Terör örgütü PKK'ya yönelik soruşturmalar ve operasyonlar sonrası alınan ifadeler, örgütün kirli yüzünü ortaya çıkartıyor.

AA muhabirinin güvenlik kaynaklarından aldığı bilgiye göre, güvenlik güçlerine teslim olan "Amed" kod adlı terörist, ifadesinde, 2015'te henüz 15 yaşındayken örgüte katıldığını, Irak'ın kuzeyine geçmeden Dağlıca kırsalındaki bölgede yine kendisi gibi örgüte yeni katılmış "Darşin" kod adlı kadın teröristin cinsel istismara uğradığına bizzat şahit olduğunu anlattı.

Kendisinin de Zap kampında 2016'da kaldığı mağarada "Şahan" kod adlı İranlı teröristin cinsel saldırısına uğradığını, şikayet etmesine rağmen sonuç alamadığını belirten terörist, bu nedenle "ajanlık, yalan söylemek ve iftira" ile suçlanarak, Zap kampınaki Kuker cezaevine gönderildiğini söyledi.

"Kandil'deki örgüt elebaşıları tam bir 'sapıklık' içinde"

Gördüklerinden ve cinsel istismara uğrayanların anlattıklarından, Kandil'deki örgüt elebaşılarının tam bir "sapıklık" içinde olduğunu anladığını ifade eden terörist, "özellikle Murat Karayılan ve Duran Kalkan'ın çocuklar ve kadınlara düşkünlüğünün herkes tarafından bilindiğini ve herkesin bu isimlerden nefret ettiğini" kaydetti.

Teslim olan terörist, elebaşılarının bazı çocuklar ve kadınlar yüzünden kavga ettiğini, bu kavgalara korumaların da karıştığını, korumaların da sapık davranışlar içinde olduğunu, infaz edilenlerin sözde çatışmada ölmüş gibi gösterildiğini belirtti.

"İstismar için uyuşturucuya alıştırıyorlar"

Özellikle örgüte kandırılarak katılan, zorla kaçırılan çocukların infazdan korktukları için kamplarda kaldığını anlatan terörist, bunların fırsat bulduklarında kamplardan kaçtıklarını kaydetti.

Elebaşılarının cinsel isteklerine uymayanların ya da zorluk çıkaranların infaz edildiğini, hainlikle suçlandığını, mağaralardaki zindanlarda işkencelere maruz bırakıldığını belirten terörist, gençlerin ve çocukların hem çatışmalara kolay sürülmeleri hem de cinsel istismara hazır hale getirilmeleri için uyuşturucuya alıştırıldığına dikkati çekti.

Terörist, örgüt içinde insanın ve insanlığın bir değerinin olmadığını, ya operasyonda ölümün ya da örgüt tarafından infazın bir gün kaçınılmaz hale geldiğini, bu nedenle örgütten kaçtığını söyledi.