ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında "Sıkıyönetim Mahkemelerinde Görevlendirme Listesi"nde adı geçen 31 eski askeri hakim ve savcı hakkında görülen dava, sanık savunmalarıyla devam etti.

Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu olduğu Diyarbakır cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanarak savunma yapan sanık eski askeri hakim Numan Güven, 15 Temmuz'da Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığında görevi başında olduğunu söyledi.

Bulunduğu ortamda darbe girişimi olduğuna dair konuşmalar yapıldığını aktaran Güven, yaşanan gelişmeler karşısında "Dalga geçmeyin, öyle şey mi olur?" diye tepki gösterdiğini savundu.

Sözde "Yurtta Sulh Konseyi" tarafından yayınlanan sıkıyönetim mahkemelerinde görevli hakimlerin listesinde isminin hangi maksatla yazıldığına dair bilgisinin bulunmadığını iddia eden Güven, "Hakim Albay Mehmet Sıddık Gök ile görüştüm, bu darbe girişiminin arkasında FETÖ'nün olduğunu net bir şekilde söyledi. Telefonlarımızı açmayacağımıza ve hiçbir yere gitmeyeceğimize dair birlikte karar aldık. Zaten olay günü kimse beni aramadı ve bir yere çağırmadı." dedi.

Söz konusu liste nedeniyle yargılandığını belirten Güven, ismi bu listede olmasına rağmen kendisiyle aynı görevi yapan birçok kişi hakkında adli ve idari işlem yapılmadığını savundu. İddianamede hakimlik sınavından usulsüzlük yaptığına dair yer alan bilgilere de değinen Güven, "Sınavda usulsüzlük yaptığıma dair bilirkişinin hazırladığı raporu kabul etmiyorum. Mesleki bilgim, mezun olduğum okul bu sınavda başarılı olmama yeterlidir. Bu listenin delil olmayacağı aşikardır." iddiasında bulundu.

- "Eşim de davanın tutuklu sanığı"

Tutuksuz sanık eski askeri hakim Selma Yılmaz Çitli ise eşinin de aynı dava kapsamında tutuklu yargılandığını belirterek, hakkında hazırlanan iddianamenin kanunlara uygun kaleme alınmadığını savundu.

Darbeciler tarafından yayınlanan sözde sıkıyönetim mahkemelerinde görev alacak kişilerin bulunduğu listede isminin Çanakkale sıkıyönetim hakimi olarak yer aldığına işaret eden Çitli, "Darbeden on gün önce yıllık izne ayrılmıştık, Fatsa'da tatildeydik. Oğlumu götürdüğüm hastanedeki televizyondan darbe girişimini öğrendim. Görev yerimin bulunduğu şehrin dışında olmama rağmen darbe için evden çıktığımı düşünmek mümkün değildir." savunmasını yaptı.

Sanık eski askeri hakim Orhan Çelik de tutuklanmadan önce Elazığ'da görev yaptığını belirterek, 15 Temmuz'da memleketi Rize'de bulunduğunu söyledi.

O gece sabaha kadar evinde kaldığını, başsavcının kendisini aramasının üzerine dışarı çıktığını belirten Çelik, "17 Temmuz'da Elazığ'a geldiğinde evimde arama yapılmıştı. Başsavcı bana bir görevlendirme listesinden bahsetti ve ismimin bu listede bulunduğunu söyledi ve anayasayı ihlal suçlaması ile tutuklandım." diye konuştu.

Hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini dile getiren Çelik, FETÖ ile bağlantısının bulunmadığını, girdiği hakimlik sınavını ise hakkı ile kazandığını iddia ederek savunmasını tamamladı.

- "Darbe bildirisi okununca şok oldum"

Sanık eski askeri hakim Ramazan Aktaş ise Malatya'da görev yaptığını, darbe girişiminin yaşandığı akşam ailesiyle birlikte evinde olduğunu belirtti.

Televizyonda İstanbul'daki boğaz köprülerinin askerler tarafından kapatıldığını gördüğünü belirten Aktaş, "Darbe girişimi olduğunu ilk başta anlayamadım. Darbe bildirisi okunduktan sonra şok oldum. Sabah saatlerine kadar evde kaldım. Sıkıyönetim mahkemeleri listesinde ismimin yer alması iradem dışındadır. Görev yaptığım yerde üç hakim vardı, bu kadar az kişinin olması nedeniyle ismimin yazılmış olabileceğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı. Sanık Aktaş, yaşadığı sağlık sorunlarının göz önünde bulundurularak tahliye edilmesini talep etti.

Sanıklardan Fatih Bağlan ve Oğuz Sekmen'in de savunmalarının alınmasının ardından mahkeme heyeti, ara karar için duruşmaya ara verdi.