MERSİN (AA) - Doğu Akdeniz'in en büyük açık hava müzesi olan Mersin'in önemli turizm merkezlerinden Uzuncaburç Antik Kenti'nde başlayan kazı çalışmalarıyla önemli eserlerin gün ışığına çıkarılması hedefleniyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izniyle başlayan çalışmaları inceleyen Silifke Kaymakamı Şevket Cinbir ve Silifke Müze Müdürü Nilgün Yılmazer, kazı ekibinden bilgi aldı.

Cinbir, incelemenin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Silifke'nin 2 bin 300 yıldır insan yaşamının olduğu bilinen birbirinden farklı, birçok kültürel varlığa ve değere ev sahipliği yapmış, bu özelliğiyle de birçok ülkede olmayacak kadar kültür varlığına sahip bir kent olduğunu belirtti.

Zenginlikleri ortaya çıkarmak ve herkes tarafından ziyarete açmanın ortak sorumlulukları olduğunu anlatan Cinbir, "Silifke'deki kalelerimiz, antik kentlerimiz gibi değişik değerlerimiz tanıtıldığında gerçek turizm potansiyelinin harekete geçirilebileceğine inanıyoruz. Silifke tabii ki sadece bu kültür varlıklarına ev sahipliği yapmakla kalmayıp, Akdeniz sahilindeki 115 kilometrelik sahiliyle, birbirinden güzel koyları ve bu koylardaki adalarıyla doğal güzelliği sahip. Silifke'ye gelen misafirlerimiz bir tarafta denize girebilir, kumsallarda güneşlenebilir, adalarımızı gezebilirler. Bu adalardan en önemlisi de Dana Adası'dır. Orası da bir müze ada haline gelecek." diye konuştu.

Müze Müdürü Yılmazer da Silifke Müze Müdürlüğüne bağlı alanlarda Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğümüzden izinli Aydıncık (Kelenderis) Antik Kenti, Silifke Kalesi ve Olba Antik Kentinde olmak üzere, 3 bilimsel kazı ile 4 yüzey araştırması projesinin devam ettiğini bildirdi.

Bu yıl içerisinde 20'ye yakın sondaj kazısı ve 2 kurtarma kazısı gerçekleştirildiğini belirten Yılmazer, Mersin Üniversitesi Arkeoloji Bölümünden Doç. Dr. Ümit Aydınoğlu'nun katılımıyla Uzuncaburç'ta arkeolojik kazı koruma ve restorasyon projesini başlattıklarını ifade etti.

- "Doğu Akdeniz'in Efes'i"

Uzuncaburç'da halen faaliyette bulunan ören yerinin turizm potansiyelini aktif hale getirmek için yola çıktıklarını vurgulayan Yılmazer, şöyle devam etti:

"Bu yoldaki hedefimiz antik dünyada başkent olan Uzuncaburç'u günümüzde de hak ettiği değere kavuşturmak. Bölgenin en büyük antik kentlerinden biri olan Uzuncaburç maalesef bu güne kadar hak ettiği değere sahip olamamıştır. Silifke Müze Müdürlüğümüz ve hocalarımız önderliğinde giriştiğimiz bu proje hem turizm hem arkeoloji ve hem de bölgemizin ekonomisi açısından büyük önem arz etmekte. Uzuncaburç ayakta kalan arkeolojik kalıntıları ile Doğu Akdeniz'in Efes'i niteliğindedir. Uzuncaburç'u ayağa kaldırmak, korumak ve turizmde kullanmak ve arkeoloji dünyasında hak ettiği yere getirmek hepimizin milli görevidir."

Yılmazer, tiyatro bölümünden kazı çalışmalarına başlandığını, sonrasında ise ören yerinin girişinin düzenlenmesi için kazıların anıtsal çeşme binasında devam etmesinin planlandığını kaydetti.