16 Nisan Referandum sonuçları inanıyor ve ümit ediyoruz ki Türkiye’miz için hayırlı olacaktır. Maksat ve mana olarak bu referandum ve sonucu, 15 Temmuz’daki ihanete karşı çekilmiş bir ‘şah’ hamlesidir.

Çıkan sonuçla ülke yönetimine dair bazı endişeler mazide kalırken (koalisyon, darbe, iki başlılık, siyasi-askeri krizler vs…), tek adamlık üzerinden yeni bir endişeyi dayatma girişimi ise yeni sistemin en büyük başğağrısı olmuştur.

Pekâlâ, milletimiz bu referandumu nasıl yorumlamış, sokakta ne konuşmuştur? Sonuçtan ve gelecekten beklenti nedir?

En başta şunu belirtmem lazım, ‘evet’in memleket menfaatine garantisi en çok Sayın Devlet Bahçeli’ydi. AKP tabanından insanlar şu cümleyi toplamda milyondan fazla kurmuştur; “bu sistem kötü olsaydı Devlet Bahçeli ‘evet’ der miydi?” Aynı kanaat CHP tabanından bile ‘evet’ gelmesine sebep olmuştur.

Neticede çıkan ‘Hayırlı bir evet’in ardından hükümetten Türk Milletinin beklentileri vardır;

Parlamentodan başlayarak, üst düzey bürokratların da olduğu kripto feto, pkk ve diğer muhtelif örgütlerin temizliği,

Belediyeler üzerinden yapılan mahsurlu, akçeli, ahlaksız, haince binlerce işin ve failinin adalete sevki,

Kamu kurumlarında liyakat merkezli atamalar, görev dağılımları,

Feto’nun yerini almaya çalışan diğer ‘tüccar grupların’ kol faaliyetlerinin behemehâl durdurulması,

Akıl, bilim ve hukukun Müslüman Türk Devletinin yeniden ruhu olması,

İstihdam alanlarının oluşturulup işverenin vergi ağacı olarak görülmemesi,

Kendi kendisine yeten bir ülke olma kabiliyetinin yeniden kazanılması,

Köylerimizin kalıcı ve akılcı politikalarla yeniden ihyası ve tersine göçün teşvik edilmesi,

Şehirlerin sosyal, ekonomik ve güvenlik sorunlarının çözülmesinde daha bütünlükçü bakış açılarının kullanılması,

Suriyeli mülteci sorunun kesinlikle ve ivedilikle çözülmesi, zira Türk modernleşmesini geriye götüren bu vaka aynı zamanda Türkiye’nin ileride göreceği birçok sorununun bugünden geleceğe kök salmasıdır.

İsraf her yönüyle yeniden düşünülmeli ve devlet bu marazdan kurtulmalıdır.

Her ilimize onlarca bölümü olan üniversiteler kurmak Feto’nun kendi çıkarları doğrultusunda, Türk gençliğine yaptığı en feci darbedir. Bu konu bir daha gözden geçirilmelidir.

Son olarak devletin rejimi değişmemiştir, tamam, rejimimiz cumhuriyettir, sistemimiz cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir, bu da tamam. Şunu hatırlatmak isterim, övündüğümüz şanlı ve kadim medeniyetimiz sistemin ürünü değil, evvela ahlakın, adaletin, aklın ve inancın eseridir. Hatırlatmak isterim.

Selametle…