Olay, geçen yıl 30 Ocak günü merkez Karatay ilçesine bağlı Büyük Sinan Mahallesi Gündüz Sokak'ta meydana geldi. Muhammet Emir Karabakan, ikiz kardeşi Ömer Faruk, ağabeyi İsmail(13), ablası Zeynep(11) ve annesi Sakine Karabakan(40) ile markete giderken, üzerine kaldırımda atıl vaziyette duran reklam panosu devrildi. Yaklaşık 500 kilogram ağırlığındaki panonun altından çevredekiler tarafından ağır yaralı kurtarılan Muhammet Emir, hastaneye kaldırıldı. Tedaviye alınan çocuk, 16 gün sonra yaşam savaşını kaybetti.

İŞ YERİ SAHİBİ BİRİNCİ, BELEDİYE İKİNCİ DERECEDE KUSURLU 

Acı olaydan sonra başlatılan soruşturma kapsamında düzenlenen bilirkişi raporunda iş yeri sahibi Taha Süleyman B., 'Büyükşehir Belediyesi Kanunu' kapsamında çıkarılan 'Şehir Estetiği Yönetmeliği' gereği işletmesinin önüne diktiği tabelasından sorumluğu olduğu, yerinden sökülen tabelayı zarar vermeyecek şekilde yerinden kaldırmadığı ve gerekli tedbirleri almadığı gerekçesiyle birinci derecede asli kusurlu bulundu.

Konya Büyükşehir Belediyesi ve Karatay Belediyesi de 'Belediye Zabıta Yönetmeliği' gereği, tabela söküldükten sonra denetim sorumluluğu yerine getirilmediği, uygulanan kararların sonuçlarını takip etmediği gerekçesiyle ikinci derecede asli kusurlu olduğu belirtildi. Bilirkişi raporunda Muhammet Emir'in, sökük ve açıkta olan panonun oluşturacağı tehlikeleri idrak etme yaşında olmadığını bildirilerek kusursuz olduğu kaydedildi.

İŞ YERİ SAHİBİNİN İFADESİ TALİMATLA ALINDI

Soruşturma sonunda Konya 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Davada hakkında 'taksirle ölüme neden olma' suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istenen işyeri sahibi Taha Süleyman B.'nin ifadesi talimatla İstanbul Anadolu 41'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nce alındı. Taha Süleyman B. ifadesinde,  "Olay günü iş yerimizin tabelası düşmüş ve çocuk tabelanın altında kalmış ardından da vefat etmiş. Ben olay anını görmedin. Sonradan öğrendim. Düşen tabela benim iş yerime aittir "dedi.

ZABITA: BİZ TABELANIN AYNI YERE DİKİLİP, DİKİLMEDİĞİNE BAKARIZ

Davanın 3'üncü duruşmasında ise Konya Büyükşehir Belediyesi'nde görevli tutuksuz sanık zabıta memurları Hüseyin Ö. (60), Abdullah F. ve Mehmet Ö.'nün ifadeleri alındı. Zabıta Şube Müdürü Hüseyin Ö.  ifadesinde 'Şehir Estetiği Yönetmeliği' gereği alınan karar doğrultusunda tabelanın söküldüğünü belirterek, ''Bizim, alınan kararları takip etmemiz sadece kaldırılan levhaların tekrar eski yerine dikilip, dikilmemediğini kontrol şeklindedir. İş yeri sahibinin isteği üzerine levha sökülüp, kaldırım kenarına konulmuş. Levhayı buradan kaldırma gibi bir görevimiz yok" dedi. Zabıta Amiri Abdullah F. (59) de "Zabıta yönetmeliğinin 10/3 maddesine göre zabıtanın görevi, kaldırılan levhanın nereye konulduğu, ne yapıldığı değil, sökülen yere tekrar levhanın takılıp, takılmadığını kontrol etmektir. Levhanın mal sahibine tesliminden sonra levhanın ne yapılacağı konusunda bizim bir yetki ve görevimiz yoktur. Zabıta yönetmeliğinin 10/3'üncü maddesine göre zabıtaların görevi, 'Belediye karar organları tarafından alınmış kararları, emir ve yasakları uygulamak ve sonuçlarını izlemek'  olarak belirtilmiştir'' diye konuştu.Zabıta Komiseri Mehmet Ö. ise, ''Tabela iş yerine teslim edildikten sonra, işyeri sahibinin sorumluluğuna bırakılmıştır. Olayda kusurum yoktur'' dedi.

HAKİM: TABELA YERE KONULUNCA ESTETİĞİ BOZMUYOR MU?

Savunmaların ardından Hakim Murat Çırakoğlu, zabıta memurlarına, ''Tabelanın orada dikilmesi şehir estetiğini bozuyor da kaldırım üzerinde durunca, şehir estetiğini bozmuyor mu?'' diye sordu. Zabıta memurlarının da sadece 'Evet' diye cevap verdikleri tutanağa geçti.

Duruşma ertelendi.