İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AFAD Konferans Salonu'nda düzenlenen Afetlere Hazırlık Yılı Tanıtım Toplantısı'na katıldı.

17 Ağustos 1999'da yaşanan Marmara Depremi öncesinde depreme ilişkin toplumda yeterli tecrübe ve hatıranının bulunmadığını anlatan Soylu, o geceden sonra herkesin deprem konusunda bilinçlendiğini vurguladı.

Dünyada 1989-2003 arasında 4 bin 129 afet meydana geldiğini, 2004-2018 arası dönemde ise dünyadaki doğal afet sayısının yüzde 27 artışla 5 bin 227'ye yükseldiğini dile getiren Soylu, depremlerin yüzde 45'lik oranla tahribat açısından en ölümcül doğal afet türü olduğunu kaydetti.

Sel baskınlarının yüzde 24 oranla ikinci sırada bulunduğunu aktaran Soylu, "1900'den günümüze kadar meydana gelen büyük depremler bakımından Türkiye 77 depremle dünyada 4. sıradadır. Son 40 yıllık verilere göre, doğal afet sebebiyle hayatını kaybeden insan sayısının yıllık ortalaması bir milyon nüfus başına 6 ila 25 kişi arasında değişmektedir. Marmara Depremi'nin etkili olduğu bölge, Türkiye nüfusunun yüzde 23'ünü barındırıyor. Yani dünya ölçeğinde bakarsak doğal afet riski açısından dünyadaki sayılı bölgelerden biri üzerindeyiz." diye konuştu.

İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye'nin afet yönetimi noktasında dünya ölçeğinden çok da geride olmadığına dikkati çekti.

Türkiye'nin gerek yasal mevzuat gerekse organizasyonel bakımdan dünyada iyi bir noktada bulunduğunun altını çizen Soylu, "1999 depremi, Türkiye'de bu işin kurumsal açıdan miladı olmuştur. AFAD Başkanlığımız bugün hem yurt içi afet yönetiminde hem de uluslararası acil durumlarda yardım götürme noktasında Türkiye'nin yüzakı kurumlardan biri haline gelmiştir." dedi.

Soylu, AFAD'ın 6 bin 29 personeli, 773 müdahale aracı, 23 koordinasyon tırı, 25 lojistik deposu, 30 lojistik destek deposu, 81 il müdürlüğü, 11 birlik müdürlüğü, "AYDES", "İKAS" gibi dijital altyapılarıyla afet öncesi, olay anı müdahale ve olay sonrası iyileştirme süreçlerinin tamamında ciddi çıktılar ürettiğini kaydetti.

AFAD'ın bin 56 gözlem istasyonu, 757 ivme ölçer, 299 hız ölçerle Avrupa'nın en büyük ikinci gözlem ağına sahip olduğuna değinen Soylu, Türkiye'nin eskinin olay sonrası kurtarma çalışmalarıyla sınırlı afet yönetimi anlayışından, bütüncül afet yönetimi anlayışına geçtiğini ifade etti.

"Toplanma alanları e-devlet üzerinden 3 milyon kez sorgulandı"

Bakan Soylu, 2018'in son çeyreğinde, toplanma alanlarını e-devlet üzerinden sorgulamaya açtıklarını anımsatarak, "Herkes, bulunduğu yere en yakın toplanma alanlarının nerede olduğunu birkaç saniye içinde öğrenebiliyor. Yalnızca ilk 4 ayda toplanma alanları e-devlet üzerinden 3 milyon kez sorgulandı." bilgisini paylaştı.

İlgili bakanlıklar ve kurumlarla risk azaltma ve hazırlık çalışmaları yürüttüklerini belirten Soylu, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki 402 binanın yıkılıp yeniden yapıldığını, 101 binanın inşaatının devam ettiğini, 877 binanın güçlendirmesinin de tamamlandığını bildirdi.

"6 stratejik adım belirledik ve hepsinin startını veriyoruz"

"Türkiye artık afet anında ne yapacağını şaşıran değil, planlı hareket eden, kapasite olarak her noktaya yetebilen bir kurumsal yapıya kavuştu." ifadesini kullanan Soylu, bu çerçevede yeni bir yaklaşımla afetlere hazırlık noktasında bir kampanya başlatmaya karar verdiklerini kaydetti.

İçişleri Bakanı Soylu, "Yaptığımız analizler, AFAD Başkanlığımızın yaptığı çalışmalar çerçevesinde kendimize 6 stratejik adım belirledik ve hepsinin startını veriyoruz. Birinci adımımızı 'afetlere hazırlık yılı ilan etmek' olarak belirledik ve bugün bu adımı birlikte atıyoruz. İkinci olarak AFAD Gönüllülük Sistemi'ni kuruyoruz. Dünyada, özellikle Almanya'da bunun etkin örnekleri var, başka ülkelerde de var. Almanya'da 80 bin gönüllü ile çalışıyorlar. Üçüncü adımımız AFAD Akreditasyon Sistemi'nin kurulmasıdır." diye konuştu.

Akreditasyon Sistemi'nin "paydaşlar kimler, ortak standartlar neler, birlikte neler yapılabilir" noktasındaki önemine dikkati çeken Soylu, bu seferberliği sadece AFAD değil, paydaş bütün kurumlar, STK'ler ile en ücra köşelere kadar yaygınlaştıracaklarının altını çizdi.

"Valimizin yanına oturacağız '10 dakika sonra tatbikat başlıyor' diyeceğiz"

Bakan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Dördüncü adım, tatbikatlarımızı artırmak ve bunu alışkanlık haline getirmeye yöneliktir. Bundan sonra hazırlıklarımızı yaparken buradan yola çıkacağız, haber de vermeyeceğiz, Valimizin yanına oturacağız '10 dakika sonra tatbikat başlıyor' diyeceğiz. Sonra zamanı gittikçe azaltacağız. O ilin, bölgenin, kurumun aslında o iklimin buna ne kadar hazır olduğunu hep beraber orada göreceğiz. Eksikliklerimizi tespit edeceğiz, tespitlerimizi ortaya koyacağız ve netice itibarıyla nasıl bir yol almamız gerektiğini tekrar belirleyeceğiz.

Beşinci adımımız Türkiye Afet Risklerinin Azaltılması Platformu'nu oluşturmak ve burada paydaşların ortak aklını harekete geçirmektir. Elbetteki AFAD'ımızın bugünkü durumuyla övünüyoruz ama mesele sadece araçlar, krizi yönetmek değil; riski azaltmaktır. Bu topyekun bir politika ve felsefedir. Riski azaltmak, yapılanların kurallara ve standartlara uygunluğuyla ne kadar özdeşse olay meydana gelmeden zihni hazırlığı aynı şekilde yapabilmek de en önemli altyapısıdır. Onun için bugün hakikaten 'afetlere hazır ol' mottosuyla bir seferberlik başlamaktadır. Bu seferberlik öncelikle saydığım tüm kurumlarla, STK'lar ve tüm vatandaşlarımızla birlikte gerçekleştirilmesi gerekli olan bir seferberliktir. Eğer bunu yapabilirsek başarabiliriz."

- "Afet Risklerini Azaltma Sistemi'ni hayata geçiriyoruz"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, stratejik adımlara ilişkin, "Kısa adı ARAS olan Afet Risklerini Azaltma Sistemi'ni hayata geçiriyoruz. Bu da aslında riskleri azaltmaya yönelik. Nerede, neyin olduğunu, kurumlarla ortak bilgi ve tecrübenin paylaşılmasını, bir adım atılırken gözetilmesi, yapılması gerekenlerin en uygun bir şekilde değerlendirildiği, herkesin el haritası, baş ucu kitabı olarak kullanabileceği bir sistem." bilgisini paylaştı.

Bu sistemin süreç içerisinde ivmelenerek, her kurum için çok önemli bir el kitabı olacağını vurgulayan Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Temel amacımız insanların gündelik yaşamlarında afet konusunda farkındalıklarını oluşturmaktır. Bir binada yaşarken, bir konut satın alırken veya yaparken aklında 'peki ya deprem' diye bir sorunun bulunmasını istiyoruz. Doğanın bir yerine bir taş dikerken 'peki ya sel olursa, heyelan gelirse' diye düşünmesini istiyoruz. Bir deprem anında çocuklarımızın tıpkı Japonya'daki çocuklar gibi, insanlarımızın tıpkı Japonya'daki vatandaşlar gibi hem eğitimli hem ne yapacağını bilir şekilde, panik yapmadan davranabilmesini istiyoruz. Hedefimiz; her türlü doğal afete karşı bilinçli ve hazır bir Türkiye tablosuna ulaşmaktır."

- "Bu kampanyanın paydaşı tüm vatandaşlarımızdır"

Alınması gereken çok mesafenin bulunduğunu, yapılması gerekenin de vatandaşlara bu işi anlatabilmek ve tedbir alabilmek olduğunu vurgulayan Soylu, "Bu sadece bir farkındalık kampanyası değil aynı zamanda belirlenen 6 çerçeve ile birlikte tüm bunların nasıl yapılabileceğine yönelik bir yol haritasını belirlemiş, tüm kurumları buna paydaş yapmış ve bu konuda birlikte adım atmayı zihninde kabul etmiş bir kampanyadır. Onun için bu kampanyanın paydaşı tüm vatandaşlarımızdır." diye konuştu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin aynı zamanda çevresindeki coğrafyanın da huzur içerisinde olabilmesi için yol haritaları sunduğuna işaret ederek, "Bu ülkeyi, dünyanın en güvenli ülkesi haline getirmeye çalışıyoruz. Afet meselesi de bu başlıklardan birisidir ve inanıyorum ki Türkiye'nin afet yönetimi, önümüzdeki dönemde dünyada, tıpkı örneklerini verdiğim ülkelerde olduğu gibi bir başarı hikayesi olarak anlatılacaktır. Ama bunun için yılmadan, yorulmadan, hedeflerimize koşarak çalışmalıyız." ifadelerini kullandı.

"Herkesin yemek yemeyi, ayakkabısının bağını nasıl bağlamayı öğreniyorsa afetler karşısında hazır olmayı da öyle öğrenmesi gerekir." diyen Soylu, bunu öğretene, anlatana kadar il il çalışacaklarının, bir yılın sonunda çok daha güçlü mesafeler alındığını göreceklerinin altını çizdi.

- AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu'nun konuşması

AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu da konuşmasında genelde AFAD'ın müdahale ve iyileştirme çalışmalarının akla geldiğine değinerek, "Ancak biz biliyoruz ki esas mal ve can kaybını azaltabileceğimiz safhalar, afet öncesinde gerçekleştirilen bu risk azaltma ve hazırlık çalışmaları. Biz de bu anlamda mutfakta çok yoğun çalışmalar gerçekleştirmeye devam ediyoruz." dedi.

Güllüoğlu, Türkiye'de kriz yönetimi anlayışından risk yönetimi anlayışına geçişi kuvvetlendirmeyi hedeflediklerini belirterek, "AFAD'ı da sadece bir kriz kurumu değil kriz ve risk kurumu olarak konumlandırmak istiyoruz. AFAD'ın algısını bu yönde geliştirmeyi umuyoruz." diye konuştu. 

AFAD Başkanı Güllüoğlu, Türkiye'nin afet yönetimine katkı sağlayacağını ve etkisini git gide artıracağını düşündüğü 6 stratejik hedefe ilişkin hazırlanan videolar üzerinden yapılacak çalışmalar hakkında bilgi verdi.