. Onları bu toplantılarla böyle bilimsel çalışmalarla, şeffaf çalışmalarla bilgilendirmek de gerçekten önemli. Dünyada çalışılan farklı aşı teknolojilerinin tamamı ve hatta daha yenilikçi yöntemler Covid-19 Türkiye Platformu tarafından da çalışıldı. Bu çerçevede şu aşı türleri üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz; inaktif aşı, adenovirüs aşısı, virüs benzeri parçacıklara dayalı aşı, dünyada ilk kez geliştirilen ASC zerrecik teknolojisine dayalı rekombinant aşı adayı. Ben burada ufak bir bilgi vermek istiyorum. Bazı gazetecilerden çok nahoş tavırlar görebiliyoruz. Geçen gün birisi şöyle bir ifade kullanmış; ’TÜBİTAK bir tane bilim kadını bulamamış mı?’ diye. Ben çok açık konuşacağım. Bu işler böyle birini bulmakla, birini bulmamakla olmuyor. Burada bilim insanları kabiliyetlerini ortaya koyup değerlendirmelerde bulunuyorlar. Bu çok yenilikçi aşı adayı da bir bilim kadınının. Nesrin hocanın çalışması. Daha Covid-19 yokken ben bu ASC teknolojisine ilgi duymuştum. Hocamızı destekliyoruz. Dolayısıyla böyle bilim insanları arasında ayrımcılığı da ben gerçekten anlayamıyorum. DNA aşıları, mRNA aşısı ve Rekombinant Spike proteini aşısı. Tasarım, prototip aşı ve hayvan çalışmaları aşamaları sonrasında toplam 4 aşı adayımız hayvan deneylerini başarıyla tamamlamış durumda. Hayvan deneylerinin ileri bir aşaması olan karşı koyma (challenge) testleri de TÜBİTAK MAM’da başarılı bir şekilde gerçekleştiriliyor. Böylelikle Faz 1’in de ötesinde Faz 2 klinik aşama için de hazırlıklar yapıyoruz. İnsan deneylerine geçmek için gerekli olan güvenli üretim onayını iki tesisimizden bir tanesi aldı” değerlendirmesini yaptı.

“HANİ FAVİPİRAVİR’İ SENTEZLEMİŞTİNİZ DİYORLAR, SANKİ BİZ ONLARA FORMÜLÜ VERSEK EVDE ÜRETECEKLERMİŞ GİBİ"

Türkiye’nin aşı üretiminin altyapısı olduğunu belirten Bakan Varank, ”Covid-19 Türkiye Platformu, aşının yanında ilaç projelerini başarıyla yürütüyor. İlaç çalışmalarında üniversite-sanayi iş birliği kapsamında farklı uzmanlık alanları ve uzmanlar bir araya gelerek yine güç birlikteliği sağladılar. Biliyorsunuz, Favipiravir etken maddesini yerli ve milli olarak sentezleyerek ilk sonucumuzu elde etmiştik. Tabii burada da farklı değerlendirmeler oldu. Bir ilacın sıfırdan itibaren sentezlenmesi nedir? Sanayide bir ölçek kazandırıp rekabetçi bir fiyata ulaştırmak için belki ara devrelerden itibaren sentezlenmesi nedir? Bunlardan da bihaber insanlar. Hani Favipiravir’i sentezlemiştiniz diyorlar. Sanki biz onlara formülü versek evde üreteceklermiş gibi. Evet biz Favipiravir’i sentezledik. Hem de en başından itibaren sentezledik. Ama dünyada bir ilaca ihtiyacınız varsa bunun 5. basamaktan itibaren sentezleyerek üretmeniz ve rekabetçi olmanız gerekiyorsa firmalar bunu farklı değerlendirebilir. Bu bizim bilimsel başarımızı asla gölgelemez. Yine dünyada ilk kez bilim insanlarımız tarafından Griffithsin molekülünün Covid-19’u durdurucu/azaltıcı yönü araştırıldı. Klinik öncesi deney sonuçlarına göre bu molekülün enfeksiyonu önleyici ve bulaşı azaltıcı olarak kullanılmasının mümkün olduğunu bilim insanlarımız kanıtladı. Biliyorsunuz pandeminin başında şöyle tartışmalar vardı. Türkiye aşıyı geliştirse bile bunları üretecek tesislere sahip değil. Bugün geldiğimiz noktada görüyoruz ki özellikle devletimizin verdiği teşviklerle Türkiye’de çok önemli altyapılar kuruldu. Biz buralarda aşı üretme kabiliyetine sahibiz. Zaten TİTCK’dan aldıkları onay da bunun tescili. Dolayısıyla Türkiye aşı üretme kapasitesine de sahip. Burada bir husustan daha bahsetmek istiyorum. Dün gece 3’e kadar Meclisteydim. Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü ile ilgili bir takım iddialar gündeme geldi. Bunu da belki kamuoyu ile paylaşmamız önemli. Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nde 1997 yılında son aşı üretildi. Ve bundan sonra burada aşı üretimi durdu. Ve 1999 yılında buradaki aşı tesisleri kapatıldı. Biz burada kimseyi suçlamak niyetinde değiliz. Burada dünyanın geldiği nokta özellikle GMP’li üretimle ilgili yatırımları yapmadığı için bu tesisler demode oldu ve aşı üretiminden artık sektörden ayrılmış oldular. Dolayısıyla işte son dönemde kapatıldı, Türkiye’nin kabiliyetlerinin üstü örtüldü iddiaları doğru değil. Refik Saydam’ın diğer araştırma laboratuvarlarıyla ilgili, halk sağlığı laboratuvarlarıyla ilgili kısımları da zaten Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü içerisinde devam ediyor. Dolayısıyla biz bu projeyle gördük ki aslında Türkiye’de böyle bir üretim altyapısı var. Bunu da ortaya çıkarmış olduk” dedi.

Önemli bir hususun altını çizmek istediğini ifade eden Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, ”Bu süreçte dünyadaki bilimsel çalışmaların nasıl yürütüldüğünü sizler de görüyorsunuz, bizler de takip ediyoruz. En katı kurallara sahip olan FDA’de bile nasıl ön açıcı çalışmalar yapıldığını görüyoruz. Dolayısıyla burada TİTCK’ya burada çok önemli görevler düşüyor. TİTCK’nın da özellikle bilim insanlarımıza ön açıcı bir tavırda olması bu dönemde işlerimizi aslında kolaylaştıracak. Başkanımızla zaten görüşmelerimizi yapıyoruz. Sağlık Bakanımız bu destekleri veriyor. Ama TİTCK’nın bu dönemde vereceği katkıların çok önemli olduğunun da altını çizmek istiyorum” diye konuştu.

(Mustafa Cenik/İHA)