TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, İbn Haldun Üniversitesi tarafından düzenlenen, öğrencileri, alanında uzman isimler, akademisyenler ve kanaat önderleriyle bir araya getiren "Geleceğim Sosyal Bilimler Zirvesi"nde, öğrenim ve iş hayatındaki tecrübelerini öğrencilerle paylaştı. 

TRT'nin tarihinin 1927'ye dayandığına değinen Eren, "Neredeyse 100 yılı doldurmuş bir kurumun kendi geleneği, kendi kültürü, kendi alışkanlıkları oluyor. TRT'nin de bir kurum kültürü var. TRT, yine de tek bir karakter olarak değil, bir aile olarak tasvir edebileceğimiz bir kurum." diye konuştu.

Eren, sosyal bilimci olarak dünyayı iyi kavrayamayan, meselelerin özünü kavrayamayan insanların iletişimci olamayacağını dile getirerek, meseleyi çözebilmek için de sorunun doğru ortaya konulması gerektiğini belirtti.

Üniversite eğitimine başladığında aklında iletişim alanı olmadığını ancak okul döneminde film, belgesel çektiğini, animasyon yaptığını anlatan Eren, öğrencilere, "Güncel haberleri, siyaseti, dünya siyasetini takip ediyorsanız, gazeteci olursunuz ama etmiyorsanız hiç kendinizi zorlamayın." şeklinde seslendi.

Eren, öz kültüre ve değerlere hakim olmanın önemine işaret ederek, "Bir belgesel, film çekeceksem, bunun kötü bir İngiliz, BBC, Amerikan belgeseli kopya olmaması lazım. İyi kopyası da olmaması lazım. Bana ait olması lazım." dedi.

Öğrencilere çalışma disiplinini erken edinmelerini tavsiye eden Eren, gençlere yatırım yaptıklarını, TRT World'e 150 tane sosyal bilimci genç aldıklarını kaydetti.

"Başka ülkeler de çıktı"

Eren, soruları yanıtlarken, TRT'de uzun vadede daha genç istihdamla ilgili programları bulunduğunu ve İbn Haldun Üniversitesi ile "TRT Akademi Projesi"ni yapacaklarını söyledi.

TRT Genel Müdür İbrahim Eren, Eurovision Şarkı Yarışması'na ilişkin soruya şu karşılığı verdi:

"Şu anda katılmayı düşünmüyoruz. Oylama sistemi gibi gerekçelerimiz var. Bir de kamu yayıncısı olarak, Avusturyalı birinci olan sakallı, etekli, cinsiyet kabul etmeyen, herhangi bir cinsiyeti olduğunu söylemeyen, 'Aynı anda hem erkeğim hem kadınım' diyen birini saat 21.00'de, çocukların seyrettiği bir zamanda ben canlı yayımlayamam ki. Avrupa Yayıncılar Birliğine, Eurovision'la ilgili olarak 'Siz saptınız değerlerinizden.' dedim. Bundan dolayı başka ülkeler de çıktı. Orada bir zihin karmaşası var. O düzelirse tekrar Eurovision'a gireriz."

TRT'nin değişim içinde olduğunu belirten Eren, "Yeni kanunumuz çıktı. Artık TRT memur almayacak, TRT'de çalışan herkes bundan sonra sözleşmeli personel olacak. Memur alımı durdu. TRT'ye giren bir kişi işi garanti etmeyecek, 30-40 yıl TRT'de kalmayacak, başarabilirse devam edecek, başaramazsa devam etmeyecek." dedi.

"Üniversite hayatı bizim kariyer planlamamızın başladığı yerdir"

Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı da THY'de staj imkanlarına işaret ederek, "Bizde staj yapmak, bizde kariyer yapmak, geleceğini bizde yönlendirmek isteyen İbn Haldun Üniversitesi öğrencilerine THY'de kariyer yolu açıktır. THY ailesi sizleri bekliyor." dedi.

Kendi akademik hayatı hakkında bilgiler veren Aycı, kendisinin teoriden ziyade pratiğe ve aksiyona yakın bir yapıda olduğunu söyledi.

Öğrencilere kendi eğitim hayatından örnekler veren Aycı, "Eğitim hayatında bize öğretilen en önemli şey analitik düşünmeydi. Soru sormayı ve sorgulamayı bilmekti. Verili hiçbir şeyi verili kabul etmeyip onu sorgulamak, onun bize sunulan versiyonundan daha farklı bir konfigürasyon üretebilir miyiz' derken zihnimizi farklı alanlara da açık olup geliştirmeye, esnek olmaya, alıştırmaya başladık. Bulunduğunuz çevrede kıymetli akademisyenlerle ve kıymetli bir bilim yuvasında isen oradan aldığın eğitim ve formasyon hayata başladığında en önemli artı olur. Üniversite hayatı bizim kariyer planlamamızın başladığı yerdir. Sadece ders kitaplarına bağlı kalmayan, ders dışında kitaplar okuyup son derece sosyal bir öğrenciydim." diye konuştu.

Aycı, iş hayatına da usta-çırak ilişkisiyle başladığını ve 25 yıl bu ilişkiden kopmadan devam ettiğini dile getirdi.

Usta-çırak ilişkisinin kendisi üzerinde önemli etkileri olduğunu ifade eden Aycı, "Onun tedrisatından geçip, onun eğitiminden geçmiş olmak üniversite eğitiminin üstüne sanki 2-3 tane doktora eğitimi gibi geldi bana. Bu sayede ondan el almadan sonra kariyer basamaklarındaki bütün zorluklara karşı dayanıklı olmayı, sebat etmeyi ve zorlukları gördüğümde yılmamayı, kaçmamayı, herkes hata yaptığımı söylediğinde doğru yaptığıma vicdanen inanıyorsam sonuna kadar gitme kararlılığında olmayı ondan öğrendim. Bu öğrendiklerimin de yöneticilik hayatımda faydasını gördüm." şeklinde konuştu.

"Rekor kırıyoruz"

Hayatta ilkeli olmanın önemini vurgulayan Aycı, şunları kaydetti:

"Öğrencilik hayatımda önem verdiğim şeylerden birisi prensipli olmak, ilkeli, tutarlı, omurgalı olmaktı. Yaşadığım hayatta karşılaştığım tutarsızlıklar karşında kendi tutarlılığımı muhafaza etmekte çok zorlandım. Zaman zaman kendimizin bile çok istemememize rağmen tutarlılığımızın aşındığını gördüm. Bunlar vicdanen beni en çok yoran, en çok yaralayan, bir de entelektüel olarak bunların farkındaysan ve farkındalığın yüksekse en zor şeylerdir. Halay kırıklığına uğramayın. Hayatın içerisinde tam bir tutarlılık aramayın insanlarda ya da çevrenizde ya da olaylarda. Siz doğru insanlarla, doğru prensiplerle, doğru ilkelerle doğru yerde olun, gerisi gelir."

Havacılığın son yıllarda yapılan atılımlarla Türkiye'de geleceğin meslekleri arasında görüldüğünü ifade eden Aycı, yakında başörtülü kadın bir pilotların da eğitimini tamamlamasının ardından göreve başlayacağını kaydetti.

İlker Aycı, bir soru üzerine, "Yaklaşık 1 hafta önce, THY 2004'ten bu yana bir günde, en büyük hisse artışını yakaladı, yüzde 14,6. Hisselerimiz yaklaşık yüzde 15 değer kazandı, bir günde. Çünkü gelecek hafta kamuoyuna açıklayacağımız ilk 6 ay sonuçlarımız, göreceksiniz ki bütün zamanların en iyi ilk 6 ayı olacak. Rekor kırıyoruz." dedi.