div>

Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in yokluğunda 19 yılı geride bıraktık. O'nu özlemle, hasretle ve dualarla anıyoruz.

O "Ülküsüz insan ruhsuz ceset gibidir, Çamurdan farksızdır... İnsanları insan yapan; fikirleri, idealleri, ülküsü ve heyecanlarıdır... Asil duygularıdır... Asil inançlarıdır…" anlayışını ortaya koyarak, çile ve mücadele dolu hayatında milyonlarca Ülkücü yetiştirdi.  Milyonlarca Ülkücü de onun miras olarak bıraktığı ülkülerine ve davasına bu bağlılıkla yaklaştığında ona da sadakat ancak böyle gösterilecektir.

Bugün Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in ölüm yıldönümü vesilesiyle onun ülkü ve davasını yaşatmaya katkı sağlamak adına çıkarılmış bir eseri tanıtmak istiyorum.

Kitabın ismi "BİLİNMEYEN YÖNLERİYLE ALPARSLAN TÜRKEŞ"

Kitabı büyük titizlikle hazırlayan ise Metin Turhan…

Ülkücü Harekette arşivin kaynağı ve deposu olan, büyük emeklerle davamıza başka eserlerde kazandıran Metin Turhan benim için gerçekten çok değerli, kıymetli bir Ülkücüdür. Ankara'ya gelip Ülkü Ocakları Genel Merkezi'nde göreve başladığım günden bu yana kendisini tanırım. Davaya yaptığı hizmet ve fedakârlıklar onu tanıyan herkesin kabulündedir.

"BİLİNMEYEN YÖNLERİYLE ALPARSLAN TÜRKEŞ" kitabı da Ülkücü Harekete kazandırılmış çok büyük eserdir. BİLGEOĞUZ yayınlarından çıkan bu eser tam 1230 sayfadır.

Bu kitapta, Başbuğ Alparslan Türkeş'in sürgünden dönüp, siyasete CKMP'den başladığı günden hayatının son gününe kadar yapmış olduğu konuşmaları, açıklamaları, söyleşileri var. Tarih sırasına göre hazırlanmış çok güzel bir arşiv çalışması olmuştur.

Her Ülkücü bu eseri muhakkak almalı, okumalı, okutmalı ve kütüphanesinde bulundurmalıdır. Haklı çıkan bir davanın tüm belgeleri Başbuğ Türkeş'in dilinden, kaleminden bu eser içerisindedir.

Bu kitabı okuyan herkes görecek ki, MHP'de zerre çizgi sapması olmadan bugünlere gelinmiştir. Bugünlerde yaşanan olayların benzerleri o günlerde de yaşanmış Başbuğ Türkeş'de aynı tavrı ve duruşu göstermiş…

Ortadoğu bölgesinde, Türk dünyasına bakışta, Kıbrıs konusunda, Anayasa değişikliği konusunda, terör örgütü PKK ve onların siyasi uzantıları konusunda, sağduyulu davranma ve provokatörlere dikkat etmede, MHP'nin içinde gözüküp zarar verenler konusunda bugün MHP Lideri Devlet Bahçeli hangi duruşu sergiliyorsa Başbuğumuz Alparslan Türkeş'de aynı duruşu sergilemiştir. O yüzden "yolundan, izinden gitmenin manası ve ölçüsü budur" diye sık sık tekrarlıyoruz.

Başbuğ Türkeş'in mesela Anayasa değişikliği konusunda Anayasa'nın ilk dört maddesinin korunarak "Bugüne kadar genelde anayasalar olağanüstü dönemlerde hazırlanmıştır. İlk defa TBMM'nin geniş çaplı bir anayasa tadilatına gitmesine bu açıdan çok önemli görmekteyiz" diyerek bunu yıllar önce ifade etmesi bu eserde yazmaktadır. Günümüzde MHP'yi eleştirenler bu bölümde aradıkları gerçekleri bulacaktır.

Yine üniversite olayları için Ülkücülerin kesinlikle hiçbir tahrik ve provokasyona alet olmadan okullarını bitirmesini ve derslerinde başarılı olmasını "Kendilerini ülkücü hisseden herkes, hiçbir olaya karışmamalıdır. Aynı şekilde kendisini Ülkücü hisseden herkes için bu sözler emirdir" şeklinde istemesi ve devamında " Bir-iki kişinin adının herhangi bir eyleme karışması, kamuoyunda bütün Ülkücüleri zor duruma düşürecek, davamıza zarar verecektir. Bu sebeple Ülkücü gençliğin içine karışarak, onları eyleme teşvik ediyor ve kendisi de Ülkücü grup adına eyleme karışıyorsa, bu kişi veya kişileri hangi pozisyonda olursa olsun dışlayınız. Unutulmamalıdır ki, bu tür kişiler, Ülkücüler içine çeşitli güçler tarafından yerleştirilmiş, Ülkücülükle bir alakası olmayan ajan-provokatör kişilerdir" demesi de bu eser içerisindedir.(12 Nisan 1991)

Ve yine "Sakın ola ki, şundan bundan gelen kışkırtmalara kapılıp pkk ve kürtlere karşı savaşa gitmeyin. Liderinizin bu uyarılarına rağmen gidersen , Ülkücü değilsindir. Ülkücülük itaat, disiplin ve liderinin işaretine göre hareket etmektir" (13 Temmuz 1992) dediğini sayfalar arasında bulacaksınız.

Aynı sözleri MHP Lideri Devlet Bahçeli söylediğinde her türlü çirkefliğe başvurup saptıranlar, buyursun Başbuğ Türkeş'in bu sözlerini de yorumlasın…

PKK'nın siyasi uzantısı için "Böyle bir zihniyeti taşıyan partinin Türkiye Cumhuriyeti içinde yeri olamaz. Bizim evlatlarımıza yapılan saldırı ve cinayetleri kınamayan adamın, TBMM içinde işi ne? Ama bunlar İngiltere'ye, Fransa'ya, Almanya'ya gidecek Türkiye'de demokrasi yok diyecekler. Yahu bu millet seni tükürüğü ile boğar" sözü, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin günümüzdeki "HDP'li provokatörler hakkında hukuk ve Meclis gereğini derhal yapmalıdır. Fezlekeler bekletilmemeli, dokunulmazlıkların kaldırılmasından parti kapatmaya kadar her seçenek masaya koyulmalıdır." tavrıyla örtüşen şekilde bu eserde bulacaksınız.

Başbuğ Türkeş'in "Özal, milletimizin bölünmesi ve vatanımızın parçalanması yolunda çok zararlı tutum sergilemiştir" sözünü eser içinde görünce, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin Recep Tayyip Erdoğan eleştirileriyle birebir uyuştuğunu görmekteyiz.

AKP yahut başka partilerde Ülkücülük yaptığını söyleyenlere "Şimdi diğer partilerde olanlar da "Ülkücülük kimsenin tekelinde değil" diyor. Ülkücülüğün temel esasları vardır. Başka partide başka liderin emri altında Ülkücülük olmaz" şeklinde ta o günlerden verdiği mesajlar geniş bir şekilde bu eserde yer almaktadır.

"BİLİNMEYEN YÖNLERİYLE ALPARSLAN TÜRKEŞ" isimli esere herkes ulaşmalı ve okumalıdır.

Başbuğ Türkeş'e bağlılık onun çizgisinden sapmadan yürümekle ve onun davasını yaşatmakla olur.

Başbuğ Türkeş çizgisinde yürüyen Lider Devlet Bahçeli davayı namus ve şeref gibi korumaktadır. Gün Başbuğ Türkeş çizgisinde onun etrafında kenetlenmeyi gerektiriyor. Başbuğ Türkeş'le bir kare pozu olmayanların, bugün MHP'ye yapmaya çalıştığı operasyonun anlamı da bu kenetlenmeyle anlaşılacaktır.

Metin Turhan'ın eserini okuyup tüm olayları baştan sona inceleyin bunu çok net anlayacaksınız… MHP'yi niye değiştirmek istediklerini tarihten günümüze kıyaslama yaparak göreceksiniz.

Başbuğ Türkeş'in  "Ülkücüler, her zaman olduğu gibi imanlı ve ahlaklı olacaklardır. Dünyanın her tarafında değişmeyen kaideler vardır. Bunlar da kişilerin dürüst, faziletli, güvenilir ve imanlı olmalarıdır. Ülkücülerimiz de bu vasıflara haizdirler. " ölçüsü her daim ölçümüz olacaktır.

Başbuğ Türkeş'i tekrar rahmet ve minnetle anıyoruz. Bize verdiği Ülkücülük kimliğini kıyamete kadar koruyup yaşatacağız…

Unutmayacağız, unutturmayacağız seni ve ülkülerini…

Yıldıray Çiçek/ORTADOĞU