Evde, okulda, sokakta…

Hastanede, postanede, pastanede…

Kamuda, kışlada, devlet dairesinde,

Yani demem o ki,

Aklınıza gelen ya da gelmeyen hemen her yerde,

Kanayan bir yaradır şiddet.

*

Zorbalık dürtüsü,

Dur durak demeksizin,

Dövüyor, işkence yapıyor, tecavüz edip öldürüyor.

Özellikle kadına karşı uygulanan bu mesnetsiz uygulama,

Ülkemiz açısından,

Kadının siyasete katılımından tutun da,

Sosyal haklar, çalışma hayatı ve toplumdaki yeri açısından,

Dünya sıralamasında,

Maalesef hep zirveye yakın duruyor.

*

İnsanın, insana saygısı tükenince,

Kendine güveni olmayan sözde insanlar,

Başlıyor kadınına, kızına, bacısına…

Yani güçsüze eziyete!

Oysa kadın;

Anamız, avradımız, yârimiz…

Fakat gel gör ki,

Bir de aramızda dolaşıp,

Bal arıdan, kavga karıdan” olur diye düşünen,

Hastalıklı beyinler var.

*

Bu hastalıklı beyinlere göre,

Erkek egemen toplumda kadın dediğin,

Zeki, dayanıklı, bilgili, fedakâr olacak,

Çocuk yapacak ama kariyer beklemeyecek,

Erkeğinin başını öne eğmeyecek,

Birileri için hep kendinden verecek,

Hakkında kitap, adına şiirler yazılacak,

Ama asla çok konuşmayacak.

Özetle;

Kadın dediğin çok şey olacak.

*

Yani demem o ki;

Dünya değişiyor,

Şartlar değişiyor,

Düşünceler değişiyor,

Hayat değişiyor ama gel gör ki,

Değişmeyen tek şey,

Son 7 yılda % 1400 artış gösteren kadına şiddet oluyor.

Mesela evli kadınların % 15’inin cinsel istismara uğrayıp,

% 42’sinin de eşinden dayak yediğini biliyor musunuz?

*

İşte tam da bu noktadan hareketle,

Özellikle de son günlerde,

Televizyon ve gazete ekranlarından eksik olmayan,

Kadına şiddete karşı dur demek için,

Bengü Türk televizyonu olarak,

Uyuşturucudan sonra, kadına şiddete de savaş açıyor…

Ve önce şiddete uğrayan kadınlarımıza sesleniyoruz;

Çaresiz değilsiniz,

Çünkü çare sizsiniz.

Türkiye “kadın katilleri ülkesi” haline gelmesin.

Kadınına sahip çık Türkiye!