GAZİANTEP (AA) - Sinema oyuncu Hülya Koçyiğit, "Sanatçılar, toplumun önderleri, taklit edilen insanlarıdır. Bu yüzden sanatçıların, toplumsal konularda yol göstermeleri gerekiyor." dedi.

Koçyiğit, Hasan Kalyoncu Üniversitesi tarafından bu yıl 3. düzenlenen Altın Baklava Film Festivali Ödül töreni öncesinde düzenlenen söyleşide, bugünün üniversite öğrencilerinin çok şanlı olduğunu, kendilerinin istedikleri branşı seçebildiklerini söyledi.

Meslekte en önemli şeyin 'insan' olabilmek olduğunu dile getiren Koçyiğit, "Hangi mesleği yaparsak yapalım ama 'insan' olmayı başaralım. Yaptığınız iş özellikle sinema ise insana, insanı anlatıyorsunuz. Adeta onun yüzüne ayna tutuyorsunuz. Bu meslekte benim en değerli kazancım beni daha da insanlaştırmasıdır. İnsanlarla iletişim içerisinde olmamı sağlamasıdır. Kendinizi çok başarılı görebilir, böbürlenebilirsiniz ama öyle değil. Arkandan gelen başka bir ses senin üzerinden geçer. Bu yüzden öğrenmeye açık olmalıyız. Sevgiye açık olmalıyız."

Koçyiğit, 53 yılık meslek hayatında çok fazla sevgi, takdir ve beğeni gördüğünü, insanların kendisine inandıklarını, değer verdiklerini belirterek kendisine verilen bu değeri borç bildiğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Sanatçılar, toplumun önderleri, taklit edilen insanlarıdır. Bu yüzden sanatçıların, toplumsal konularda yol göstermeleri gerekiyor. İnsanlar sanatçıları takip ediyor, model alıyor. Sanatçılar, yol göstericileridir. Gençlere bir tavsiyem var; eğitimlerini yaparken bir yandan da bazı şeyleri sorgulasınlar. Herhangi bir sinema akımını öğrenebilirler. Özgür düşüncesiyle taklit etmeden bir kişilik oluştursunlar. Sadece kendi kültürleriyle değil dünyadaki diğer sanat dallarını da öğrensinler. Ne kadar farklı bir ses çıkarabilirse o kadar ilgi göreceklerdir. Taklit olmasın, kendine özgü olsun. Sabırlı olmanız gerekiyor. Birçok başarısızlıkların ardından başarıları yakalamış birçok devler var. Bu yüzden üzülmemek lazım. Aynı heyecanla devam etmek gerekiyor."

- "Önümüzdeki sezonda oynamaya devam edeceğim"

Dizi oyuncusu Engin Altan Düzyatan ise Türkiye'de geçmiş dönemlerin çok fazla bilinmediğini belirtti.

İnsanların sadece Osmanlı dönemini bildiğine dikkati çeken Düzyatan, "Osmanlı öncesindeki dönemlerle ilgili fazla fikirleri olmuyor. Diriliş dizisinin bu yüzden birkaç faklı özelliği var. Bu toprağın içerisinden geçiyor. Aşk, ihanet gibi olaylardan daha çok gerçek olayları ve savaşları konu alıyor." dedi.

Dünya tarihini çok sevdiğini belirten Düzyatan, bu merakından dolayı Diriliş Ertuğrul dizisinde yer aldığına işaret ederek "İlk dizi teklifi geldiğinde bunu reddetmiştim. Çok güzel bir diziydi ama yapılabileceğini sanmıyordum. Konu güzel olsa bile çekimlerde sorun yaşarsanız kötü bir film ortaya çıkar. Hikaye yaratıcılığını kaybeder, komediye dönüşür. Bu yüzden teklifi reddettim. Daha sonra bu konu hakkında tekrar görüşmem oldu. Senaryosu çok güzeldi. Uzun bir süre konu hakkında çalıştıktan sonra bende inandım. 3,5 aylık hazırlanma sürem oldu. Okçuluk, ata binme gibi. Şimdi hepsini yapabiliyorum. Savaş sahnelerimizi bu yüzden inandırıcı yapabiliyoruz. Çalışma arkadaşlarımızla birlikte bu süre zarfında Alp kardeşliği oluştu. Ben bunu takım işi olarak değerlendiriyorum. Arkadaşlarımla birbirimize inandık. O birliktelikle güzel işler ortaya çıktı." ifadelerini kullandı.

Düzyatan, Diriliş Ertuğrul dizisinden ayrılacağına dair söylentilerin gündeme geldiğini hatırlatarak, "Bu haberlerin bizimle alakası yok. Önümüzdeki sezonda oynamaya devam edeceğim." açıklamasında bulundu.