Bizde her Türk asker doğar.

Bu tarihi gerçekten dolayı, ülkemizin tamamı kışla, her birey bir Mehmetçiktir.

Bazen babalar subay, anneler kurmay olurken, bazen de, anneler kurmaylık görevini babalara devrederler.

Kızlarımız sadece aşçı değil, cephe ilerisinde birer cengâverdir.

Sırtında tüfeği, belinde kasaturası, başında miğferi ile bütün milletlerin erkeklerine taş çıkartacak kadar savaşçıdır.

Cephe gerisinde ise, bir hasta bakıcı, doktor, levazımcıdır. Sırtında yük taşır, mermi taşır, hasta taşır…

Korkusuz cesur ve kahramandır.

Bizde savaş olunca kadın yoktur.

Çocuklarımız, türkülere, destanlara konu olmuştur, ‘’hey on beşli’’ derken, tarihe düştükleri not anlatılmaktadır.

Ağabeylerinin yanı başında, aynı aşkla, aynı yürek ve aynı imanla bir adım geri durmazlar ve durmamışlardır.

Bize konu savaş olunca çocuk yoktur.

Yaşlılarımız, birer tecrübeli savaşçıdır…

Kahramanlık destanları yazan bu necip milletin bilgi küpüdür.

Onlar bizim hafızamız, heyecanımız ve komutanımızdır.

Korkusuzluğu ve tedbiri hep onlardan öğrendik.

Dualarının gölgesinde yapamayacağımız hiçbir şey yoktur…

Bizde konu savaş olunca yaşlı yoktur.

Gençlerimiz için hiçbir şey yazmama ve söylememe gerek yok.

Tarih onları bilir…

Destanlarda onlar var…

Her biri yeleleri kabarmış bir kurt gibi.

Her biri ayrı bir destan, ayrı bir kahraman.

Ve Devlet Bahçeli bu gerçeği gören tek lider olarak, cihana seslenmiştir.

Bu orduyu kızdırmayın…

Savaşın şahinlerini kızdırmayın.

Devlet Bahçeli’nin çağrısını önemseyin, aklınızı başınıza alın.

Topraklarımızdan uzak durun, kardeşlerimize dokunmayın.

Aksi takdirde canınız yanar, üzülürsünüz.

Sabrımızı zorlamayın, zaten bahane arıyoruz.

Zaten ‘’tarih coğrafyaya dar geliyor’’...