16 Nisan Pazar günü yapılan referandum seçimleri ve sonuçları, ülkemize ve milletimize hayırlı olsun.

Altında ülkücülerin imzası olan yeni anayasa maddeleri, Milliyetçi Hareketin garantisi altında, Türk milletinin sağduyusu ile oylanmış ve kabul edilmiştir.

Şimdi Mevlana’nın dediği gibi “Dünle beraber gitti ne kadar söz varsa düne ait can cağızım. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”

Dün çok konuşuldu, çok tartışıldı.

İnsanlar kırdı, kırıldı.

Herkes fikrini söyledi, etkiledi, etkilendi.

Ne kadar söz varsa dün söylendi ve bitti.

Siyasi partiler ve farklı fikir akımlarının seçimlere katkısı, demokrasimizin olgunluğunu işaret etmekteydi.

Bu demokrasi şöleninde söylenmedik söz kalmadı, söylendi ve bitti.

Güzel söz sahibini yüceltti, çirkin söz sahibini kirletti.

Geldi geçti.

Milliyetçi Hareket, teminatı olduğu değişen anayasa maddelerinin, Türk devletine ve Türk milletine fayda getireceği inancından hareket etmiş ve aynı duyguları tamamına erdirerek sandığa yansıtmıştır.

Lidere güven ve teşkilata bağlılık esası, ülküdaşlarımızın referandum tercihlerindeki oy rengini, “ evet” yönünde belirlerken, bazı arkadaşlarımızın farklı tercihlerde bulunmasına, elbette ki saygı duyduk.

Evet diyende hayır diyende Milliyetçi Hareket için kıymetliydi, kıymetlidir.

Ülkücüler kardeştir.

Lakin; bu zaman zarfında, ülkücü harekete kurumsal saldırılar yapan, yakın çevresinin çirkinliklerine müsaade eden, hiçbir sıfatı olmadıkları halde, ülkücü hareket adına laf söyleyen, ahkam kesenleri kardeşlerimizden ayırt ettik.

Riyakârlara, pusuya yatmışlara, fırsatçılara tekrar söylüyorum.

Ülkücü hareket bir bütündür.

Siyasi ikballeri ve menfaatleri uğruna, hareketimize ikilik katanlar, beklediklerini bulamamış, hayal kırıklığına uğramıştır.

Ülkücü hareket, güçlü ve emin adımlarla yürümeye devam edecektir.

Tarihin belirlediği hedeflerden vazgeçmeyeceğiz.

“Milliyetçi Türkiye Turana kadar”

Yılmadan, yıkılmadan.