Milliyetçilik oyun değildir, oyuncak değildir

Başlangıçta başbakanlık hizmet binası olarak temeli atılan, daha sonra Cumhurbaşkanlığı olarak kullanılan, mahkeme kararıyla iskâna uygun bulunmayan “kaçak” inşa edilen, adına “Ak” saray denilen yerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan misafir kabulünde tarihte kurulan 16 Türk devletinin kıyafetleri ile temsili bir görüntü vermiştir.

Oysa daha önceki konuşmalarında Türkiye cumhuriyetinin 36 etnik guruptan oluştuğunu defalarca söylemişti.

Türkçülüğü ayaklar altına almaktan vazgeçmemişti.

“Ne mutlu türküm diyene” sözünden hoşlanmadığını ifade etmişti.

Bu düşüncelerinden dolayı, okullarda öğrencilere okutulan andımızı kaldırmış, bundan da gurur duymuştu.

“Türküm doğruyum çalışkanım” sözünden dahi hoşlanmayan bir mantık, konu seçimler olunca, Türkün tarihine, milliyetçilik arayışına sarılmaya başlaması inandırıcı değildir.

Kurduğu partinin, güneşin buzu erittiği gibi eridiğini görünce, kurtuluşu Türklüğün gölgesinde aramaya başlamıştır, boşunadır.

Ayaklar altına aldığı Türkçülük devleti kuran iradedir.

Ne mutlu Türküm diyene sözü, devletin dağında, taşında, ruhunda yazılıdır.

Kamu kuruluşlarından sökülen “Türkiye Cumhuriyeti” yazıları, 16 imparatorluğun bakiyesidir.

Durumu kurtarmak için asırlar geriye gitme çabaları boşunadır.

Milliyetçi görüntüler verme çabaları beyhudedir.

Milliyetçilik, kostümle değil fikirle olur.

Milliyetçilik, seçim yatırımı değil hayat tarzıdır.

Milliyetçilik, bütünlüktür, bölmeyi de bölünmeyi de reddeder.

Milliyetçilik, tarihi bilmek değil, tarihe inanmaktır.

Tarihe inanmak için, milliyetçi görüntüler vermek olmaz, yetmez.

Milliyetçilik inanç işidir.                               

Milliyetçilik oyun değildir, oyuncak değildir.

Milliyetçilik kostüm değil fikirdir.

Milliyetçilik; Mustafa Kemaldir,

Milliyetçilik; Alparslan Türkeş’tir.

Milliyetçilik; Devlet Bahçelidir.

Okulu ülkü ocakları, otağı MHP dir.