Kayıp liboşlar aranıyor!

Kendisine liberal ve aydın...

Kendisine akil, 63'lük ve demokrat...

Kendisine özgürlükçü...

Ve kendisine profesör diyenler.

Mazlumdan yana gözüküp,

Ortak metinlere imza atarak,

Zalimin değirmenine su taşıyanlar.

Neredesiniz?

Neden artık "Gölbaşı'nda, Abant'lar da" toplanmıyorsunuz?

Ne oldu size?

Dilinizi mi yuttunuz?

*

Hatırlıyorum da.

Söze "açılım, çözüm, barış" diye başlayıp,

Sürekli "ileri demokrasiden" bahsedip,

"İnsan hakları" lafını dilinizden hiç düşürmüyordunuz.

Oysa şimdilerde çıtınız bile çıkmıyor,

Yoksa tekmili birden hepiniz "lal" mı oldunuz?

Hatırlıyorum da iki lafınızdan birisi "çatışmasızlık"...

Her cümlenin başı "sağduyu ve ortak akıl" diye başlıyordu.

Bol keseden fikir sallayıp,

Önünüze gelene akıl veriyordunuz.

Gerçekten şimdi hangi deliktesiniz?

*

PKK hala kurşun atıp çocuk öldürüyor...

PKK hala mayın döşeyip askerimizi katlediyor...

PKK hala bomba döşeyip Hükümet konağında Kaymakamımızı şehit ediyor.

Size soruyorum dut yemiş bülbüller size?

Hani nerede sizin her şeye maydanoz söylemleriniz?

PKK'lı teröristlerin bombalı saldırısı sonucu Diyarbakır da 4 çocuğumuz yaşamını yitirirken,

Mardin'in Derik İlçesi'nde Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk şehit edildi,

Neden bu kadar derin bir sessizliğe büründünüz?

*

Ne oldu?

Nerede sizin çatışmasızlığınız?

Devlete karşı "isyan" ayaklanması yapanlara,

Milletine karşı "iç savaş" ortamı hazırlayanlara,

Askere, Polise, Savcıya, Öğretmene, Doktora karşı...

"İnsanlıktan çıkmış" sözde bu insan hakkı koruyucularına söyleyecek sözünüz yok mu?

Emin olun sizleri ne tarih,

Ne vicdanlar,

Ne de başta Kürt kardeşlerimiz olmak üzere,

Bu millet affetmeyecek.

*

Sizler son on yıldır,

Kimi zaman "itaatsizlik toplantıları" yapan...

Kimi zaman "alternatif Cuma namazları" kılan...

Kimi zaman da "demokratik çözüm çadırları" kurup,

Gündüz külahlı, gece silahlı dolaşan bu canileri,

Bizlere hayır kurumu gibi pazarladınız.

Şimdi siz çıkarları için öpmedik etek,

Yapmadık ikiyüzlülük bırakmayan "kayıp liboşlara" soruyorum;

Kan akıtmanın uyuşturucu gibi bağımlısı olmuş bu cürufun,

Elindeki kanı hangi su temizler?

Ya da masum insanların vebali derilerine işlemiş bu katilleri hangi tövbe arındırır?

Demem o ki; Bu batağa düşenlerde, destekleyenler de,

Eninde sonunda kendi kanında boğulacaklardır.