Musul bahane, Kürdistan şahane!

 

“Komşularla sıfır sorun” dedikçe,

Sıfırlanan sadece “itibarımız” oldu.

Yalan mı?

Biri bana çıkıp da,

Bırakın dost olmayı ve kalmayı,

Sorunsuz olduğumuz bir ülke göstersin.

“Arabulucu” ülke konumundan,

Elimizi attığımız her yeri kurutarak,

“Arabozucu” ya da, “oyuncu” ülke konumuna düşürüldük.

Baksanıza Irak Başbakanı İbadi bile ne diyor;

Türkiye perde önünde başka konuşup, perde arkasında başka oynayan bir ülkedir.”

Vah ki vah!

Cennet ülkem Türkiye’yi kimler ne hale getirdi.

*

Sadece Türkiye’yi mi?

Hayır.

Türkmen’leri de.

Hatırlar mısınız?

Şimdilerde de Musul, Kerkük ve Telafer sevdalısı kesilenler,

Bandan birkaç ay önce de,

Haklarını koruyup “özgürlük getireceğimizi” söylediğimiz Bayır bucak Türkmenlerine sevdalıydı.

Peki, ne oldu?

Olan belli.

Türkmenler kendi yurdunda evsiz, barksız, evlatsız ve vatansız kaldılar.

*

Yani demem o ki,

Rahman tepe düştü.

Gımam düştü.

Maaf düştü,

Karamanlı, İsapınar, Kızıldağ düştü.

Nahmiye, Kastel, Acısu düştü.

Diğer Türk köyleri ile birlikte Bayır bucak düştü.

Şimdi gel de;

Türk kelimesini tabelalardan kazıyıp,

Diyarbakır’da Kürtçü…

Riyad’da Arapçı…

Musul’da Türkçü olanların,

Türk ve Türkmen sevdasına güven.

Yalan mı?

Diyarbakır’da Şivan Perver’le Kürdistan türküleri söyleyip,

AKP kongresinde Barzaniye “Bu ülke seninle gurur duyuyor” diyenler kimdi?

*

Kaldı ki,

Suriye meselesi başta olmak üzere,

Hemen her konuda Türkiye’yi ön plana iteleyen ABD,

Nedense şimdi Musul operasyonunda Türkiye’yi istemiyor.

Hatta Irak yöneticileri Türkiye’yi “işgalci güç” olmakla suçluyor.

Dahası,

Bugün “işgalci güç” diyerek eleştiriler seviyesinde kalan bu tepkiler,

Gelecekte Birleşmiş Milletler ve uluslararası mahkemelerde,

Türkiye’nin başını daha fazla ağrıtmak için şimdiden arşivleniyor.

*

Tabi diğer yandan,

Bölgede ki PKK, PYD, YPG gibi terör örgütlerinin ağabeyi Mesut Barzani;

“Musul için tüm hazırlıklar tamam” diyerek,

ABD ile birlikte bizi tamamen oyunun dışına itiyor.

İşte Barzani’nin açıklaması;

“Musul’un kurtarılmasının Kürdistan Bölgesi için özel bir önemi var ve bu, Kürdistan Bölgesi’nin siyasi önceliğidir. Erbil ve Bağdat, kentteki durumun kontrol altına alınması ve sürecin idare edilmesi için ortak yüksek bir siyasi komite kurulması konusunda da anlaştı.”

Yani?

Yani si şu,

10 Haziran 2014’ten bu yana terör örgütü IŞİD’in kontrolündeki Musul’u,

Yapılan operasyon sonrasında,

Erbil ve Bağdat “ortak” idare edecek.

Buda demek oluyor ki,

Musul, “resmen” değilse bile “fiilen” Kuzey Irak’a bağlanmış olacak.

Sözün özü;

Musul, Barzani’nin kontrolüne girince,

Büyük Ortadoğu Projesinin asıl hedefi olan,

Büyük İsrail’in kurulması için,

En önemli kilometre taşı “4 parçalı Kürt devletinin” Irak’taki parçası bütünüyle tamamlanmış olacak.

İşte Türkiye’nin Musul operasyonundan dışlanmasının temel nedeni de bu.

Eş, dost ve eş başkanlara duyurulur.

Anlamayan var mı?