Her yıl ülkemizde birliğin, beraberliğin ve kardeşliğin bayramı olması gerekirken anarşinin, kalkışmaların ve bölücülüğün sembolü olarak ele alınan nevruz bu yılda huzur arayan insanımızı telaşlandırmakta. Çünkü ezelden beri bir Türk bayramı olarak kutlanan Nevruz Bayramı bölücü mihraklarca sahip çıkılarak rayından ve kutlanış amacından çıkarılmıştır. Sokağa dökülen, isyan provaları gerçekleştirenler aslında Nevruzun ne olduğunu bilmeyen kalabalıklardan başka bir şey olmadıkları da ortadadır.

Nevruz kelime itibariyle yeni gün anlamına gelmektedir. Büyük Hun İmparatorluğu öncesi dönemlerden bu yana Doğu Türkistan'dan başlayıp Sırbistan dolaylarına kadarki özellikle Türk kavimlerinin yaşayıp yayıldığı coğrafyada kutlanan bir milli bayramdır. Kuzey yarım kürede gündönümü yani 21 Mart tarihinde baharın gelişi sayılan günde kutlanmaktadır. Diğer yandan Türkler açısından Türklerin demir dağını eriterek Ergenekon'dan çıkarak tekrar dünyaya yayılmalarının günü olarak kabul edilen sembolik bir gündür. Tabiî ki çeşitli Asya kavimleri bu günü kendi milli tarihlerine uyarlayarak günümüzde kutlamaktadır. Bu durum kültürlerin birbirini etkilemesiyle ifade edilmektedir. Ancak Nevruz kutlamalarının ilk olarak Hun öncesi kaynaklarda bahis konusu olması onun Orta Asya'dan dünyaya yayıldığı ve Türk Kültürüne ait olduğunun en önemli delilidir. Zaten bugün dünyada bu günü resmi bayram olarak kabul eden ülkeler olarak Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan, Tataristan gibi Orta Asya Türk Cumhuriyetleri başta gelmektedir. Bu devletlerde yaşayan Türk soylu halklar bu günü Sovyet yönetiminde yasak olmasına rağmen gizli olmak kaydıyla her zaman kutlamışlardır. Bağımsızlıklarını elde etmeleri ile de bu günü resmi bayram olarak şenliklerle kutlamaktadırlar. Nevruz Bayramının nasıl bayram havasında kutlandığını görmek isteyen birisi varsa bu Türk Cumhuriyetlerine baksın anlayacaktır. Aynı zamanda bunu cahilce bir ifade ile Kürtlere has bir bayram olarak sunmaya çalışmanın nasıl bir cahillik olduğu ortaya çıkacaktır.

Nevruz tarihimizin her devrinde bir bayram havasında kutlana gelmiştir. Bu güne ait birçok Nevruziye adı verilen şiirler kültürümüzde mevcuttur. Örneğin;

 

‘‘ Gelin ey nazenin Canlar

Bugün Nevruz-u Sultandır.

Safalar sürsün ihvan

Bugün Nevruz-u Sultandır.

Bütün mümin bütün İslam

Bugün etmek gerek bayram

Hem sun sakiye gel cam

Bugün Nevruz-u Sultandır.''

 

gibi şiirlerle kutlanmaktadır Nevruz Bayramları. Selçuklu ve Osmanlı döneminde de halk tarafından kimi zamanlarda sultanların himayesinde kutlanmaktadır. Cumhuriyet ve onun öncesinde ise bizzat Atatürk himayesinde Ergenekon Bayramı olarak kutlandığı bilinmektedir. Bu açıdan bakılınca bu kutlamalar milli bir bayramdır. Aynı zaman da halk ile devletin kaynaştığı bir milli beraberlik günüdür. Ancak Atatürk sonrası dönemde halk unutmasa da devlet nezdinde bu bayram kutlanmamıştır. Bu durum bir boşluk yaratmıştır. Bu boşluktan yararlanmak isteyen mihraklar bu günü amacının dışına çıkararak bir kalkışma günü bir bölücülük gününe çevirmeye çalışmışlardır. Ancak Sovyetler Birliğinin çökmesi ile birlikte Nevruzun geleneksel bir Türk Bayramı olduğu bir kez daha görülmüştür. Ülkemizde de başta devlet protokolü örs üzerinde demir döverek Ergenekon'dan çıkışı canlandırarak Nevruzu kutlar hale gelmiştir. Daha sonrasında da 3000 yıllık bu bayram Birleşmiş Milletler Manevi Kültür Kurulunca Dünya Kültür Mirası Listesine kabul edilmiştir. Bu yönüyle de Nevruz Bayramı milletlerarası bir hüviyet kazanmıştır.

Nevruz en eski Türk Bayramlarındandır. Türk milletinin ruhuna işlenmiştir. Onun kutlanılması her zaman olduğu gibi bayram havasında milli birlik ve beraberlik içerisinde olacaktır. Bu günü terörize etmeye çalışanların hevesleri her zaman olduğu gibi kursaklarında kalacaktır. Ülkemizin her coğrafyasında bir bayram kararlılığı gösterilecek ve olumsuzluklar karşısında güzel bahar mevsimlerine kucak açılacaktır. Yeryüzünde bu mümtaz millet var oldukça da Nevruz geleneği sürecektir.

Türk milletinin Ergenekon (Nevruz) Bayramı kutlu olsun.

Mustafa Kıransoy / Zonguldak
[email protected]

***

Sizde bu bölümde yazmak isterseniz sitemizin ilkelerine ters düşmeyen yazılarınızı [email protected] mail adresine gönderin sizin adınızla yayınlayalım.

Not: Yazılarınızda isminizi ve kullanılacak mail adresinizi yazmayı unutmayınız.