MHP ve Adayları

 

Tarih, dönem dönem iman ve isyanın kesiştiği zamanlara şahit olur. Bu kesişmeyi yaşayan bir toplumun, o an neye inandığı, hassasiyet ve önceliği, kanaat önderlerinin tavrı ve neticede milletin ekseriyetinin tarafı, milletin akıbetini tayin edecektir.

Burada uzun uzun Osmanlı Devleti’nin son dönemleri, Cumhuriyet döneminin ihanet çeteleri ve neticede son 13 yıllık Akp döneminden bahsedecek değilim. Bir gerçeği hatırlatmadan da yapamam; tarih bir simetri içerisinde merhum Başbuğumuzu, Sayın Devlet Bahçeli’yi ve bu çizgi üzere bilcümle Türk Milliyetçisini haklı çıkardı…

Dâhili yahut harici her mevzuda ileri sürdüğümüz tezin er-geç haklılığı ortaya çıktı, buna bizi/Türk milliyetçilerini takip edenler şahittir. Her dem, her daim Hak’lıyız…

Zira davamız Hak, davalımız Hak’lıdır…

Öyleyse, nefis ile fitne-fücurun arkasından gitmek, sarsılmaz cephemize ihanet, dümdüz safımıza eğriliktir. Karşımızdaki bilcümle arsız-hırsız-uğursuz taifesinin de ekmeğine yağ sürmektir.

Önce Bbp-Saadet Partisi ittifakı ile başladılar akıl vermeye. Allah aşkına bu iki siyasi partinin de Akp’ye temas etmeyen bir sinir ucu kaldı mı? Yeğenler, dayılar, eskileri, yenileri Akp’den milletvekili yahut aday değil mi? Referandum dâhil hemen her meselede Akp ile birlikte ittifak halinde değiller miydi? MHP listelerinden meclise girip, MHP’nin 2015 genel seçim başarısına hem ortak olup hem de yarın mecliste Akp’nin en büyük destekçisi bu bbp-saadet ittifakı olmayacak mıydı? Ülkücü bunlara itibar etmez, yukarıda da dediğim gibi, Türkeş Beğ’den itibaren, Devlet Beğ ile devam eden çizgimizin haklılığını önce bunlara izah etmek lazım, lazım ki ittifak söylemlerini bırakıp MHP’ye birer vatandaş olarak gelsinler… Ben bu partilerdeki arkadaşlarımızın da bizzat gerçeği müşahede edip, MHP’ye oy ve destek vereceğini biliyorum.

Dün bu organizasyonun borazanlığını yapanlar bugün liste beğenmeme gibi başka bir marazın içindeler. Çeyrek asırdır içinde olduğum şanlı yapının tecrübesiyle bilirim ki, bunlar taa Merhum Başbuğdan beri MHP’ye oy vermez, akıl verir… Ülkücü bu fitneye gelmez, bu tipleri de iyi tanır.

MHP’nin ruhu, imanı, tavrı, tarafı ve şuuru hiçbir zaman değişmemiştir, aksine güçlenmiş, kalınlaşmış, kavileşmiştir. Lider başımızdadır. Öyleyse liderin takdirini kazanmış her adaya destek, tavrımız ve tarafımız adına bir duruş meselesidir.

Meselemiz demokratik teamüller kapsamında, millete derdimizi anlatarak, milleti, kendisine oy vermeye, yani MHP’ye oy vermeye davettir. Zira her adayımız MHP’nin ilke ve prensiplerini kabul ederek yakasına üç hilali takmıştır. Her adayımız, davamızın ve soylu kavgamızın teşkilatlara emanet ettiği bir değerdir. Aday listesine giremeyen birbirinden değerli birçok ülküdaşımız da var elbette. Biliyorum ki, ülkücü için milletvekilliği bir makam yahut lütuf yeri değil, bilakis çile, çalışma ve gayret yeridir. Eğer bir makam yeriyse, biz o hesabı bilmeyiz…

Allah’a şükür ki hiçbir fitneleri bizim dümdüz duran safımızı bozmaya güç yetirememiş, Türk Milliyetçilerinin feraseti ve sadakati her türlü nifakı bertaraf etmiştir. Mutlu olduğum bir başka husus da Allah nasip ederse bu dönemde Ülkü Ocaklarından yetişen birçok genç arkadaşımız TBMM sıralarında ülkücü milletvekili olarak oturacaktır. Övüncümüz, gururumuz olacaklar.

Bununla birlikte hatırlatmak isterim ki, MHP’nin adayları imanlı birer Müslüman, yüksek vasıflı Türk, şahsiyetli birer bireydirler. Ahlaksız değillerdir, hırsız-arsız değillerdir, vatan haini değillerdir ve bu milletin yarınlarına dair kutlu düşleri olan insanlardır.

2015 Genel Seçimlerinin milletimize ve davamıza hayırlar getirmesini diliyorum. Milliyetçi Hareketin Liderine ve milletvekili adaylarına Allah’tan yardım ve muvaffakiyet diliyorum.

Son söz yerine,

“her zulmün bir süresi,

 her hesabın bir tersi var,

…”

Selametle…