div>

   Adı başbakanlık için geçen bir bakanın oğlunun kumar masasında fotoğrafı yayınlanıyor… Hakkari'den şehit haberleri geliyor. Üç günde 18 şehit verdik… Dicle'deki patlamayı PKK, Bursa'dakini TAK üstleniyor. Kilis'e yapılan roketatarlı saldırılar sonucunda 20 kişi hayatını kaybetti.

   Habere göre: "İsrail, vatandaşlarını HAMAS'ın Gazze'den attığı füzelere karşı milyon dolarlık füze savunması, erken uyarı sistemleri ve binlerce sığınakla korurken, Türkiye de Kilis'e yönelik IŞİD saldırıları konusunda ilk önlemini aldı.

Başbakanlık Afet Koordinasyon Başkanlığı (AFAD), Kilis'te hergün roket saldırısı ile karşı karşıya olan vatandaşlar için broşür bastırdı. Broşürde, vatandaşlara eğer gelen bir füzenin sesini duyarlarsa, çukur bir yer bulup çökmeleri, elleriyle başlarını korumaları ve kesinlikle bağırmamaları tavsiye ediliyor."

   Başbakan selam vererek terörü bitireceğini söylerse AFAD'ın roket saldırısına böyle tuhaf ve komik çözüm bulması gayet normaldir. Normaldir; ama 21.yüzyılda büyük olduğunu iddia ettiğiniz Türkiye'ye yakışmamaktadır. Bu zihniyet Türkiye'yi yönetiyor.

   Vali roketlere karşı ancak anonslarla önlem alınabildiğini kendisinin Süperman olup bunları engelleyemeyeceğini söylemektedir. Ve üstten gelen açıklamalara ayak uydurmak için halkın içinde bir açıklama daha yapıyor, 'Her zaman bizim üzerimize de gelebilir. Abdestsiz dışarıya çıkmıyoruz' Oh ne güzel, ne ala ülke; terörü 'selamla' bitir, havada imha edemediğin roketlere karşı 'abdestli' gez.

   Okullarda, yurtlarda çocuklar taciz ediliyor, cinsel istismara uğradıkları yetmezmiş gibi bir genç kız İstanbul'un göbeğinde tecavüze uğruyor. Davutoğlu'nun yetkiler MKYK tarafından elinde alınıyor. Yani AKP'de sessiz bir darbe yapılıyor. Büyük bir depremin artçıları gibi bir olay… Bu arada sayın Davutoğlu'na tavsiyem MKYK'daki arkadaşlarına karşı selamlama yöntemiyle karşı çıksın. Eminim ki başarılı olacaktır.

   İşin ilginci, üç holding iflasını 1 yıl erteleme kararı almış. Önümüzdeki aylarda ekonomik sarsıntılar meydana geleceği söyleniyor. Yani işler sakat ve Amerika birilerinin üstünü çizmiş. Hatta ana muhalefetin HDP severliği, Amerika'ya yakınlığı yeni bir ütopyaya hazır ediliyor. İşler karışık. Türkiye'de yeni planlar uygulanıyor, yeni ortaklar aranıyor.  Bunun için Okyanus ötesi bile devrede.

   Bu yeni oyunun içinde bilerek ya da bilmeyerek yer alanlar var. Göz göre göre Türk, Türk Milleti ve Devleti diyen Milliyetçi Hareketi oyunun içine almaya kalkışanlar, kendileri bir güzel Amerika'ya teşne olmuşlardır.

   Bugün Lider Devlet Bahçeli ve MHP'nin düşmanlarına bakınca durumun vahameti ortaya çıkıyor. Haçlı Seferlerinde olduğu gibi birleşen siyasi gruplar, MHP'nin üstüne yürümektedirler.

   Hatırlarsanız bundan aylar önce Amerikan başkan yardımcısı Joe Biden önce TBMM'de grubu bulunan partileri yuvarlak masa toplantısına çağırmıştı. AKP, HDP, Yeni CHP bu toplantıya temsilcilerini gönderdiler. Bir tek MHP Türkiye'nin can alıcı meselesini bir yabancının, efendinin önünde tartışmaya gitmedi.

   Sonrasında Biden muhalefet başkanlarıyla görüştü. Yine bir tek Lider Devlet Bahçeli bu toplantıya katılmadı. Lakin kendini 'genelbaşkanım' diye karşılatan, olmayacak kongrenin hayali adaylarından biri olan bir hanım abla Biden'le görüştü. Ancak ne görüştüğü muamma, bilinmiyor. Milliyetçi Hareket Partisinin Lideri Devlet Bahçeli'nin görüşmeyi kabul etmediği yerde hemen projelerine yedek oyuncu arayanlar, bulup, buluşturuyor ve karşılarına oturtuyor.

   Amerika karşısına oturup, emirlerini kibarca söyleyip karşısındakinin 'evet yanınızdayız' diyerek itaat etmesini bekler. Onun için Lider Devlet Bahçeli'nin, Amerika'nın gözünde, Türk Devleti düşmanları nezdinde saldığı korku, çekince vardır; fakat değeri yoktur. Zaten Allah yazdıysa bozsun. Amerika tarafından değerli kılınanlar, zaafları ve menfaatleri doğrultusunda, Amerika'nın ve İsrail'in piyonu konumuna düşüyorlar.

   Oysa bir altın her zaman altındır. Hatta çamurun içine düşse de altındır. Er geç değeri anlaşılır.

   Sağlıcakla kalın!

Fikri Atılbaz/ORTADOĞU