Bartın'ın, resmi kazı yapılmamasına karşın tesadüfen bulunan eserlerle Türkiye'nin en zengin müzelerinden birine sahip olan Amasra'da başlanan kurtarma kazılarıyla 5 bin yıllık antik kentin gün yüzüne çıkarılması hedefleniyor.

Sesamos adıyla MÖ 12. yüzyılda Fenikeliler'in kıyılar boyunca oluşturduğu kolonilerden biri olan ve İranlı Prenses Amastris'in yönetimi döneminde en parlak zamanını yaşayan Amasra'da, temel kazısı çalışmaları sırasında ortaya çıkan eserler üzerinde yapılan incelemeler, hemen hemen 5 bin yıllık bir geçmişin izlerini taşıyor.

Arkaik, Klasik, Hellenistik, Roma, Bizans, Ceneviz ve Osmanlı dönemlerine ait çok sayıda eserin bulunduğu bildirilen ilçede Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izinleri ve yerel yönetimlerin de desteği ile kazılara başlanan ilçede Amasra Müze Müdürlüğünün başkanlığında yapılan kazı çalışmaları arkeologları heyecanlandırıyor.. 

Doğal güzellik ve tarihi birikim bir arada

Amasra Müze Müdürü Baran Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Amasra'nın doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi birikimiyle kültür turizmi açısından da önem taşıyan bir merkez olduğunu söyledi.

Aydın,"Arkeolojik kazı çalışmalarımıza uzun uğraşlardan, alt yapı hazırlıklarından sonra nihayet başlanıldı. Bedesten civarında tapınak olduğunu düşündüğümüz alanda ve çevresinde temizlik ve yol açma çalışmaları sürüyor. Ayrıca bu güne kadarki Amasra Antik Kenti'nde bulunan kalıntıların haritalanması ve Amasra'nın 'Mastır Antik Kent' haritası çalışmalarına da Bartın Peyzaj Mimarlığı Bölümü işbirliğiyle başlamış bulunuyoruz. Uzun yıllar sürecek kazı çalışmaları ilçe turizmine de büyük katkı sağlayacak. Zaten burada en önemli amacımız, ilçemize gelen yerli ve yabancı turistlerin bir görünürlük faaliyeti olarak ilgisini çekebilmek. İlçede antik tiyatromuz, akropol ve nice önemli taşınmaz eserlerimiz var. Amasra'nın görünür kalesi ve diğer unsurlarını da sayarsak yer altından neler çıkabileceğini hep birlikte hayal edebiliriz." diye konuştu.

"Bu antik kenti gün yüzüne çıkarmayı hedefliyoruz"

Müdürlük gözetiminde yapılan temel kazılarında Bizans dönemine ait erzak odası olduğu tahmin edilen yapıdan, Roma dönemine ait hamamlara, toplantı salonundan özel taban mozaikli evlere kadar yapılar ortaya çıktığını anlatan Aydın, ilçede üzerinde yerleşimin bulunmadığı yerlerin altında antik kent olduğunu bildiklerini söyledi.

Bazı noktalarda toprak üstüne çıkmış yapı kalıntılarının toprağın daha da altında etkileyici eserlerin bir emaresi olabileceğine işaret eden Aydın, "Bugün 6 bin kişinin yaşadığı ilçede Roma döneminde 20-25 bin kişinin yaşadığını tahmin ediyoruz ki bu da yerleşimin geniş alanda hakim olduğunu gösteriyor. Modern yapılar ve apartman temelleri antik kentin bir kısmını işgal etse de geriye kalan parseller bizim için umuttur. Sondaj kazılarımızın devam ettiği ilçede, bilimsel kurtarma kazılarını da başlatarak bu antik kenti gün yüzüne çıkarmayı hedefliyoruz." diye konuştu.