Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ'ye yönelik yürütülen ankesörlü telefon soruşturmalarıyla, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içine sızmış örgüt üyeleri deşifre edilmeye devam ediliyor.

Ankesör soruşturmaları kapsamında Muğla'da 11 Aralık 2018'de yakalanarak Antalya'ya getirilen yüzbaşı M.G. etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak için itirafçı oldu, örgüte dair bildiklerini anlattı.

TSK'den ihraç edilen eski yüzbaşı M.G, ortaokul yıllarında tarih öğretmeninin yönlendirmesiyle FETÖ ile tanıştığını, "Oğuz" kod adıyla 23 yıl boyunca örgüt içindeki yapılanmada yer aldığını belirtti.

Örgüt üyelerinin kendisiyle sürekli ankesörlü telefon görüşmesi yaptığını ifade eden M.G, "Benden sorumlu olanları aradığım zaman, cep telefonuyla kendileriyle irtibata geçmemem konusunda beni uyarırlardı. Ankesörlü telefondan uzun konuşmalar yapılmazdı, şifreli ve kısa konuşmalar gerçekleştirilirdi. 'Ne zaman sinemaya gideceğiz', 'Ne zaman halı sahaya gidiyoruz' gibi şifreli konuşmalar yapılırdı. Bu ifadeler 'Ne zaman sohbet toplantısı yapıyoruz' anlamına geliyordu." diye konuştu.

Toplantılarda TSK içindeki üst rütbelilerin deşifre olmaması için nasıl davrandığı hakkında bilgi verildiğini aktaran M.G, evlerinden seccade ve dini kitaplar bulundurmamaları, alkollü toplantılarda içki içmeleri gibi telkinlerde bulunulduğunu kaydetti.

"Çocuğumun benim gibi olmasını istemiyorum"

FETÖ'nün gerçek yüzünü 17/25 Aralık sürecinden görmeye başladığını anlatan M.G, bu süreçten sonra örgütle bağlantısını kesip askeriye içine sızmış onlarca FETÖ üyesinin deşifre edilmesine yardımcı olduğunu savundu.

Eşiyle farklı dünya görüşlerine sahip olduğu için hiçbir zaman FETÖ'nün içinde yer aldığını söyleyemediğini öne süren M.G, "Bir çocuğum var. Şu anda eşim ve çocuğumun yüzüne bakamıyorum. Çocuğumun benim gibi olmasını istemiyorum, güzel yetişmesini istiyorum." ifadelerini kullandı.

Hakkında hazırlanan iddianame kabul edilen sanık, 10. Ağır Ceza Mahkemesinde tutuksuz yargılanıyor.