Lider

 

Milliyetçi Hareket Partisi, ülkücü hareketin siyasi faaliyetlerinin yürütüldüğü, yasaların öngördüğü kurallar çerçevesinde kurulmuş bir siyasi partidir.

Bütün siyasi partiler gibi MHP’de, yürürlükte bulunan siyasi partiler kanununa göre hareket eder, tüzüğe göre yönetilir.

Fakat;

Milliyetçi Hareket Partisi’nin sahibi Türk milletidir. Ülkücü hareket Türk milleti adına nöbettedir.

Ülkücüleri diğer siyasi akımlardan farklı kılan değerler aynı zamanda MHP’yi de diğer siyasi partilerden farklı kılmaktadır.

Ülkücü hareket, bir menfaat şebekesi değil, onurlu, ahlaklı, erdemli ve milli bir ailedir.

Ülkücü için, Kur-an kutsaldır, ezan kutsaldır, bayrak kutsaldır.

Bundan dolayıdır ki, ülkücülerin partisi MHP’de, Kur-an’ la dalga geçilmemiş, miting saatlerinde ezan susturulmamış ve mitinglerinin ardından Türk bayrakları yerlerde bırakılmamıştır.

Ülkücü hareketin bütün erdem değerleri, dün olduğu gibi bu günde MHP’de en yüksek derecede temsil edilmiştir.

Hepimizin ortak değerlerini, her şeye rağmen ve hepimiz adına savunan, seslendiren isim ise “Devlet Bahçeli’dir”

O yolsuzluğa hayır demiştir.

Tek millet, tek dil, tek bayrak demiştir.

Ülkemizi böldürmem demiştir.

Bölücü taleplere hayır demiştir.

Fikir yaşı 47 olsa da, binlerce yıllık Türk tarihinin emsalsiz temsilcisi, ülkücü hareketin hangi ferdi “Bahçeli’den” farklı düşünmektedir?

Ülkücülük, sadece dünümüz ya da bugünümüz değildir.

Ülkücülük, bizim yarınlarımızdır.

Hepimiz bilmekteyiz ki, elbet bir gün bizlerde toprak olacağız. Aradan yıllar geçecek, belki çocuklarımızda toprak olacak. Torunlarımızın, hatta onlarında torunlarının yaşadığı Türkiye’de, ülkücü hareket var olmaya ve iddialarını sürdürmeye devam edecektir.

İşte o günün Türkiye’sinde de ülkücü hareketin bir lideri olacak ve o lider, dün “Türkeş” gibi, bugün “Bahçeli” gibi gerçekleri haykırmaya devam edecektir.

Bizler, ülkücü hareketi yarınlara taşırken, yarınların liderlerine yol açarken, daha dikkatli ve titiz olmalıyız.

Bugünün liderini, devşirme fikir talepleri ile tartışırsak, geleceğin liderlerini kendi ellerimizle yok ederiz.

Hepimiz çok iyi biliriz ki;

Ülkücü hareket, lider, teşkilat ve doktrin üçlemesinden vazgeçmemiştir ve geçmeyecektir.