İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uydu Haberleşme ve Uzaktan Algılama Merkezince (UHUZAM), yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını öncesi ve sonrası uydu aracılığıyla çekilen görüntüler, tedbirlere uyulduğunu, Türkiye'deki kalabalık meydanlar, sahil yolları ve işlek caddelerin gözle görülür bir şekilde boşaldığını ortaya koydu.

Kovid-19 salgınıyla mücadele kapsamında Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu'nun tavsiyeleri doğrultusunda alınan sıkı tedbirler ve özellikle 30 büyükşehir ile Zonguldak'ta il sınırları içinde uygulamaya konulan 2 günlük sokağa çıkma yasağı sayesinde yurt genelinde kalabalık meydan, cadde ve sokaklar adeta sessizliğe büründü. 

Türkiye'nin ilk uydu yer gözlem istasyonu ve en geniş uydu görüntüsü arşivine sahip İTÜ UHUZAM'da ülkedeki bazı kalabalık ve işlek meydanlar, çok sık kullanılan ana yollar ve sahil yolları ile havaalanları, otobüs ve tren terminalleri uzaydan görüntülendi. Salgın sonrası kaydedilen görüntüler ile Türkiye'de ilk Kovid-19 vakası görülmeden önce çekilen görüntülerin karşılaştırması yapıldı. 

Bu kapsamda, Türkiye'nin 5 büyükşehrinde Kovid-19 salgını öncesi ve sonrasında farklı uydular aracılığıyla kaydedilen görüntüler, özellikle son haftalarda salgınla mücadele kapsamında alınan tedbirlere ve "evde kal" çağrılarına büyük oranda uyulduğunu gösteriyor. 

Meydan, sahil ve caddelerdeki hareketlilik durma noktasına geldi

İstanbul'da Kadıköy, Üsküdar ve Eminönü sahillerinde 1-9 Mart ve 9 Nisan'da çekilen kayıtlarda, yollardaki ve otoparklardaki araç yoğunluğunun gözle görülür bir şekilde azaldığı dikkati çekerken, hareketliliğin durma noktasına geldiği görüldü.

Zincirlikuyu ve bağlantılı yolları, Maslak civarı ve Büyükdere Caddesi'nde de kurallara büyük oranda uyulduğu ve trafiğe daha az aracın çıktığı gözlendi.

Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi, Kovid-19 öncesi 1 Mart'ta alınan görüntüde oldukça kalabalıkken, 9 Nisan'da kaydedilen görüntüde insan yoğunluğunun parmakla sayılacak kadar azaldığı dikkati çekti.

Ankara'da otobüs ve tren terminallerindeki hareketlilik durdu

Ankara'da Kızılay Meydanı ve civarında da 14 Nisan'da alınan görüntüde, araç ve insan yoğunluğunun büyük ölçüde azaldığı yer aldı.

Ankara Şehirlerarası Terminal İşletmesi (AŞTİ) ile Yüksek Hızlı Tren Terminali ve çevresinde 17 Ocak-14 Nisan tarihlerinde çekilen görüntüler karşılaştırıldığında, şehirlerarası seyahatlerin yasaklanmasının ardından alanda yolcu bekleyen otobüs sayısının yok denecek kadar azaldığı gözlendi.

Ayrıca, terminallere bağlanan yollardaki trafik ve araç yoğunluğunun da çok az olduğu görüldü.

Sokağa çıkma yasağının uygulandığı gün İzmir boş kaldı

İzmir Kordon ve Alsancak sahillerinde sokağa çıkma yasağının uygulandığı 12 Nisan'da çekilen görüntü ile 18 Şubat'taki görüntü karşılaştırıldığında, sahil yolunun ve civardaki otoparkların neredeyse tamamen boş olduğu dikkati çekti.

Bursa Ulu Cami ve Kapalıçarşı civarında 9 Mart-13 Nisan tarihlerinde çekilen görüntülere yollardaki araç yoğunluğunun azaldığı yansıdı.

Konya Mevlana Meydanı'nda 8-10 Nisan tarihlerde kaydedilen görüntüde ise diğer illere göre araç yoğunluğunun biraz daha fazla olduğu görüldü.

Havalimanlarında park halinde olan uçakların sayısı arttı

Atatürk Havalimanı'nda 9 Mart-9 Nisan, İstanbul Havalimanı'nda ise 22 Ocak-20 Mart tarihlerinde çekilen görüntüler karşılaştırıldı.

Her iki havalimanında kaydedilen uydu görüntülerinde, Türkiye'de yurt dışı ve yurt içi uçuşların durdurulması ve dünya genelinde de uçuşların neredeyse durma noktasına gelmesi nedeniyle havalimanlarındaki park halinde olan uçakların sayısının arttığı gözlendi. Park halindeki uçaklar, görüntü işleme algoritmasıyla işaretlendi.

Hava kalitesi arttı

Öte yandan, çalışma kapsamında yapılan uydu çekimlerinde, Kovid-19'un hava kalitesinin değişimine etkileri de gözlemlendi.

Marmara Bölgesi-İstanbul, Ege Bölgesi-İzmir, İç Anadolu-Ankara ve Konya ile Akdeniz Bölgesi'nde Sentinel 5P uydusuyla Kovid-19 sonrası azot dioksit yoğunluklarının değişimlerinin 3 günlük ortalamaları alındı.

Görüntülerde, havadaki azot dioksit yoğunluklarının büyük ölçüde azaldığı dikkati çekerken, liman bölgelerinde ara sıra arttığı gözlendi. Azot dioksit değerlerinin hafta sonu düştüğü, hafta içi ise yükseldiği görülürken, değerlerin düştüğü günlerde hava kalitesi ve temizliğinin arttığı belirtildi. 

"Son haftalarda kurallara daha çok uyulmuş"

İTÜ UHUZAM Müdürü ve İnşaat Fakültesi Geomatik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Sertel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, merkezin 1996'da Devlet Planlama Teşkilatı'nın desteğiyle kurulan Türkiye'nin ilk uydu yer istasyonu olduğunu, altyapısında birçok anten sistemi ve teçhizat bulunduğunu, anlaşmalı oldukları uydulardan doğrudan veri indirme ve veri almaya yönelik planlama hakkına sahip olduklarını anlattı.

Kovid-19 salgını sonrasında özellikle sokağa çıkmaya yönelik bazı tedbirlerin getirilmesi ve hafta sonu sokağa çıkma yasağının uygulanmasıyla pek çok yerde beklendiği şekilde hareketliliğin azaldığına işaret eden Sertel, insan ve araç hareketliliğinin azalmasının etkilerini uydu aracılığıyla uzaydan görüntülemek için planlama yaptıklarını söyledi.

Özellikle yoğun olan meydanlar, sahiller ve havaalanlarında bir kısmı hafta içi, bir kısmı hafta sonuna denk gelen görüntüler kaydettiklerini aktaran Sertel, gözlemlerini şöyle aktardı:

"Özellikle insanların güzel havalarda doldurduğu meydanlar, Kovid-19 etkisi ve sokağa çıkma yasağının da gelmesiyle tamamen boş durumda. Üsküdar ve Eminönü sahil, İstiklal Caddesi ve civarından aldığımız örnekler var. İzmir sahilden aldığımız görüntüler sokağa çıkma yasağının uygulandığı pazar gününe denk geldi. Görüntüleri öncesi ve sonrasıyla kıyasladığımızda özellikle insanların dışarı çok çıktığı, otoparkları çok kullandığı yerlerde artık araba görmüyoruz, otoparklar boş. Çok kullanılan yollar ve caddelerde de araç trafiğinin eskisi gibi olmadığını gözlemleyebilmek mümkün. Çalıştığımız uyduya göre bazen insan kalabalığı detayını da görebiliyoruz, bazen araçlar ağırlıklı olabiliyor. Hepsini birleştirerek hareketlilik ne durumda, azalma-artma, bazen kurallara uyulmuş mu onu bile takip edebiliyoruz. Görüntülerden son haftalarda kurallara daha iyi uyulduğuna yönelik bilgi çıkarımı yapabilmek mümkün."

700 kilometre uzaklıktan görüntü alınıyor

Prof. Dr. Sertel, inceledikleri yer havaalanıysa oradaki uçak sayısının artmasını beklediklerini ifade ederek, "Nitekim Kovid-19 salgınıyla birlikte dünya genelinde uçuşlar neredeyse durmuş durumda olduğu için pek çok uçak artık havaalanlarında park halinde. Dünyada da bütün havaalanları düzenli olarak uydu görüntüleriyle izlenip, Kovid-19 öncesinde ve sonrasında havaalanında bulunan uçak sayılarına bakılıyor. Bu havayolu şirketlerinin durumuyla ilgili de uzun vadede bilgi verebiliyor." diye konuştu.

Anlaşmalı oldukları uydulardan çok yüksek çözünürlüklü görüntüler indirdiklerini belirten Sertel, "Bunlar 30 santimetreden başlayarak birkaç metreye kadar değişen mekansal çözünürlükte. Görüntüde gördüğünüz bir piksel, uydunun türüne göre yerde 30 ila 50 santimetreye denk gelebiliyor. Bu da sizin ayırt edebileceğiniz detay anlamına geliyor. Çözünürlüğün 2 katı büyüklüğündeki nesneleri ayırt edebilmek mümkün. Bu uydular 600-700 kilometre uzaklıkta. O mesafeden bu detaya erişebilmek önemli bir teknoloji." değerlendirmesini yaptı.

"Kovid-19 hava kalitesini olumlu anlamda etkiledi"

Sertel, azot dioksitin havada bulunan bir madde olduğunu, fazla olmasının havanın kirliliğini gösterdiğini, genelde kış aylarında arttığını, özellikle araçlardan çıkan emisyon gazının ve ısınmak için kullanılan kömürün artışa neden olduğunu anlattı.

Avrupa Uzay Ajansı'nın uydularıyla da atmosferi izlediklerini dile getiren Sertel, şu bilgileri verdi:

"Hava kalitesine yönelik bir sistemleri var. Oradan veri indirerek hava kalitesinde bir değişiklik olmuş mu diye bakıyoruz. Çünkü Kovid-19 etkisiyle fabrikalar kapanıyor, trafik azalıyor. Bu da hava kalitesini olumlu anlamda etkiliyor. Bu kadar az hareketlilikte tabii kükürt dioksit gibi kirletici gazlar atmosferde artık olmuyor ya da çok az oluyor. Bu hareketliliği gözlemleyebilmek mümkün. Bunun için yine Avrupa Uzay Ajansı'nın uydularından faydalanarak animasyon şeklinde videolar hazırlayıp farklı zamanlarda hava kalitesi ne şekilde değişmiş, onu yorumlayabiliyoruz. Hareketliliğin, trafik yoğunluğunun ve fabrikalar ile endüstriyel alanların çalışmalarının az olduğu zamanlarda azot dioksit miktarı azalıyor ve hava daha temiz hale geliyor. Gözlemlerimiz genel olarak bununla uyumlu. Kovid-19 öncesi ve sonrasına baktığınız zaman hava kalitesinde iyi, olumlu anlamda düzelme söz konusu. "