Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden sonra meslekten ihraç edilen eski Danıştay Üyesi Hasan Demir'e FETÖ üyeliğinden 7,5 yıl hapis cezası verildi.

İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince Yargıtay ek binadaki salonda görülen duruşmaya, tutuksuz sanık Demir, avukatı ve yakınları katıldı.

Esas hakkındaki savunması için söz verilen Demir, esas hakkındaki mütalaada ve iddianamede örgütle bağlantısını ortaya koyan tek bir veri bulunmadığını, FETÖ ile bağının olmadığını savundu.

Mesleki ve şahsi hayatı boyunca hiçbir kurumun ya da örgütün etkisinde kalmadığını ifade eden Demir, Danıştaya üye seçilmesinin suç olmadığını, mesleki çalışmalarıyla bu noktaya geldiğini ileri sürdü.

Seçilmenin bir eylem olmadığını, başkalarının karar verdiği bir konudan kendisinin suçlanamayacağını savunan Demir, aleyhine verilen ifadelerin kanaate dayandığını, ifade verenlerin kendilerini kurtarmaya çalıştıklarını iddia etti.

Demir, "Hakkımda hiçbir somut tespit ve delil yoktur. Devletime, milletime, hukuka ve demokrasiye sıkı sıkıya bağlı biriyim. Hiçbir örgütte yer almadım, hiçbir örgütün nihai amacına uygun eylemim yoktur. Terörü bir insanlık suçu olarak kınıyorum ve beraatımı talep ediyorum." dedi.

Savunmanın ardından son sözü sorulan Demir, lehine bütün delilleri somut bilgilerle ortaya koyduğunu, bu yapıyla hiçbir bağının bulunmadığını öne sürerek, beraatını istedi.

Aranın ardından sanık Demir hakkındaki kararı, heyete başkanlık eden Yargıtay 9. Ceza Üyesi Maruf Alikanoğlu okudu.

Buna göre, sanık Hasan Demir'in "FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak" suçunun sabit olduğu gerekçesiyle Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 314/2. maddesi gereğince takdiren 6 yıl hapis cezası verildi.

Terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca sanığa verilen ceza, yarı oranında artırılarak 9 yıla çıkarıldı.

Sanığın duruşmalardaki iyi hali göz önünde bulundurularak TCK'nin 62. maddesi uyarınca cezasında altıda bir oranında indirim yapıldı. Böylece sanığa, 7 yıl 6 ay hapis cezası verilmesi kararlaştırıldı.

Sanığın tutuklu bulunduğu sürenin infazından düşülmesine, ikametine en yakın kolluk birimine haftanın bir günü başvurma tedbiri olarak uygulanan adli kontrol tedbirinin her ayın birinci günü adli kolluk birimine başvurma şeklinde değiştirilmesine, hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının devamına karar verildi.

Temyiz yolu açık olan karar, başvuru durumunda Yargıtay Ceza Genel Kurulunda görülecek.