Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Burhan İşliyen, Fetullahçı Terör Örgütü'nü (FETÖ) eleştirerek, "Sınıfta öğrencilerin Hazreti Peygamberin muhabbetinden istifade etmek suretiyle 'Hadi çocuklar 5'er, 10'ar lira getirin hep beraber Hazreti Peygambere bir kurban keseceğiz.' diye çocuklarımız seferber edildi. O çocuklarımızın harçlıklarından artırıp biriktirdikleri 5'er, 10'ar ve 20'şer lira Amerika'da filan adayın seçim kampanyasına destek olarak dönecekmiş, onu bilemedik." dedi.

Erzurum İl Müftülüğü ve Türkiye Diyanet Vakfı Erzurum Şubesince İl Müftülüğü Konferans Salonu'nda "Vekalet Yolu ile Kurban Organizasyonu" programı düzenlendi.

Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başlayan programda konuşan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İşliyen, kullandıkları bazı kavramların kirlendiğini ve o kavramları kullanmaktan imtina ettiklerini söyledi.

Tepki gösterdiği FETÖ'yü eleştirerek himmet, hizmet ve cemaat kavramlarını kullanamaz ve rahat telaffuz edemez hale geldiklerini ifade eden İşliyen, şöyle konuştu:

"Neredeyse imamı bile cami imamı vasfıyla, nitelemesiyle kullanabilir hale geldik. O kavramlardan en çok kirlenenlerden bir tanesi kurban kavramı oldu. Sınıfta öğrencilerin Hazreti Peygamberin muhabbetinden istifade etmek suretiyle 'Hadi çocuklar 5'er, 10'ar lira getirin hep beraber Hazreti Peygambere bir kurban keseceğiz.' diye çocuklarımız seferber edildi. O çocuklarımızın harçlıklarından artırıp biriktirdikleri 5'er, 10'ar ve 20'şer lira Amerika'da filan adayın seçim kampanyasına destek olarak dönecekmiş, onu bilemedik."

İşliyen, insanların kendisine "Hocam, acaba bağışladığımız kurbanlar yerine ulaşır mı?" diye soru yönelttiğini belirterek, insanların iyi niyetinin daha önce hep istismar edildiğini dile getirdi.

Dini ve manevi her şeyin istismar edildiğini vurgulayan İşliyen, "Sahada kendimizi daha yoğun ve daha fazla gösterme zamanındayız. Boşluk bırakmamamız gereken bir zamandayız. Bu ülkenin ve milletin tökezlemeye hakkı yok." diye konuştu.

Müslüman ülkelerdeki insanların Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sevgisini örneklerle anlatan İşliyen, şöyle devam eti:

"Dünyanın dört bir tarafından bu ülkeye, devlete ümit bağlayan yetimin, garibin, yoksulun, fakirin muhtacın ve mazlumun başını yere eğdirmeye hakkı yoktur. Biz hata yapamayız, biz dünyevileşemeyiz, biz istismar edemeyiz. Başkasının yaptığının karşılığı bir günah olursa bizim yaptığımızın karşılığı belki bin günah olarak bize döner. Bütün dünyada bu ülkeye bakan başka ülke var mı? Amerika'da seçim olunca hiç Türkiye sokaklarında kalkıp kutlama yapan gördünüz mü? Ama Kosova'da, Arnavutluk'ta kutlama yapıyordular. Ben devlet memuruyum, siyaset benim işim değil. Sadece bu ülkenin dışarıdaki yankılanması, kabulü ve dışarıda uyandırdığı heyecan sorumluluğumuzu hatırlatması bakımından anlatıyorum."