Recep Tayyip Erdoğan, 1991 yılında Mehmet Metiner'e hazırlattığı ve kendi imzasını attığı "Kürt Raporunda" Başbuğ Alparslan Türkeş'e "Irkçı-kafatasçı" diyordu. Yine bir konuşmasında "Geçmişte sokaklarda sergiledikleri kavgacı tavrı şimdi siyasete taşıyorlar. Yüce meclis içinde sergiliyorlar bunların biz cemaziyelevvellerini iyi biliriz'' diyerek Başbuğ Türkeş'in MHP Genel Başkanı olduğu dönemleri eleştiriyordu.
Ahmet Davutoğlu miting meydanlarından "Menderes asılırken MHP nerdeydi?" diyerek Başbuğ Türkeş'e "Darbeci" göndermesinde bulunuyordu.
Mehmet Metiner bir televizyon programında "Çok şükür Başbuğ anlayışından gelmiyoruz" diyordu.
Abdulkadir Selvi köşesinde "Bunların Başbuğ'ları da bir darbeciydi. 27 Mayıs'ta İnönü ile el ele vermek suretiyle Menderes'i idama götürdüler." diye yazıyordu.
Şamil Tayyar, bir televizyon programında "27 Mayıs 1960 askeri darbesinin kudretli albayı Alparslan Türkeş" şeklinde dalgacı bir ifadeyle Başbuğ Türkeş'e "Darbeci" iftirasını atıyordu.
Başbuğ Alparslan Türkeş'in oğlu olan Ahmet Kutalmış Türkeş, AKP'den istifa ederken gerekçelerinden birini de "Bir diğer husus, AKP Genel Başkanı Davutoğlu ve aynı zihniyet sahiplerinin her fırsatta babam Alparslan Türkeş'e dil uzatarak hadlerini aşmalarıdır." şeklinde ifade etmiş ve AKP'de "Türkeş düşmanlığı" olduğunu çok açık vurgulamıştı.
AKP'lilerin yaptığı bu hakaretlerin birçoğu Ahmet Kutalmış Türkeş, AKP milletvekili iken gerçeklemiştir. Ama Recep Tayyip Erdoğan'ın "Başbuğ Türkeş'e, Milliyetçilere, Ülkücülere" hakaretleri çok eskilere dayanmaktadır. Ahmet Kutalmış Türkeş'e 2011 yılında milletvekilliği teklifini AKP Genel Başkanı ve Başbakan olarak yapan Recep Tayyip Erdoğan'dı. Ahmet Kutalmış Türkeş, her şeye rağmen o teklifi kabul etmiş ve AKP milletvekili olmuştu.
Geçte olsa istifa ederek yanlıştan dönmüş ve yaptığı bu açıklamayla AKP'de Başbuğ Alparslan Türkeş'e hakaret etmelerini ve düşmanlıklarını tarihe not düşmüştür.
Başbuğ Alparslan Türkeş'in oğlu Ahmet Kutalmış Türkeş , "AKP Genel Başkanı Davutoğlu her fırsatta babam Alparslan Türkeş'e dil uzatarak haddini aştı" diye AKP'den istifa ediyor ama diğer oğlu Yıldırım Tuğrul T. ise babasına hakaret eden Ahmet Davutoğlu karşısında "tırnak kontrolü yaptıran öğrenci" gibi oturuyor. Ne kadar tuhaf ve üzücü durum değil mi?
Hatta Ahmet Kutalmış Türkeş, babası Alparslan Türkeş'e 'hakaret etti' diye Şamil Tayyar'la mecliste yumruklu kavgaya girmişti. Başbuğ Türkeş'e "Darbeci" diyen ve bu iftirasını "Darbeci değil mi? Sonuçta darbe yapan 38 kişi içindeydi. Ben yalan söylemiyorum." şeklinde ısrarla savunan Şamil Tayyar'da bunu "AKP kulisindeki tuvalette karşılaştık. Burada kendisinin sesi yükseldi. Araya başka arkadaşlar girdi. Tartışmayı başka boyuta taşımayın diyerek bizi dışarıya çıkarttılar" şeklinde kabullenmişti.
Yıldırım Tuğrul T.'nin babasına hakaret eden Recep Tayyip Erdoğan'la, Ahmet Davutoğlu ile yanyana geldiğinde nasıl davrandığını tüm Türkiye gördü. Bakalım Recep Tayyip Erdoğan'ın bir Bakanı olarak Abdülkadir Selvi, Mehmet Metiner ve Şamil Tayyar'la karşı karşıya geldiğinde Ahmet Kutalmış Türkeş'in duruşunu sergileyebilecek mi?
Ahmet Kutalmış Türkeş, abisi Yıldırım Tuğrul T.'nin Recep Tayyip Erdoğan'ın Bakanı olmasından sonra düşüncesini soran Hürriyet gazetesinin muhabirine "Gün ola harman ola, şimdilik ona elveda, yolu düşerse bir gün bana, yardım ederim ben ona" dizelerini okuması da oldukça manalı ve imalı olmuştu.
Recep Tayyip Erdoğan'a ve Ahmet Davutoğlu'na şirin gözükmek için "MHP Alparslan Türkeş çizgisinde değil" değil diyen Yıldırım Tuğrul T. bakalım sen en azından kardeşin Ahmet Kutalmış Türkeş'in Şamil Tayyar çizgisine uyabilecek misin?
Hele ki, o Şamil Tayyar baban Başbuğ Türkeş'e hakaretin yanında, seninle ilgili belaltı yazılarını kaleme alan kişiyse bir çizgi beklemek herhalde herkesin beklentisidir.
Yıldırım Tuğrul T. "Hâlâ MHP Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyorken, MHP milletvekili olduğu halde PKK'nın bulunduğu bir hükümette yer alması beni şaşırttı" diyen kardeşi Ahmet Kutalmış Türkeş'i belki de Şamil Tayyar konusunda bir kez daha şaşırtır. Bakalım en azından Abdülkadir Selvi, Mehmet Metiner ve Şamil Tayyar'la karşılaşınca nasıl davranacak?
Gerçi şimdi garip olan Yıldırım Tuğrul T.'nin avukatlığını bu isimler yapmaktadır. Bunlar Yıldırım Tuğrul T.'yi öyle övüyor öyle övüyor ki, bu manzara tiksintiden başka bir şey vermemektedir.
O yüzden Yıldırım Tuğrul T'ye "Türkeş düşmanlarıyla" mutluluktan başka bir dileğimiz kalmıyor.