Kocaeli'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz darbe girişiminde, iletişimi kesmek amacıyla inşası yeni tamamlanan Turkcell'in Gebze Veri Merkezi'ne giren 13'ü tutuklu 14 sanığın yargılanmasına başlandı.

Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, daha önce meslekten ihraç edilen eski Gebze Jandarma Komutanı Yüzbaşı Abdülkadir Öz, Üsteğmenler Arda Uzun ve Emrah Ercenik, Teğmenler Bülent Coşkun, Mehmet Özen ve Suat Selçuk, Astsubaylar Cihat Akmeşe, İshak Batır, Mahmut Kahveci, Osman Horat ve Salih Topuztaş, Başçavuş Doğan Çeliktaş, eski öğretmen Vedat Çetin'in yanı sıra tutuksuz sanık A.A. ile tarafların avukatları katıldı.

Dosya kapsamında, eski Kocaeli Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Ümit İpek'in firari olduğu belirtildi.

Duruşmada söz verilen tutuksuz sanık A.A, Eskihisar Karakol Komutanı iken 27 Haziran 2016'da izne ayrıldığını, yerine tutuklu sanık Mehmet Özen'in vekalet ettiğini söyledi.

Özen'in 13 Temmuz'da kendisini evine davet ettiğini aktaran A.A, sonradan bu eve tutuklu sanıklardan Vedat Çetin'in de geldiğini anlattı.

İsmini sonradan öğrendiği Çetin'i "abi" olarak tanıdığını dile getiren A.A, "Onunla örgütle bağlantılı olduğum zaman görüşüyordum. Çetin'le uzun süredir görüşmüyordum. Çetin, 'Seni bizden biri arayacak, o ne derse biz demişiz gibi yapıyorsun' dedi. Niçin arayacağını sorduğumda, bilmediğini iletti. 'Bugün yarın ararlar' dedi. Biraz konuştuk ve evden çıktım. Özen de bu konuşmaları duydu." diye konuştu.

"04.00'te yönetime el koyacağız"

İzinde olduğu 15 Temmuz'da, Abdülkadir Öz'ün kendisini makamında beklediğini ilettiğini bildiren A.A, şöyle devam etti:

"O zamana kadar Öz'ün cemaatle ilgisinden bilgim yoktu. Ben Özen'le birlikte Çetin'le görüşüyorduk. Ya Çetin'in ya da Özen'in evinde buluşuyorduk. 3-4 dakika sonra Arda Uzun ve Mehmet Özen geldi. Sonra Öz, 'Her birinize, birisinin arayacağı söylendi, işte o benim' dedi. Arda gelince şaşırdım. O da beklemiyordu. Abdülkadir Öz bize 'Zulüm var, bunu Müslüman Müslümana yapmaz, Allah izin verirse 04.00'te yönetime el koyacağız. Bizim görevimiz, Turkcell Veri Merkezi'ne gitmek. Orada özel güvenlikçiler var, bize direnemezler. Sıkıyönetim komutanı emriyle gideceğiz. Herkes 03.30'da burada olsun' dedi.

Şok oldum, 'Çocuk rahatsız' diyerek eve geçtim. Hareketlerimden eşim tedirginliğimi anladı. Eşime durumu anlatmaya çalıştım, bir süre ağladım. Böylesini beklemiyordum. 22.20'de Özen beni aradı ve 'Bir saate buluşacağız' dedi. 5 dakika sonra Öz beni arayarak 'Acil olarak birlikte toplanıyoruz' dedi. Özen'i arayarak 'Annem rahatsız ben Ankara'ya gidiyorum' dedim. Aracımla Gebze'den uzaklaştık. Otoyola gidince nöbetçi astsubay aradı, ona da aynısını söyledim. 10 dakika sonra Özen tekrar aradı, 'Öz dönsün diyor' dedi. Ben de 'Dönmüyorum, Ankara'ya gidiyorum' dedim. Bu sırada internetten Ankara'da yolların kesildiğini, silah sesleri duyulduğunu öğrendik. Körfez gişelerinde bekledim, tüm askerlerin kışlada toplanmaları için gönderilen mesajı WhatsApp'ta gördüm. Böyle olunca Gebze'ye döndüm ve telefonumu kapattım. Lojmana girecekken ilçedeki suça karışmayan rütbelilerin kameriyede toplandığını gördüm. Eve girdim. Sonra suça karışmayan rütbelilerin yanına gittim. Telefonumu açtım, Öz'ü aradım, 'Hoparlörü aç' dedi. 'Emrim dışında hareket edilmeyecek, izinsiz hareket olmayacak' dedi. 30 dakika sonra Öz ve bir kısım sanıklar geldi. Onlar da darbe karşıtı sözler söyledi. 00.45'te İl Jandarma Komutanlığından 'Normale dönün' emri geldi. Rütbeliler olarak dağılmaya başladık."

Mahkeme heyeti, 13 sanığın tutukluluklarının devamına karar vererek duruşmayı erteledi.