Gaziantep'te geçmişte yaklaşık 7 bin tezgahla yapılan ancak günümüzde yok olmaya yüz tutan kilimcilik, Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) El Sanatları Koruma ve Geliştirme Merkezinde düzenlenen eğitimlerle gelecek nesillere aktarılmaya çalışılıyor.

Merkezde üniversite personelinden öğrencilere ve denetimli serbestlikten yararlanan hükümlülere kadar birçok kesime eğitim veriliyor.

Geçmişte "çukur" ve "asma" tezgahlarda pamuk ipliğinden öküz, deve ve at tüyü ile koyun yünü ve keçi kıllarının karışımıyla yapılan Antep kilimi, artık akrilik, kadife ve polyester ipliklerle turistik amaçlarla dokunuyor.

Antep kilimi, "baklava dilimi, hap bap (nalın) ayağı, kuş kanadı, zincir göbek, dirsek göbek, pençe göbek, çarkıfelek, parmak göbek ve atom göbek" adı verilen motiflerle süsleniyor.

GAÜN El Sanatları Koruma ve Geliştirme Merkezi eğitmenlerinden Ahmet Özbek (50), AA muhabirine yaptığı açıklamada, kilimciliğin baba mesleği olduğunu belirterek, geçmişte 7 bin tezgahın bulunduğu kentte, bir elin parmakları kadar tezgah kaldığını söyledi.

"Kilimci olmayana kız vermezlerdi" 

Antep kiliminin geçmişte çok yoğun kullanıldığını aktaran Özbek, "Eskiden bir gereksinimdi, ihtiyaçtı. Herkesin evinde birer tezgah vardı. Pamuğu da bağında, bahçesinde yetiştirip kullanırlardı. Kilimcilik şehirdeki belli başlı 4-5 meslekten biri olduğu için kilimci olmayana kız vermezlerdi." dedi.

Mekanik tezgahlar çıktıktan sonra işlerin azalmaya başladığına dikkati çeken Özbek, şunları kaydetti:

"Sabahtan akşama kadar bir kilim dokuyorsun, öbürleri adeta leblebi gibi döküyor kilimleri. Şehreküstü'de çalışırken yanımda 12-13 insan vardı. Zamanla bırakanlar oldu. Bir ara yeniden toparlamaya çalıştık ama olmadı. Bu sanatı yaşatmak için üniversiteye geldim. Halen çaba sarf ediyorum. Üniversitede bulunma amaçlarımızdan biri Gaziantep'te el sanatlarını koruyacak, geliştirecek kişileri yetiştirmek. Bu bayrağı birinin eline tutturmamız, teslim etmemiz lazım. Gerek öğrencilerimize, gerek projelerde çalışan arkadaşlarımıza elimizden geldiğince bilgilerimizi, birikimimizi aktarıyoruz."

"Mahkumlara da kurs veriyoruz"

Özbek, ahşaptan asma tezgahlarda eğitim verdiklerini dile getirerek, kilimciliğe hala ilgi olduğunu anlattı.

Kilimciliğin el emeği olduğu için çok değerli olduğunu ifade eden Özbek, "En büyük özelliklerinden biri kenarlarının sabit olması, mekiklerin dönüşlü olması ve yalınlık. Aynı zamanda iki tarafının da kullanılabilir olması." dedi.

Merkezlerinin okul gibi faaliyet gösterdiğine dikkati çeken Özbek, şöyle devam etti:

"Biz burada sürekli eğitimler düzenliyoruz. Üniversite personeli, öğrenciler istedikleri zaman gelip eğitim alıyor. Ayrıca 9 aydır Sosyal Destek Programı kapsamında denetimli serbestlikten yararlanan kursiyerlerimiz var. İçlerinde çok yetenekli olanlar var. Kendileri için bir iş kapısı oldu. Bunun dışında üniversitenin halıcılık, tekstil mühendisliği gibi bölümlerinden gelen arkadaşlara yardımcı oluyoruz. Her daim bilgi aktarıyoruz. Geleceğe yönelik projelerimiz var. Bu sanata meraklı olan vatandaşlarımıza da kurs vermeyi planlıyoruz."