KIRKLARELİ (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen aleyhinde kitap yazacağının duyulmasının ardından kaçırılan ve cesedi denizde bulunan gazeteci Haydar Meriç ile belediye başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu 70 kişinin usulsüz dinlenilmesi ve takip edilmesine ilişkin, Gülen'in de dahil olduğu 3'ü firari, 20'si tutuklu 33 sanığın yargılandığı davanın görülmesine, sanık savunmalarıyla devam ediliyor.

Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Halk Eğitim Merkezi'nde yapılan duruşmada, savunma yapan tutuklu sanıklardan eski komiser Abdül Köksal, öldürülen Haydar Meriç'e Allah'tan rahmet diledi.

Köksel, 2007'de İstihbarat Dairesi Başkanlığı'nda göreve başladığını belirterek, Meriç'i daha önce tanımadığını öne sürdü.

Kırklareli'ne geldiklerinde araçlarını Meriç'in evine yakın bir ara sokağa bıraktıklarını ifade eden Köksal, şu bilgileri verdi:

"İstihbarat Dairesi Başkanlığı'nda görev yaptığım dönemde Mehmet, Serkan ve Enez komiser ile Kırklareli'ne bir göreve geldik. O gün Kırklareli İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde bekledikten sonra bir gazetecenin evinin bulunduğu apartmana gittik. Apartmanın kapısı açıktı ve Haydar Meriç'in evinin bulunduğu dairenin kapısına geldik. Daha sonra ben kapıyı 'kredi kartı' yardımı ile açtım ve Enez komiser de içeriye girdi. Ben kesinlikle içeriye girmedim. İçeride de ne olduğu bilmiyorum. Ben kapıyı açarken de mahkeme kararı olduğuna inanarak yaptım. Mahkeme içeriye ne şekilde gireceğimizi belirtmediği için kredi kartı ile açtım. Enez komiser yaklaşık 15-20 dakika evde kaldı. Daha öncede buna benzer birçok çalışmaya katıldım."

Sanık Köksal, görevlerinin ardından Ankara'ya geri döndüklerini söyledi.

Duruşma diğer sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.