Of ilçesi Ballıca Mahallesi'ndeki arazisinde 1955 yılında ahşap bir ev yapan Yusuf Gurbetoğlu'nun evi, yöresel mimari ve yaşı nedeniyle 2005'te Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'nca 'kültür varlığı' olarak tescillendi. Gurbetoğlu, yakın bir zamanda su akıtan çatısını onardığı evin arka bölümüne de banyo ve tuvalet inşa etti. Gurbetoğlu hakkında, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet' suçundan dava açıldı. Hakim karşısına çıkan Gurbetoğlu, yargılandığı davada 18 ay hapis cezası aldı. Mahkeme, 6 bin lira paraya çevirdiği cezada, hükmün açıklaması geriye bıraktı.  Ancak, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu karara bir üst mahkemeye başvurarak itiraz etti.

'BU YAŞIMDA HAPİSHANEDE YATMAMI MI İSTİYORLAR?'

Ahşaptan yaptığı evininin çatısının su akıttığı için kiremitlerini değiştirdiğini anlatan Yusuf Gurbetoğlu, "1959 yılında işçiliği bana ait olan, ahşaptan 2 odalı  bu evi yaptım. Sonradan büyüttüm. Evimi koruma altına almışlar ama benim haberim yok. Çıktığım mahkemede de hâkime 'bana tebliğ edilmedi' dedim. Böyle bir kanun varsa bile hukuki olmadığını belirttim. O da sizin haklı olduğunuzu biliyorum fakat mevcut kanunu uygulamak zorunda olduğunu söyledi. 18 ay ceza hapis verdi. Bunu da 6 bin lira para cezasına çevirerek 5 yıl erteledi. Ama karara itiraz ettiler. Bu yaşımda hapishanede yatmamı mı istiyorlar?’ dedi.

‘BÖYLE BİR SUÇ OLMAZ’

Süleyman Gurbetoğlu da evlerinin yağmur yağdığı zaman su akıttığını belirterek "Yağmurdan koruma amacıyla yaklaşık 15 yıl önce kiremitlerini değiştik. İhtiyaca göre tuvaleti biraz daha büyütmek zorunda kaldık. Boya yaptığımızı söylüyorlar. Boyanın ne zaman yapıldığını ben bile hatırlamıyorum. Bu iddialarla birlikte 83 yaşındaki babamı mağdur ettiler. Evin tescillendiği hoparlörle yapmışlar. Ben bunu nasıl duyayım. Bunu ben duymadığımı ispatlayamıyorum ama onlar benim duyduğumu ispatlıyorlar. Böyle bir suç olmaz" diye konuştu.