Anne ve babasının Mersin Devlet Opera ve Balesinde çalışmaya başlaması dolayısıyla 24 yıl önce Ukrayna'dan Türkiye'ye gelen Anton Trofimov, fagot sanatçısı babasından, bu enstrümanı çalmayı öğrendi.

Fagotun kullanım kolaylığıyla ilgili çalışmalar ve araştırmalar yapan Trofimov, beş yıl önce yüksek lisans yaptığı Yaşar Üniversitesinde yürüttükleri bir projeyle, fagotun farklı seslere uyum sağlaması için kullanılan dört farklı "es borusu" yerine, Batı Müziği'nin yanı sıra Klasik Türk Müziği ses aralıklarına da uyumlu akort edilebilmesine olanak tanıyan yeni "es borusu" üretilmesini sağladı.

Türk müziği eserlerini fagotla çalabilmek için sanayide özel parça yaptıran Anton Trofimov, enstrümanıyla Türk müziği icra ediyor.

Trofimov, AA muhabirine açıklamada, anne ve babasının işi dolayısıyla yıllar önce Türkiye'ye geldiklerini, çocukluğundan bu yana Türkiye'de olduğunu söyledi.

Ebeveynlerinin, İskenderun Teknik Üniversitesi Mustafa Yazıcı Devlet Konservatuvarında öğretim görevlisi olarak çalıştığını anlatan Trofimov, bundan dolayı Hatay'ın İskenderun ilçesinde yaşadıklarını ifade etti.

Eğitimini Türkiye'de tamamladığını dile getiren Trofimov, fagotun icra kolaylığıyla ilgili çalışmalar yaptığını aktardı.

Denemeleri sonucunda ilk olarak akort edilebilir yeni sistem "es borusu" geliştirdiğini anlatan Trofimov, şöyle konuştu:

"Fagotta istediğiniz sesleri çıkarmak, enstrümana takılan bir aygıt olan es borusu aracılığı ile mümkün. Dört farklı es borusu bulunuyor. Her biri, ayrı bir frekans elde etmeyi sağlıyor ancak en büyük zorluk, farklı ses frekansları elde edebilmek için sürekli es borusu değiştirmek zorunda kalmamız. Ara frekanslara ihtiyaç duyulduğu durumlarda ise bu mümkün olmuyordu. Geliştirdiğimiz es borusuyla, bu 4 parçanın sağladığı frekansları yeni sistemle tek parçayla elde etmeyi sağladık."

Fagotla ilgili geliştirdiği ürünün patent korumasına alındığını hatırlatan Trofimov, bunun ayrıca Almanya, İtalya, ABD, Malezya, Rusya, İran, Japonya ve Ukrayna gibi ülkelere ihraç edildiğini, birçok fagot sanatçısı tarafından kullanıldığını kaydetti.

Kullanım kolaylığıyla ilgili yaptığı çalışmanın yanı sıra fagotu çok sevdiği ve ilgi duyduğu Türk müziğine de uyarlayabilmek için çaba harcadığını aktaran Trofimov, üç yıldır yürüttüğü araştırmalar ve denemeler sonucunda bunu da başardığını söyledi.

"Şu an fagotla Türk müziği çalınabiliyor"

Sanayide CNC teknolojisiyle bir parça yaptırdığını ve bunu enstrümanına taktığını dile getiren Trofimov, şöyle devam etti:

"Evden okula okuldan eve giderken dolmuşlarda şoförün istediği şarkıları dinlemek zorunda kalıyoruz. Bir noktadan sonra alışıyor insan. Bu şarkıları kendisi de dinlemeye başlıyor. Bu şarkılardan esinlenerek, arabesk, Türk sanat ve halk müziği diğer enstrümanlarda çalınıyor, neden fagotta olmasın diye çalışmalar yaptım. Böyle bir çalışmaya başladım. Öncelikle akort edilebilir bir es borusu daha sonra miktotonal es borusu çalışmalarını başarıyla tamamladım. Şu an fagotla Türk müziği çalınabiliyor. Bu da fagotun artık Türk müziğinde makamlar ve nameler ile kullanılabileceği anlamına gelir."

Anton Trofimov, şu an fagotuyla "Sarı Gelin" ve "Yemen Türküsü" başta olmak üzere hemen her parçayı çalabildiğini ve davet edildiği çeşitli konserlerde bunu icra ettiğini söyledi.