Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği (AB) Başkanlığı'nda düzenlenen 4. Reform Eylem Grubu Toplantısı'nın ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ortak basın toplantısı düzenledi.

Soylu, burada yaptığı açıklamada, bu toplantının hem Türkiye'nin Avrupa Birliği iradesine hem de reform iradesine açıkça teyit ettiğini belirterek, toplantıya katılan bakanlara teşekkür etti.

Toplantıda özellikle olumlu bir hava oluştuğunu ve bundan da etkilendiklerini ifade eden Soylu, Türkiye'nin bir taraftan Avrupa Birliği'ne taahhütlerini yerine getirmeye çalıştığını, diğer taraftan da hem terörle mücadele ettiğini hem düzensiz göçle ciddi bir şekilde yönetim ortaya koyduğunu, aynı zamanda organize suçlar ve uyuşturucuyla mücadelesine devam ettiğini aktardı.

Soylu, bu durumların hemen hemen hepsinin Avrupa Birliği süreciyle temel olarak alakalı olduğunu vurgulayarak, "Bir taraftan terörle mücadelede PKK, DEAŞ, FETÖ ve diğer aşırı sol terör örgütleriyle mücadele iradesi esas itibarıyla direkt Avrupa güvenliğiyle alakalıdır." diye konuştu.

Türkiye'nin 18 Mart Mutabakatı'na çok net bir şekilde sadık kaldığını anlatan Soylu, bu konuda en ufak bir eksik ortaya koymadığını dile getirdi.

Ege'de yakalanan göçmen sayısı her 100 düzensiz göçmenden 10'u iken bugün bu rakamın Türkiye'nin iradesiyle 48-50 civarına geldiğini anlatan Süleyman Soylu, bunun çok önemli bir adım olduğunu söyledi.

"Ne Türkiye eski Türkiye'dir ne de Avrupa Birliği eski Avrupa Birliği'dir"

Soylu, düzensiz göçle beraber Türkiye'nin, Avrupa'yı da çok yakından ilgilendiren sınırlarının güvenliği ve entegre sınır yönetimi konusunda da bu süreç içerisinde önemli adımlar attığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Türkiye, hem uyuşturucuyla mücadelesine hem de organize suçlarla mücadelesine açık ve net bir şekilde devam etmektedir. Eğer Türkiye bunlara devam etmemiş olsa, inanıyoruz ki Avrupa bu konuda ciddi bir tehdit altında kalacaktır. Hem sorumluluklarımıza yerine getiriyoruz hem de bu adımlarımızı aynı iradeyle atmaya devam ediyoruz. Biliyoruz ki ne Türkiye eski Türkiye'dir ne de Avrupa Birliği eski Avrupa Birliği'dir.

Bir şeyi daha biliyoruz. Türkiye olarak, yarım asrı aşkın bir şekilde irade ortaya koymuş olduğumuz Avrupa Birliği konusundaki yürüyüşümüz aynı anlayışla beraber devam etmektedir. Diğer bakanlıklarımız gibi bu konuda reform iradesine sımsıkı sarılan ve bu çizgiyi devam ettiren bir anlayışı kendi çerçevemiz içerisinde devam ettireceğiz. Sınırlarımızla ilgili almış olduğumuz tedbirleri en üst seviyeye çıkararak, aynı anlayışı ortaya koymaya da devam ettireceğiz."

"FETÖ konusunda maalesef aynı samimiyeti göremiyoruz"

Bir basın mensubunun, "Terörle mücadele konusunda Avrupa Birliği üyesi ülkelerle yürütülen süreçten memnun musunuz? Bir iş birliği süreci öngörüyor musunuz?" sorusu üzerine, Türkiye'nin terör açısından çok kritik bir bölgede olduğunu ifade etti.

Ülkelerin iç güvenlik meselelerinin başka ülkelerin merkezlerinde başladığını belirten İçişleri Bakanı Soylu, şöyle devam etti:

"Eğer Londra ağır silah taşıyan özel harekat polisleri artık caddelerde rahat bir şekilde geziyor, insanlar da bunu rahat bir şekilde algılıyorsa, 21. asır bize bambaşka bir gerçeği dayatıyor demektir. Etrafımızdaki coğrafyada Suriye'yi biliyoruz, Irak'ı biliyoruz, diğer ülkeleri biliyoruz. Bütün bunlardan gerek ülkemiz sınırları içerisine gerek ülkemiz sınırların içerisinden başka noktalara veya direkt başka noktalara gitmeye çalışan bir terör hadisesini biliyoruz. Bu konuda Avrupa'daki bir takım ülkelerle, bir takım farklılaşmalar yaşadığımız apaçık ortadadır. Çünkü FETÖ konusunda maalesef aynı samimiyeti göremiyoruz."

Avrupa'daki bazı ülkelerle İnterpol konusunda bile ortak bir değerlendirmelerinin söz konusu olmadığını dile getiren Soylu, şunları söyledi:

"Terör konusunda hala Avrupa'nın merkezinden etrafımızdaki coğrafyaya bize karşı bir çifte standart oluşturduğu apaçık ortadadır. Adi suçlar veya diğer meselelerde Avrupa Birliği'nde iş birliğimiz devam etmektedir. Şunu hep beraber görmemiz gerekir, bugün oluşan durum esas itibarıyla dünyanın belki de tekrar gözden geçirmesi gereken bir durumdur. Milyonlarca insanın bir yerden bir yere göç ettiği, göç edenlerin kimliklerinin bazılarının ne olduğunu hangi ülkeler tarafından bile bilinmediği, terörün sınır aştığı bir dünya tablosuyla karşı karşıyayız. Bu sadece bizim sorunumuz değil. İnsanlar, İngiltere Londra'da bir metroya rahat bir şekilde binemeyeceklerini ya da bir endişe içerisinde binebileceklerini düşünüyorlarsa bu sadece Türkiye'nin sorunu değildir."

Süleyman Soylu, DEAŞ konusunda Türkiye'nin sınavını dünyaya başarılı bir şekilde verdiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Şu anda DEAŞ'la dünyada en iyi mücadele eden ülke biziz. Rakamlarımız ortada ama çifte standardı başka noktalarda net bir şekilde görüyoruz. Terör konusunda Avrupa'nın yüklendiği bir ülke değiliz. Çünkü başarılı bir şekilde bu meseleyi yürütüyoruz. Bu kadar yoğun bir terör mücadelesi yapan bir ülke hukuk devletinin bütün ilkelerine sadık kalarak bunu başarmaktadır.

Türkiye, düzensiz göçte ne kadar büyük bir başarı ortaya koyuyor ve takdir ediliyorsa, bilinmesini isteriz ki terörle mücadelede hukuk ilkelerine bağlı kalarak attığı adımlarla başarılı bir şekilde bugün gitmektedir. Yoksa bizi linç ederlerdi. Bu kadar açık ve net. Bunu Türkiye'nin bu dönemde ortaya koyduğu mücadeledeki bir başarısı olarak değerlendirmek herhalde hakkımızdır. Çifte standartla karşı karşıyayız. Bu konudaki mücadelemiz de uluslararası alanda devam etmektedir. Bu konudaki kararlığımız da nettir."