Gazi Üniversitesi Tekstil Tasarımı öğrencisi Şule Çet, geçen yıl 29 Mayıs'ta sabaha karşı saat 04.00 sıralarında lüks plazanın 20’nci katından düşerek öldü. Olayın ardından Çağatay Aksu ve Berk Akand, gözaltına alındı. Aksu ve Akand, ilk ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, daha sonra soruşturmanın derinleştirilmesiyle yeniden gözaltına alınarak tutuklandı. İddianamede, Şule Çet'in cinsel saldırıya maruz kaldığı ve plazanın 20'inci katından atılarak öldürüldüğü belirtildi.

İLK KEZ HAKİM KARŞISINA ÇIKTILAR

Ankara 31'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 'kasten öldürme', 'cinsel saldırı' ve 'hürriyetinden yoksun bırakma' suçundan tutuklu yargılanan sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand, ilk kez hakim karşısına çıktı. Ömür boyu hapis ve 39'ar yıl hapis cezası talep edilen sanıklar duruşmada hazır bulundu. Şule Çet'in babası İsmail, kardeşleri Şenol ve Ercan Çet ve yakınları, CHP'li milletvekilleri, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu, İnsan Hakları İnceleme Komisyon Üyesi Mahmut Tanal, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, taraf avukatları ve bazı kadın örgütlerine üye çok sayıda kadın da yer aldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, İzmir, Aydın, Kırklareli Baroları, İnsan Hakları Derneği, Kadın Dayanışma Vakfı, Ankara Barosu Gelincik Merkezi ve bazı sivil toplum kurumu avukatları da duruşmada katılma talebinde bulundu. Davaya gösterilen yoğun ilgi nedeniyle, duruşmayı izlemeye gelen çok sayıda kişi dışarıda kaldı.

KADIN ÖRGÜTLERİNİN MÜDAHİLLİK TALEPLERİNE RET

Mahkeme, duruşmaya başlamadan ara karar vererek, Çet'in yakınları ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatlarının katılma talebini kabul etti. Diğer talepler ise suçtan doğrudan zarar görmedikleri için reddedildi. Bu karar nedeniyle salonda itiraz sesleri yükseldi. TBMM komisyonlarından gelen milletvekilleri adına söz alan Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Filiz Kerestecioğlu, "Olay bir cinayetin, cinayet olmadığı düşüncesiyle üstünün örtülmesidir. Biz, kadınlarla erkeklerin eşit şartlarda yaşaması gerektiğini düşünen insanlar olarak devletin de kadın cinayetlerine karşı yeterli önlem almasını istiyoruz. Bunun için kadın örgütlerinin müdahillik talebi kabul edilmelidir" dedi. Kadın örgütleri adına konuşan avukatlar da bu cinayetten toplumdaki bütün kadınların zarar gördüğünü belirterek, tüm kadın örgütlerinin müdahillik taleplerinin kabul edilmesini istedi.

ÇAĞATAY AKSU, SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ

Sanıklardan Çağatay Aksu savunmasında suçlamayı kabul etmedi. Aksu, "Böyle mesnetsiz bir suçlama karşısında olduğum için sizden özür dilerim. Üstüme atılan hiçbir suçu kabul etmiyorum. Öncelikle Allah'ın, sonra sizin vicdanınıza sığınıyorum. Biz kesinlikle cinsel saldırı ve cinayet işlemedik. Bu adli tıp raporunda da var. Ben halen şoktayım. Bu kadar insan neye dayanarak bizi suçluyor" dedi.

'AĞABEY-KARDEŞ GİBİYDİK'

Şule Çet ile çalıştığı iş yerini devraldıktan sonra tanıştığını ve aralarında ağabey- kardeş ilişkisi olduğunu ileri süren sanık Aksu, olay gecesiyle ilgili şunları söyledi:

"Saat 06.00 gibi Berk ve Mustafa ile restoranda buluştuk. Şule 10.30 gibi dahil oldu. Daha sonra 'ofise geçip bir şeyler içelim' dedim. Şule ve Berk kabul etti. Şule sürekli durumundan şikayet ediyordu. Yine sınıfta kaldığını, ailesinin maddi destek vermediğini, kalacak yeri olmadığı gibi şeyler anlatıyordu. Biz onu kafası dağılır diye çağırdık. Patronu olmam dışında ağabey- kardeş gibiydik. Sürekli sorunlarından bahsettiği için Berk de 'gel kafanı dağıtırsın' dedi. 00.15 gibi restorandan ayrıldık. Marketten viski ve bira aldık. Durumu olmadığını bildiğim için Şule'ye 3 paket de sigara aldım. 00.30 sıralarında plazaya geldik ve 20'nci kattaki ofise çıktık. Müzik açtık, biz viski, Şule bira içti. Bütün gece müzik dinledik. Bir tane makam odası var, sürekli orada oturduk. Bu odanın yanında da dinlenme odası var. Şule gayet normaldi."

'ELİMDEN KAYDI, DÜŞTÜ'

Fazla konuşmadıklarını, müzik dinlediklerini anlatan Aksu, "Şule 03.53'te odada yürümeye başladı. 50 saniye sonra peşinden gittim. 'Ben gidiyorum' tarzı bir söz söylediğini duydum. Telefonu ve çantası odadaydı. Ben dinlenme odasına girdiğimde pencereden sarkık durumdaydı. 'Ne yapıyorsun sen?' deyip tutmaya çalıştım. Sol elimle tutamadım, sağ elimle yakaladım. 'Ben gidiyorum' dedi. Berk'e seslendim, müzik sesinden dolayı duymadı. Elimden kaydı ve düştü. Berkin yanına koştum. Kendimi kaybettim. Berk'e söyledim. 'Şule gitti' dedim. 'Şule atladı' dedim. Bir süre inanmadı. Parmağımı gösterdim. Sonra aşağı indiğimizde o da anladı. Ben de normal değildim çünkü" diye konuştu.

MESAJLAR SORULDU

Mahkeme başkanının Şule Çet'in arkadaşına attığı, "Bana abayı yakmış, beni bırakmıyor" ve diğer mesajları hatırlatması üzerine sanık Aksu, "Kız arkadaşına attığı mesajın tek nedeni eve gitmemek için atılmış mesajlar. Çünkü sürekli 'Bıktım bu kızdan, bunun çocuğuyla mı uğraşacağım' derdi" iddiasında bulundu. Şule Çet'in yine arkadaşına gönderdiği, kendisine anal yoldan tecavüz edildiği yönündeki mesajla ilgili de sanık Aksu, "'Of anam' yazılırken telefon otomatik olarak yazıyor. Bunu burada da uygulamalı gösterebilirim. Bunu nasıl anal yoldan tecavüze yoruyorlar anlamış değilim" dedi.

Sanık Aksu, anal yoldan cinsel saldırı bulgusu içeren Adli Tıp Kurumu raporunu da kabul etmediğini belirtti.

ADLİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMA

Öte yandan bazı sivil toplum örgütlerinin üye ve yöneticileri, duruşma devam ederken Ankara Adliyesi önünde toplandı. Kalabalık, 'Şule Çet için adalet', 'Gençliğini yaşatabilen bir ülke istiyoruz' pankartları açarak, 'Boyun eğme, katillerden hesap sor' sloganları attı.

Açıklama yapan CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, Şule Çet’e adalet için toplandıklarını söyleyerek, "Bugün burada olanlar biliyor ki Şule Çet cinsel istismara maruz kaldı ve öldürüldü. Bu dava sürecinde yayınlanan adli tıp raporları hiçbir bilimsel alt yapısı olmadan ve tamamen cinsel istismarı meşrulaştıran bir rapor ve bu sürecin organize bir suç haline geldiğini gösteriyor. Biz kadınların ne giyeceğine, yaşam şekline karışılmasını istemiyoruz. Bugün bu davanın sonucu bir emsal teşkil edecek ve tüm kadınlar için bir adalet emsali olacak. Bu davanın takipçisi olacağız. Şule Çet ve tüm kadınlar için adalet istiyoruz" şeklinde konuştu.