Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) Hava Kuvvetleri Komutanlığındaki yapılanmasına yönelik hazırlanan ve Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede 157 kişi "sanık" sıfatıyla yer alıyor.

Sanıklardan 76'sının "mahrem imam", 81'inin ise "örgüt üyesi askeri personel" olduğu belirtilen iddianamede, bu kişiler hakkında, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "cumhurbaşkanına suikast", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme" ve "silahlı terör örgütüne üye olma" suçlarından dörder kez ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.

İddianamede, örgütün sözde "Akıncı Jet Üssü müdürü"nün sivil imam "Selim-Muhsin" kod adlı fizik öğretmeni Murat Kara olduğu belirtildi.

Sanıklar arasında eski Pilot Yarbay Bilgehan Bülbül ve eşi eski Yarbay Nail Bülbül’ün de bulunduğu iddianamede, FETÖ mensuplarının askeri okullara nasıl sızdıkları ve örgütün darbede kullandığı asker teröristler ile bunlara destek olan diğer örgüt mensuplarının, FETÖ'nün en gizli birimi "ışık evleri"nde nasıl yetiştirildiği tespitine yer verildi.

FETÖ üyesi olmayan askerlere şantaj

Örgütün temel hedefinin Türkiye devletinin bütün anayasal kurumlarını ele geçirmek olduğu vurgulanan iddianamede, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

"Mutlak iktidar ve güce hükmetme amacıyla hareket eden örgüt liderinin nihai emellerine ulaşmada en önemli basamaklarından bir tanesi de Türk Silahlı Kuvvetlerinin kontrol altına alınması olmuştur. Örgüt, TSK içinde kendi kadrolarının önünü açmak amacıyla bürokrasi, üniversiteler ve diğer kurumlarda olduğu gibi önlerine engel gördükleri kişileri birtakım dava ve suçlamalarla, haksız disiplin işlemleri ya da şantaj gibi değişik yöntemlerle tasfiye etmiştir."

Öğrencileri "abi"ler takip ediyor

FETÖ'nün, TSK gibi stratejik kurumlara yerleştirilecek öğrencileri daha özel şartlarda seçip özel gruplar halinde hazırladığı belirtilen iddianamede, TSK'nın eğitim birimlerine giren öğrencilerin, kendilerini hazırlayan "abi" ya da başka bir "abi" görevlendirilerek takip edildikleri kaydedildi.