2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı yasalaştı. Hemen arkasından zam yağmuru sağanak şekline dönüştü.

Açıklanan ekonomiye ilişkin göstergeleri özetlersek;

-2009 Yılı Aralık ayı enflasyonu beklenilenlerin üzerinde geldi.

-2009 Yılı Kasım ayı sanayi üretim endeksi, Aralık ayı kapasite kullanım oranları beklentilerden daha aşağıda gerçekleşti.

-İnşaat ruhsat izin belgeleri sayısı 2009 ilk dokuz aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %17, III. üç aylık döneminde ise %25 oranında azaldı.

-İşsizlik oranlarında iyiye giden bir şey yok. Genç işsizler artıyor.

-Sanayide istihdam bir önceki yılın aynı dönemine göre 2009 Yılının III. üç aylık döneminde yüzde 10 azalmış.

-Sanayide çalışılan saat yüzde 10.5 azalmış.

-Sanayide bürüt ücret yüzde 2,6 azalmış.

-İş arayanlar artıyor.

-2009 Kasım ayında tüketici güven endeksi yüzde 2,6 azalmış.

Bütün bu göstergeler ekonominin iyiye gittiğini mi, halkın refahının arttığını mı gösteriyor? Hayır. Gelen iş taleplerinden, işsizlerin çığlıklarından bu Hükümetin hiç mi haberi yok dersiniz. Haberi olsa ne olacak. Tekel işçilerine yapılan muamele meydanda. Ciddi provokasyon iddiaları olduğunu yetkililer ifade ediyorlar ama kamuoyu ile paylaşmıyorlar.

Yukarıda bahsettiklerimiz işin ekonomik boyutuydu. Ancak Hükümet siyaset ile, ekonominin birbiri ile yakından ilgili olduğunu, birinin iyi olmadığında diğerinin de iyi olamayacağını ifade ediyor. Doğrudur. Türkiye hem içte hem dışta artan problemlerle uğraşıyor. Acaba siyasette yaşanan sorunlar ekonomide yaşanan sorunlardan mı, ekonomide yaşanan sorunlar siyasette yaşanan sorunlardan mı kaynaklanıyor? Yoksa her iki konuda yaşanan sorunlar Hükümetin icraatlarının yetersizliğinden mi kaynaklanıyor?

Hükümetin bazı üyeleri ekonomik sorunlarının önemli oranda psikolojik olduğunu ve aşılabileceğini ifade ediyorlar. O zaman bu problemlerin aşılamamasının temel nedeni psikolojik. Sorun sadece psikolojik ise problem ilgili makamlara geçici olarak psikiyatr danışmanlar ataması ile problem çözülebilir. AKP kanadından çıkan farklı sesler Hükümetin psikolojisinin bozulduğunu gösteriyor. Bir bakan IMF ile anlaşmanın akreditasyon meselesi olduğunu, diğer bir AKP yetkilisi ise IMF kaynağının ucuz olduğundan anlaşmak istediklerini söylüyor. Bunlar AKP'nin ve Hükümetin psikolojisinin bozulduğunu gösteriyor. Buna karşın Hükümetin psikolojisinin düzelmesi ile sorunların çözümü mümkün mü? Değil. Peki hükümetin psikolojisinin düzelme imkanı var mı? Artık çok geç.