Memleket yanıyor kimin umurunda!

 

Millet kan ağlıyor,

Memleket buhran geçiriyor,

Terör cinnet halinde,

Ama iktidar kendi derdinde!

Diyarbakır’da 5 şehit…

Sorunun çözümü “Başkanlık” sistemidir.

Van’da 4 şehit…

Tek çözüm Partili Cumhurbaşkanlığıdır.

Şırnak da 7 şehit…

Çıkış yolu yeni anayasadır.

Hakkâri’de 8 şehit.

Yeni Başbakan düşük profilli olmalıdır.

İşte hepsi bu!

Adaletini seveyim yeni Türkiye.

*

Bir tarafta terör tüm acımasızlığıyla canımızı alırken,

Diğer yanda iktidar,

Tüm dirayetiyle “cambaza bak” demeye devam ediyor.

Ne diyorlar?

İktidarı eleştiren gazete ve dergileri…

“Okuma” diyorlar.

Hükümeti eleştiren televizyonları…

“Kapat” diyorlar.

AKP ile ilgili tape yayınlayan bilgisayarları…

“Açma” diyorlar.

Bakanlar ve çocukları ile ilgili yolsuzluk ve rüşvet iddialarını…

“Görme” diyorlar.

Sayıları her gün artarak çoğalan şehit analarının kulak yırtan feryatlarını…

“Duyma” diyorlar ya.

Adaletini seveyim yeni Türkiye.

*

“Şehitler ölmez vatan bölünmez” diyoruz.

Çünkü aklımıza gelen ilk slogandır bu.

Evet, biliyoruz ki şehitler asla ölmez.

Ama acı olan şu ki,

Millet olarak toplumsal değerleri yitirip,

Manevi duyguları yok edip,

Milli hassasiyetleri kaybedince,

Emin olun insanlık da ölüyor, insanoğlu da.

Çünkü insan olan bizler,

Evimizin penceresindeki camdan bakınca ölümleri,

Televizyon camından bakınca zulümleri görmedikçe,

Şehit vermiş, gazi olmuşuz kimin umurunda.

Evlilik programlarında olduğu gibi;

“Çal anam çal kurdumuzu dökelim” der,

Çekilen canımızın,

Sökülen tırnağımızın farkında bile olmayız.

*

Aklın çöktüğü,

Vicdanın ve ahlakın sükût ettiği zamanlarda yaşayıp,

Tükeniyor, çöküyor, batıyoruz.

Çünkü.

Hep söylüyorum ya,

Milletçe kanıksadık olanları.

Oysa bizi hayvanlardan ayıran,

En temel özelliğimizi neden kullanmıyoruz?

Hâlbuki ki düşünmek,

Ruhun kendi kendisiyle konuşmasıdır.

Konuşma deyince dün şehit evladının tabutu başında,

Yalnız gözleri değil yüreğinde kan ağlayan ananın feryatdı çınladı kulaklarımda.

Diyordu ki;

“Uyan şehidim uyan.“

İşte o an söyle bir düşündüm.

Uyanması gereken,

Alnının ortasından vurulmuş yatan şehidim mi?

Yoksa “vurur yüze ifadesi” şarkısını dinleyen Yüce milletimiz mi?