Kimileri hayattan kuşkulanmaya başladı Kimileri ise hayatın güzelliklerinin farkına varmaya başladı. Hayat böyle bir şey işte varlık yokluk sentezi ile çalkalanıp duruyor işte. Belki buna zenginlik ve garibanlık davası da diyebiliriz. Her noktaya çekmek mümkün bu sözü. Ama  her insanım diyen kişinin hayattan beklentisi olduğu şu günümüzde  yaşanması zorlaşan cennet dediğimiz vatanda umutsuzluğa düşmemek kaçınılmaz değil.

Mümkün olmayacak gibi görünenleri bile kardeşce ve ülkemize bağlı kalarak el birliği ile hakkından gelebileceğimizi bizden başka tüm dünya ülkeleri biliyor. Nedense bizim durumumuz her geçen gün düzelmesi gerekirken gerek iç hareketlenmeler gerekse dış baskılardan dolayı bir verem gibi kemiriyor bizi. Müslüman mahallesinde Hıristiyan tapınaklarının açıldığı zamanda yaşıyoruz. Bunun amacı Türkiye'nin çok olgunlaştığının mı bir göstergesi mi yoksa dış mihrakların bizleri yavaş yavaş eritmeye başlatmasının bir göstergesi midir? Çok önemli fabrikalar yabancı ülkeler tarafından alınıp kapatılıyor ve kendi ülkelerinde ürettikleri malları bizlere ithal ediyorlar. Bunun en önemli örneği ise şeker fabrikası gösterilebilir. Bir firma tarafından alınan fabrika kapatılmış ve Türkiye'nin şeker ihtiyacı karşılanamadığı için ithal edilmeye başlanmıştır. Peki neden biz bu kadar saflaşmaya başlıyoruz ya da neden biz bu kadar eziliyoruz ve kimse bir şey diyemiyor halimize. Kendimizi geçindirebilecek imkânlara sahipken neden ithal mallara ve markalara bağımlılık yapıyoruz. Üretici tarzdaki ülkemiz neden maddi açıdan düşük bir ülke olduğu halde tüketici kılığa girmiş vaziyette. Bu sorulara cevap bulunabilir mi bilmem ama cevap bulunsa bile benliğimizi kaybetmeden kendimizi kurtarabileceğimiz bir zamanda olmadığımız bilinen bir gerçektir. Türkiye ezelden beri Türklük ve Müslümanlık kimliğini kaybetmemek için savaşmış ve her türlü fırsatları geleneklerine aykırı olduğu için geri tepmiştir. Ama bu dediklerim sanıyorum ki biraz olsun değişmeye başladı. Müslümanlık özendirilirken şimdilerde Hıristiyanlığa özenenler bile var ve yaşam kalitesi düştüğü için başka ülkenin vatandaşı olan var. Almanya da yaşayan ve oranın vatandaşı olmuş ve kısmen de oranın dinini benimseyen kaç Türk ve Müslüman var. Yetkililer başta olmak üzere tüm kendine Türk ve Müslüman'ım diyen ve vatanımızla beraber benliğimizi kaybetmek istemeyen herkes elinden geleni yapmadığı sürece geleceğimizin hiç de parlak görülmediği apaçık ortadadır.

SERKAN PEHLİVAN
[email protected]

***

Sizde bu bölümde yazmak isterseniz sitemizin ilkelerine ters düşmeyen yazılarınızı  [email protected] mail adresine gönderin sizin adınızla yayınlayalım.