Konut Sektöründe Kaygı Verici Gelişmeler

Konut satışlarına yönelik reklamların birden artması ve bu artışın giderek hızlanması 2013 Nisan’ında konut satışlarının hem Türkiye geneli hem de yaklaşık toplam konut satışlarının yüzde 45’ini oluşturan üç büyük ildeki ipotek kredili (mortgage) satışların hızla azalması sektöre ciddi bir şekilde ilginin yoğunlaşmasını ve akabinde endişelerin artmasını da tetikledi.

Aşağıda konut sektöründeki gelişmeleri TÜİK’in açıkladığı 2013 yılı Nisan ayı sonuçları ile izah etmeye çalışacağız.

Nisan ayında toplam konut satışları yüzde 12,3 oranında azaldı. İpotek konut satışları ise aynı ayda yüzde 42,5 oranında azaldı. Üç büyük il itibariyle toplam konut satışlarındaki azalma yüzde 19, ipoteklilerde ise yüzde 44,3’e ulaştı. İpotekli satışlarda Ankara ve İzmir’de ise azalma yüzde 47’ler düzeyinde.

Nisan ayında toplam konut satışlarının yüzde 38’i üç büyük ilde. Bunun yarıdan fazlası İstanbul’da. İpotekli satışlarda da benzer bir durum var. Ancak, üç büyük ildeki ipotekli konut satışları toplam satışların yüzde 24’üne yükselmiş.

Yine Nisan ayında Türkiye’deki konut satışlarının yüzde 28’i ipotekli satışlar. Bu oran 2013 yılı Nisan ayında yüzde 42,8 düzeyinde gerçekleşmiş. Bunu Üç büyük il bazında incelediğimizde toplam konut satışlarının yüzde 32,6’sının ipotekli satış olduğunu görüyoruz. Bir önceki yıl ise bu oran Üç büyük il toplamında yüzde 47,4.

Konut satışlarının bir önceki yıla göre değişimi incelendiğinde, Nisan ayında toplam konut satışlarının yüzde 12,3, ipotekli konut satışlarında ise yüzde 42,5 azalma olduğu görülüyor. Aynı husus üç büyük il olarak dikkate alındığında bu azalışların sırasıyla yüzde 42,5 ve yüzde 44,3 olduğunu görüyoruz.

Konuttaki gelişmelerin aynı zamanda inşaat ruhsatı ve yapı kullanım izni bazında da incelenmesi gerekir.

2003-2013 yılları arasında inşaat ruhsatı alıp yapı kullanım izni almayan 1.960.000 konut var. Bunun 1.018.514’ü üç büyük şehirde. Toplam inşaat ruhsatı alınan 6.383.767 konutun yüzde 37’si üç büyük şehirde. Yapı kullanım izni alınan dairelerin ise yüzde 32’si üç büyük şehirde. Yapı kullanım izni m2 değerleri aynı dönemde cari fiyatlarla yüzde 30 oranında artmış.

Basın daha önce yapılan konutların yapılanın satılmama ihtimali olduğunu söylüyordu. Ancak, şimdi olmadan satılan konutların yapılamama riski olduğunu söylemeye başladı. Bu durum konunun ne kadar problemli olduğunu ortaya koyuyor.

Son dönemde büyük ölçüde konut satış ilanları dikkate aldığında, basında yer alan bu konudaki değerlendirmeleri ve önümüzdeki dönemde hükümetin uygulayacağı Makroekonomik politikalardaki belirsizlikleri, Tüketici Kanununun yürürlüğe girmesi, Başbakanın Merkez Bankası Başkanı ile kamuoyu önünde tartışmaya girmesi, siyasi gelişmelerin hükümetin tutumu nedeniyle iyice belirsizleşmesi gibi olaylar sektördeki endişeleri giderek artırmaktadır. Bu nedenle konut sektörünün konumun ciddi bir biçimde incelenmesi gerekir.