Hadi büyük resme bakalım

Şehit haberleri geliyor,

Sur, Silopi, Şırnak’tan…

Canlı bomba haberleri geliyor,

Dargeçit, Nusaybin, Ankara’dan…

Ölüm haberleri geliyor,

Cizre, İdil, İstanbul’dan…

Terörün vıcık vıcık yapıştığı,

Kent, köy ve mahallelerde,

Her gün acı örtüyor yurdun dört bir yanını.

*

Ama gel gör ki,

Birilerinin kafasında tek bir düşünce var.

O da Erdoğan’ı “Başkan” yapmak.

Ne diyelim,

Bindik bir alâmete, gidiyoruz kıyamete!

ABD’nin iki eski büyükelçisi “Erdoğan gitmeli” dedi,

Kandil’de ki Karayılan “seni devireceğiz” dedi,

HDP “seni başkan yaptırmayacağız” dedi,

Hadi şimdi çıkın da Erdoğan’a “git” deyin,

Ya da Erdoğan’ın “Başkanlık sevdasına” karşı çıkın,

Anında ya ABD’ci, ya da Kandilci ilan edilirsiniz.

Allah korusun Erdoğan’a karşı çıktınız diye “vatan haini” bile oluverirsiniz.

Çünkü AKP başkanlığa karşı çıkmayı,

Terörle aynı safta olmaya denk tutuyor.

Çünkü başkan olursam “kaos olmaz, ölüm olmaz, bomba olmaz” diyor,

Çünkü başkan olursam “açlık olmaz, yoksulluk olmaz, yolsuzluk olmaz” diyor,

Ama hikâye,

Çünkü bunların hepsi “danışıklı döğüş”, hepsi “BOP’un oyunu”.

*

Aslında oluşturulmak istenen algı şu;

Eğer ABD ve Kandil Erdoğan’ın Başkanlığına karşı çıkıyorsa,

Demek ki Erdoğan “Başkanlık” diyerek iyi bir şey istiyor.

İşte AKP yöneticileri ve teşkilatları da şimdilerde bu balonu pazarlıyor.

O zaman bizde soruyoruz;

Türkiye’de Başkanlık olmadan PKK Özerklik ilan edebilir mi?

Hayır.

Peki, ABD Türkiye’de başkanlık sistemini getirip, bizi eyaletlere bölmeden,

“Büyük Ortadoğu Projesini” amacına ulaştırabilir mi?

Hayır.

Şimdi tezgâhı anladınız mı?

Bunun adı tek kelimeyle; “Rol paylaşımı.”

*

Demem o ki,

Aslında HDP’nin “seni başkan yaptırmayacağız” lafının Türkçe tercümesi,

“Seni başkan yaptıracağız” demektir,

Tıpkı Kandilin “seni devireceğiz” iddiasıyla,

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın,  “ben gidersem, devlet gider” iddiasını,

Alt alta birleştirdiğinizde,

AKP ve HDP işbirliğinin,

Başkanlık ve Özerkliği “çanta da keklik” görmesi gibi!

Sözün özü;

İçeride asayiş, dışarıda itibarımız yerle bir olmuşken,

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş İstanbul İstiklal Caddesindeki patlama sonrası bakın ne söylüyor;

Bunların ne olduğunu görmek için maşaları değil, büyük resmi görmek lazım.”

İşte biz tamda bunu söylüyoruz,

Türk milletinin gözünden büyük resmi kaçıran muktedirler,

Bırakın büyük resmi görmeyi,

Burnunun ucunu bile göremezken,

Hala “başkanlık”, hala “terörle yaşamaya alışın” diyerek,

Burnundan kıl aldırmıyorlar ya,

İşte bende ona kıl oluyorum.