Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve iki polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davada 18 yıl hapse mahkum edilen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski başyaveri Albay Ali Yazıcı, Genelkurmay Çatı ve Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı davalarının da sanıkları arasında yer alıyor.

Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi dün, FETÖ'nün darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve iki polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin 2'si firari 43'ü tutuklu 47 sanığın yargılandığı davada kararını açıkladı.

Mahkeme, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Marmaris'te tatil yaptığı yeri darbecilere söylediği belirtilen, darbe girişimi sırasında suikast girişiminin yönetildiği Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığına giden ve buna ilişkin "Normalde orduevine gitmek istiyordum. Neden orada olduğumu kendime izah edemiyorum" diyen Yazıcı, "Cumhurbaşkanına suikaste yardım etme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, "sanığın eyleminin suça yardım etme boyutunda kaldığı" gerekçesiyle, Yazıcı'nın cezasını 18 yıla düşürdü.

Hakkında 2 dava daha var

Ali Yazıcı, Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince görülen FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargahında yaşanan eylemlere ilişkin, arasında sözde Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin de yer aldığı 221 kişinin yargılandığı çatı dava ile Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesinde 534 kişinin yargılanacağı Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki olaylara ilişkin davanın da sanıkları arasında yer alıyor.

250 kişiyi kasten öldürme, 2 bin 736 kişiyi öldürmeye teşebbüs

Darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı Karargahındaki eylemlere ilişkin Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen "çatı davası"nın iddianamesinde Yazıcı'nın, "darbe teşebbüsünün en önemli unsurlarından birini oluşturan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik planlanan, ancak başarılı olamayan suikast girişimini planlayan ekip içinde yer aldığı, planın başarılı olabilmesi için Erdoğan'ın yerini öğrenmeye çalıştığı" belirtiliyordu.

Yazıcı'nın 16 Temmuz 2016 saat 00.30 civarında suikast eylemini gerçekleştirecek şüpheli grubunun hazırlık yaptığı Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığına gittiği, burada Erdoğan'ın kaldığı yerle ilgili bilgi verdiği aktarılan iddianamede, Yazıcı'ya ilişkin şu ifadelere yer verilmişti:

"Darbe girişiminin başarılı olması halinde örgüt tarafından yeniden şekillendirilecek Türk Silahlı Kuvvetlerinin personel yapısıyla ilgili çalışmalar yapan, FETÖ mensubu darbeci cuntanın atama listesini hazırlayan, hukuka aykırı nitelikte, görünüşte darbe emirleri içeren, gönderildiği yer ve düzenleyenlerin sıfatı dikkate alındığında, aslında askeri hiyerarşi içinde ciddiye alınıp uygulanması mümkün olmayan, hücre tipi yapılanmaya sahip örgütün mensupları için darbe faaliyetine başlama talimatı olarak değerlendirilmesi gereken mesajları hazırlayan, FETÖ'nün gerçekleştirdiği darbe girişimini ülke çapında planlayan ve organizasyonunu yapan Yurtta Sulh Konseyi içinde yer aldığı kanaatine varılmıştır."

Darbe girişimine kadar Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın emir subayı olan ve soruşturma sırasında savcıya verdiği ifadede "paralel yapı üyesi olduğunu ve bu yapıya yıllarca gönüllü olarak hizmet ettiği"ni bildiren Levent Türkkan, ifadesinde Yazıcı'nın FETÖ/PDY mensubu olduğunu kaydetmişti.

Yazıcı, "çatı davası" kapsamında "Cumhurbaşkanına suikast" suçunun yanı sıra darbe girişimi sırasında şehit edilenlere ilişkin 250 kişiyi kasten öldürmek, 2 bin 736 kişiyi öldürmeye teşebbüs, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Salih Zeki Çolak, dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Abidin Ünal ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'nın da arasında bulunduğu 22 kişiye yönelik "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarından 251 kez ağırlaştırılmış müebbet ile binlerce yıla kadar hapis talebiyle yargılanıyor.

Muhafız Alayı davası

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki olaylara ilişkin 10'u sivil 534 kişinin yargılanacağı davada da Yazıcı'nın, "Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmak", "Türkiye Büyük Millet Meclisini Ortadan Kaldırmak" Cumhuriyeti Hükumetini Ortadan Kaldırmak" ve "Cumhurbaşkanına suikaste teşebbüsü" suçlarından cezalandırılması talep ediliyor. Yazıcı için bu davada 4 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis isteniyor.

Eski Alay Komutanı Albay Muhsin Kutsi Barış'ın da sanıkları arasında yer aldığı Mufazı Alayı davasının görülmesine, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde 10 Ekim'de başlanacak.

Barış ve Yazıcı'nın yanı sıra eski Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı Kurmay Albay Muhammet Tanju Poshor, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği Devlet Bilgi Koordinasyon Müdürlüğünde Genelkurmay Temsilcisi eski Kurmay Albay Hüseyin Gözebe, eski albaylar Harun Olgun ve Rahmi Okan Çifteler, TRT baskınına giden eski yarbaylar Ümit Gençer ve Ekrem Işık da sanıklar arasında bulunuyor.

Davanın iddianamesinde "Yurtta Sulh Konseyi"nin belirlenen 38 üyesinden biri olan eski Cumhurbaşkanlığı Başyaveri Yazıcı'nın darbe girişiminin planlanmasında önemli görev aldığı belirtiliyor. İddianameye göre, Yazıcı, darbe girişiminden bir gün önce, Çankaya Köşkü'ndeki Cumhurbaşkanlığı Başyaverlik biriminde yaverlerle bir araya gelerek görev dağılımı yaptı. İddianamede, Yazıcı'nın ve böylelikle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın darbe teşebbüsünün başladığı anda bulunma ihtimallerinin olduğu tüm yerlere bizzat gitmek üzere yaver görevlendirdiği kaydedildi.

Yazıcı'nın ikametgahındaki aramada Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bazı bakanlar, üst düzey kamu görevlileri ile onların yakınlarına ilişkin kişisel verilerin yer aldığı belgeler ele geçirildi.

İfadesi

Yazıcı, savcılık ifadesinde, Erdoğan'ın Antalya'daki programına katılmak üzere hazırlık yaptığını belirterek, "Uluslararası bir futbol organizasyonuydu. Ben de oraya gitmek için uçak bileti ayırttım. Sonra karayolu ile gitmeye karar verdim. Şoförüme kalmasını söyledim. Muhafız Alayından ayrılırken yanıma Emin Yarbay diye birisi geldi. Sivil kıyafetliydi. Kendisini ilk kez o gün orada gördüm. Bana ‘Komutanım ben de Antalya'ya gideceğim. Sizinle gelebilir miyim?' diyerek arabama bindi. Bunu nasıl izah edeceğimi bilmiyorum, ama Emin Yarbay'ı ilk defa gördüm. Ben arabayı kullanırken benim cep telefonumu karıştırmaya başladı." dedi.

Darbe girişiminin içinde yer almadığını savunan eski yaver Yazıcı 15 Temmuz gecesini ise şöyle anlattı:

"Emin Yarbay bana 'Özel Kuvvetlerdeyim komutanım' dedi. Kendisinden kuşkulandım. Arabadan indirmek istedim. Afyon'da yemek yedik. Saat 21.30 sıralarında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterinden telefon geldi. 'Albayım hareketlenme var' dedi. Cumhurbaşkanımızın danışmanı ve özel kalem müdürünü aradım. Saat 21.30 gibi Genel Sekreterimiz aradı. Ayrıca, danışmanı Davut Kavranoğlu aradı, neler olduğunu sordular. Bir Whatsapp grubumuz vardı. Oradan da bana sordular. 'Bir şey var mı?' diye. Bir süre sonra beni Whatsapp grubundan çıkardılar. Bu arada Özel Kalem Müdürümüz Hasan Doğan ve Cumhurbaşkanımızın doktoru ile görüştüm. Yanımdaki yabancı biriyle Marmaris'e gitmek istemediğim için İzmir'e yöneldik. Ben orduevine gidecektim. Emin bana Çiğli'ye gidelim dedi ve Çiğli'ye gittik birlikte. Bunu da kendime izah edemiyorum. Normalde ben orduevine gitmek istiyordum. Ama Emin Yarbay, Çiğili'ye gidelim deyince oraya gittik. Saat gece 02.30 gibi televizyonlar, Cumhurbaşkanımızın İstanbul'a gittiğini söyledi. Ben de çıkıp oraya gitmeyi düşündüm, ama nizamiyeden çıkamadım tekrar misafirhaneye geçtim."

Yazıcı, daha sonra Ankara'ya gittiğini, 17 Temmuz sabahı korumalar tarafından alınıp Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne getirildiğini, burada sorgulandıktan sonra sevk edildiği adliyede tutuklanarak, Sincan Cezaevine gönderildiğini anlattı.